"ilgili yalan" - Translation from Turkish to Arabic

• كذب بشأن
• يكذب بشأن
• كذبت بشأن
• للكذب بشأن
• كذبت بخصوص
• يكذب عن
• أكذب بهذا الشأن

Bir konu hakkında yalan söylüyordu sonra da aynı şey hakkında gerçeği anlatıyordu. sonra tekrar geri dönüp ilk söylediği şeyle ilgili yalan söylüyordu.
كذب بشأن شىء واحد و بعد ذلك أخبرنا بحقيقة ما حدث . ثم عاد ليكذب ما قاله فى البداية

Adıyla ilgili yalan söyledi, ...belki kız arkadaşlarıyla ilgili de yalan söylüyordur.
لقد كذب بشأن اسمه, اذاً ربما كذب بشان صديقاته.

Ve tiki çocuğun parayla ilgili yalan söylemediğini nereden biliyorsun?
وكيف لنا أن نعرف الصبي بربي ان كان لم يكذب بشأن المال؟

Elbette birimizin temel programıyla ilgili yalan söylediğini farkediyorsun.
أنت تعلم، بالطبع،أ ن أحدنا يكذب بشأن برنامجه القاعدي

Yaşıyla ilgili yalan söyledikten sonra düzenbazlıkla film stüdyosu yapımcısı olarak bir işe girdi.
بعدما كذبت بشأن عمرها فلقد غشت في عملها داخل أستوديو كمنفذة أفلام

- O geceyle ilgili yalan söylemesini mümkün kılıyor.
و تثبت أنّ لها سبباً للكذب بشأن تلك الليلة

Bizim haciz olayını duydun ve bebek fuarıyla ilgili yalan söylediğimi bildiğinden taşımaya yardım etmeye geldin.
وعرفت أني كذبت بخصوص معرض الدمى لذا أتيت إلى هنا لمساعدة على نقل أغراضي

Adam eğer haftasonu nerede olacağıyla ilgili yalan söylüyorsa, emin ol seksle alakalıdır.
عندما الزوج يكذب عن المكان الذي سيذهب اليه في اجازة الاسبوع انها دائما من اجل الجنس

- Babamla ilgili yalan mı söylemeliyim?
-هل يجب أن أكذب بهذا الشأن ؟

Kafasının iyi olması ile ilgili yalan söyledi. Quinn'in isminden bile bahsetmedi. Ondan hala haber alamadın mı?
أجل، لقد كذب بشأن تعاطى المخدرات ولم يذكر اسم "كوين" حتى

Hayır, Pinehurst'deki oyundan sonra sakatlığınla ilgili yalan söylediğini kimseye anlatmadım.
و لا ، لم أخبر أي شخص أنّك كذب بشأن إعاقتك "عندما لعبنا "بينهورست ---------------------- * أحد ألعاب الجولف

Peluş ayıyla ilgili yalan söylenir mi? !
من كذب بشأن تيدي بير؟

Babam Jimmy Shoes'un ölümüyle ilgili yalan mı söylüyor?
هل ابي كذب بشأن قتل " جيمي شوس " ؟

Ölmüş sevgilisinden aldığı hediye ile ilgili yalan söyleyen biri...
...إن من يكذب بشأن هديّة من حبيبته الميتة

Sizi, birilerinin o yangında olanlarla ilgili yalan söyleyip söylemediğini bilmek istediğim tuttum.
انا طلبتكم لأننى، اعلم ان هناك من يكذب. بشأن ما حدث بالحريق,وانا احتاج الى ان اعلم من حدث...

Bölükle ilgili yalan söylemiyordu.
و لكنه لم يكن يكذب بشأن الماس السابعة

Olay saatinde, nerede olduğu ile ilgili yalan söyledi, aynı senin gibi.
كان يكذب بشأن حجة غيابه ، مثلما فعلت

Olayları kaçırmak istemediğimden yaşımla ilgili yalan söyledim.
أنا كذبت بشأن عمري 'السبب لم أكن أريد أن تفوت على العمل.

Lucy Maddox ilişkisiyle ilgili yalan söylemişti.
حسناً " لوسي مادوكس " كذبت بشأن علاقتها أعتقد حان الوقت لجلبها

Sürekli artık bana güvenemediğini, yalancının biri olduğumu aslında kim olduğumla ilgili yalan söylediğimi söyleyip duruyordu.
ظل يقول أنه لا يستطيع الثقة بي بعد الآن، أنني كاذبة، أنني... كذبت بشأن شخصيتي.

- O geceyle ilgili yalan söylemesini mümkün kılıyor.
و تثبت أنّ لها سبباً للكذب بشأن تلك الليلة لكنّها لم تكن تكذب

Penny yüksekokula gittiğiyle ilgili yalan söyledi çünkü Leonard için yeteri kadar zeki olmadığından endişeleniyor.
بيني) كذبت بخصوص تخرجها من كلية المجتمع) لانها خائفة بأنها ليست ذكية لتكون برفقة ليوناردو

Benim verecegim karar, Hasan'la ilgili yalan soyledigini anlar anlamaz senin kicina tekmeyi basmak olurdu.
قراري كان يجب أن يتم طرد مؤخرتك في الثانية التي علمت أنك كذبت بخصوص (حسان).

Hiç kimsenin doğduğu günle ilgili yalan söylemeyeceği hakkında konuştu durdu.
ما الذي تعنينه؟ حسنا,لقد تحدث كثيرا عن انه لا يجب لأي أحد ان يكذب عن موعد ميلاده

Bak, buraya geldiğimden beri bazı şeyler hakkında doğruyu söylemediğimi biliyorum ama sana söz veriyorum Sun, bununla ilgili yalan söylemiyorum.
اسمعي، أعلم أنّي لم أصدُق تماماً بخصوص بعض الأمور مذ مجيئي إلى هنا ولكنّي صدّقيني يا (صن)، صدّقيني... لا أكذب بهذا الشأن