Tekrar ediyorum, ilhamın nereden geldiğini bilmiyorum. | TED | مرة أخرى أنا لا أعرف من أين يأتي الإلهام. |
O hâlde ilhamın düşündüğünden daha çabuk gelebilir. | Open Subtitles | أجل، حسناً، ربّما يأتيك الإلهام بأسرع مما تعتقد |
Onun müziğinin çoğunuza ilham vermesi beni memnun etti, hatta o ilhamın kaynağı tehlikeli bir narkotik olsa bile. | Open Subtitles | موسيقاها قد ألهم العديد منكم حتى لو كان ذلك الإلهام قد أتاكم عن طريق مخدر خطير |
Tabii ki kurgusal olmayan çalışmalarda genellikle ilhamın rolü düşünülmez. | Open Subtitles | بالطبع نادراً ما يراعي المرء دور الإلهام في كتابة الأدب الواقعي |
İlhamın varolmadığını öğretmediler mi sana? | Open Subtitles | ألم يعلمونك في مدرسة السينما ان الإلهام ليس له وجود؟ |
Ama yine de, eğer neredeyse 12 yıl boyunca ağır şeyleri soğuk yerlerde sürüklemekten öğrendiğim bir şey var sa, o da gerçek ilhamın ve büyümenin sadece sıkıntı çekme ve meydan okumadan, rahat ve tanıdık olan şeylerden uzaklaşarak bilinmeyene doğru adım atmaktan geldiğidir. | TED | وبهذا، إذا كنت قد تعلمت أي شيء خلال 12 عاما المنصرمة من سحب أشياء ثقيلة في الأماكن الباردة هو أن الإلهام الحقيقي والنمو يأتي فقط من الشدة و التحدي، من الابتعاد عما هو مريح ومعروف والمضي إلى المجهول. |
İlhamın kıyılarından başarının kıyılarına uzanan köprü nedir? | Open Subtitles | ما هو الجسر من ... حافة ماء الإلهام للشاطىء البعيد للإنجاز ؟ |
Bazen bayağı zaman alıyor ilhamın gelmesi. | Open Subtitles | أحياناً قد يستغرق الأمر بعض الوقت كي .. ... أنت تعرف، كي يأتي الإلهام |
İlhamın nerede geleceğini bilemezsin. | Open Subtitles | أن لا تعلم أبداً متى سيأتيك الإلهام |
İlhamın nereden geleceği belli olmaz. | Open Subtitles | حسنا، الإلهام قد يأتي من أي مكان. |
Anlık kognitif ilhamın geldiği yer burasıdır. | Open Subtitles | هذا هو موقع الإلهام المعرفي المفاجئ |
Çalışmak da ilhamın baş düşmanıdır. | Open Subtitles | العمل يقتل الإلهام |
İlhamın ne zaman eseceğini bilemiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم متى سيأتيني الإلهام |
İlhamın gelmesini bekliyorum. | Open Subtitles | أنتظر أن يأتيني الإلهام |
Richard kodu yazdı, evet ama ilhamın kimden geldiği aşikar. | Open Subtitles | نعم (ريتشارد) قام بالبرمجة ولكن الإلهام كان واضحاً |
Jane o an çok önemli bir şey öğrenmişti. İlhamın ne zaman geleceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | حينها تعلّمت (جاين) درساً مهماً لا يعرف المرء متى يأتيه الإلهام |
İlhamın gelecek. | Open Subtitles | سيأتيك الإلهام |
- İlhamın gözü kör olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد بأن هذا الإلهام أعمى ! |