Ancak, bu arada servetinizle ilgili olarak da hayli tatsız iddialar var. | Open Subtitles | في الواقع، هناك بعض الإدعائات غيرة السارة فيما يتعلق بثروتك. |
Laurel Canyon Caddesi cinayetleriyle ilgili olarak porno yıldızı John Holmes gözaltına alındı. | Open Subtitles | فيما يتعلق بجريمة قتل لوريل كانيون و قد اتخذت الشرطة نجم الافلام الاباحية جون هولمز الي الحجز |
Ayrıca, şu pusu ile ilgili olarak da... kasabadaki hemen herkes emrinizdedir. | Open Subtitles | و بخصوص التعامل مع ذلك الكمين كل شخص فى البلدة تقريبا ، تحت أوامرك |
Niteliklerinize ilgili olarak hepinizin düşünmesi gerekiyor. | Open Subtitles | فيما يتعلّق بمؤهلاتكم، عليكم جميعًا التفكير في ذلك. |
Şu keskin nişancı davasıyla ilgili olarak sakın yanlış anlama. | Open Subtitles | إسمعي، بخصوص الدعوة القضائية التي تخص القناص، لا تفهمي الأمر بشكل خاطيء |
Justine'in hikâyesi ile ilgili olarak beni etkileyen şey, eğer adını bugün Google'da ararsanız, Google sonuçlarının ilk 100 sayfasında bu hikâyenin çıkması -- onunla ilgili başka bir şey yok. | TED | ما صدمني في قصة جوستين، هو أنه في الحقيقة إذا قمت بالبحث عن اسمها اليوم، ستغطي هذه القصة حوالي مئة صفحة من صفحة النتائج لا يوجد شيء آخر حولها. |
Bu şirketlerden biri ile ilgili olarak daha fazla ayrıntı verebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تكون أكثر تحديداً بخصوص أي من تلك الشركات؟ |
Törenle ilgili olarak değişiklik olup olmayacağını tören sırasında Diana hakkında konuşma yapılıp yapılmayacağını sordu. | Open Subtitles | أراد معرفة ما إذا كنا سنجري أية تغيرات ذكر خاص بـ(ديانا) |
Maktul 361'in röntgenleriyle ilgili olarak aradım. | Open Subtitles | فيما يتعلق بصور الأشعة السينية لجون دو 361 |
Bu boktan davranış şekli. Bu liste ile ilgili olarak çok tuhaf davranıyor. | Open Subtitles | لقد كان يتصرف بغرابة فيما يتعلق بهذا القائمة |
...dayanamadım, ve belki biraz da bununla ilgili olarak suçluluk duyuyorum, çünkü tamamen seksle alakalı bir mevzu, | Open Subtitles | لم اقاوم ابداً .. ربما كنت مذنباً فيما يتعلق باهدافي التي اعترف ..انها كانت جنسية بحته |
Bu toplantıda, uçaktaki buzlanmayı önleyici sistem ile ilgili olarak neler tartışıldığını söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | وفي هذا الاجتماع هل لك أن تخبرنا ما نوقش فيما يتعلق بنظام لإزالة الجليد |
Yeğeninle ilgili olarak, bence senin de ona ihtiyacın olduğunu söylemelisin. | Open Subtitles | و بخصوص ابن أخيك ، ربما يجب أن تخبره أنك تحتاجه أيضاً |
Bu acıyla ilgili olarak Bayan Fleming bu hissi nasıl tanımlarsınız? | Open Subtitles | آه، فيما يتعلّق بالألم يا سيّدة فليمينغ، كيف تصفين الإحساس؟ |
Şimdi savunma tarafı çıkıp bizim tanıklarımız ile ilgili olarak şikayette bulunarak... inkar edilemez gerçeklerden dikkatinizi dağıtacaklar, neymiş onlar keşmiş, hırsızmış... iri yarı adamlarmış. | Open Subtitles | والان سيقوم الدفاع بتشتيتكم عن تك الحقائق الغير منكره بواسطة التذمر ورفع الدعوة القضائية علي الشهود لأنهم محتالون ومزيفين رجالا اقوياء سيئين |
Ve bu beni babamla ilgili olarak gerçekten etkiledi, manen bu kadar inancı vardı ki nedense, bu şeyleri onun yaptığı şekilde sonuçta iyi bir şeyler olacak gibi yaparak, hatta bir savaşın ortasında bile, o zamanlar Pakistan'la savaş halindeydiler, ve inşaat tamamen durdu ama o çalışmaya devam etti, çünkü şöyle hissediyordu "Savaş bittiğinde onlar bu binaya ihtiyaç duyucaklar." | TED | و هذا ما صدمني حول والدي، بمعنى أنه كان مؤمناً بشدة بأنه و بطريقة ما و من خلال قيامه بهذه الأشياء و من خلال التضحيات التي قام بها، بأنه سيرى ثمار هذا الجهد و التضحيات و حتى خلال الحرب التي جرت مع باكستان في احدى المراحل، و بالرغم من أن البناء توقف تماماً استمر هو في العمل، لأنه كان يقول في نفسه "حسناً، عندما تنتهي الحرب سيكونون بحاجة لهذا المبنى" |
Bu şirketlerden biri ile ilgili olarak daha fazla ayrıntı verebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تكون أكثر تحديداً بخصوص أي من تلك الشركات؟ |
Törenle ilgili olarak değişiklik olup olmayacağını tören sırasında Diana hakkında konuşma yapılıp yapılmayacağını sordu. | Open Subtitles | أراد معرفة ما إذا كنا سنجري أية تغيرات ذكر خاص بـ(ديانا) |