"ilişkilerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • علاقات
        
    • العلاقات
        
    • بالعلاقات
        
    • في علاقة
        
    • في العلاقة
        
    Halkla ilişkiler? Halkla ilişkilerde çalışmak istediğimi de nerden çıkardın? Open Subtitles علاقات عامة، مالذي يجعلكِ تعتقدين أنني سأقبل العمل لديهم ؟
    Bu bizden farklı insanlarla yaptığımız ilişkilerde ortaya çıkan empati ve merhamettir. TED تعلمون، إنه التعاطف والرحمة التي تأتي من امتلاك علاقات مع أشخاص مختلفين عنكم.
    İlişkilerde yaşanan kavgaların, Madison Square Garden'dakilerden farkı hakem olmamasıdır. Open Subtitles أسوأ شئ بالشجار في العلاقات هو أنه لا يوجد حكم
    Bence ilişkilerde dürüst olman gereken ve kendine saklaman gereken şeyler vardır. Open Subtitles كما تعرفين، أعتقد أ، هناك أشياء في العلاقات يكون المرء صادقاً حولها
    Daha doğrusu, kadınların ilişkilerde erkeklerin onları nasıl hayal kırıklığına uğrattığını düşündüklerini. Open Subtitles ام لأكون اكثر تحديداً, كيف يشعرون النساء بأن الرجال يحبطونهم بالعلاقات
    Ben ilişki arayan biri değilim çünkü ilişkilerde iyi değilim. Open Subtitles أنا لا أبحث عن علاقة لأنني في علاقة ما الآن
    Romantik ilişkilerde bile burçlara bakarız. TED حتى اننا نستشير الابراج عند الدخول في العلاقة العاطفية.
    Biliyorsun Kit çünkü sen sonunda erkekle bir kereden fazla yatmanın ilişkilerde uzmanlaştırmayacağına kendini inandırdın. Open Subtitles أتعلمين ، كيت كونك أخيرا أقنعت شاب أن ينام معك أكثر من مرة لا يجعلك خبيرة علاقات
    Uzak mesafeli ilişkilerde hiçbir zaman iyi olmadım. Open Subtitles لم أكن أبداً بارعة في علاقات المسافات الطويلة
    Ne yazık ki eski hayatım hakkında konuşmam, platonik olmayan ilişkilerde yer almam, umumi yerlerde ibadet etmem ve Subway dışında her yerde bulunabilecek taze, sağlıklı olmayan yiyecekleri yememe izin verilmiyor. Open Subtitles للأسف لا يسمح لي بمناقشة حياتي السابقه أو الدخول في أي علاقات غير أفلاطونية ممارسة أي شعائر دينية علناً
    Borderline kişilik bozukluğu onu bazı ilişkilerde kıymetli yapabiliyor ki bunun için anne ve babasına teşekkür etmeliyiz ... Open Subtitles اضطراب الشخصية الحدية عنده يجعله يبالغ في تقدير علاقات معينة.. والشكر لأمه وأبيه على ذلك..
    Romantik ilişkilerde sizi sinirlendiren birşey çizmek zorundaydınız. Open Subtitles كنت من المفترض أن أكتب شيئا واحدا في علاقات عاطفية بك الذي يجعلك غاضبا.
    Daha önce mutlu sonla biten ilişkilerde çalışmayı düşündün mü? Open Subtitles هل سبق وفكّرتِ بالعمل على جعل العلاقات ذات نهاية سعيدة؟
    Çünkü şüphe çok zor bir polis işi, ilişkilerde hiç iyi değildir. Open Subtitles لأن الشك ميزة عظيمة في عمل الشرطة ولكنه بشع في العلاقات الشخصية
    Bilirsin, beni ilgilendirmez ama, sır tutmak pek de iyi sayılmaz böyle ilişkilerde. Open Subtitles أنتي تعلمين هذا ليس من شأني ولكن الاحتفاظ بالاسرار ليس جيدا في العلاقات
    Bu yeni ilişkilerde de belirli bir sınır yok. TED وهذه العلاقات الجديدة بها بعض الحدود الغامضة.
    Ben halkla ilişkilerde çalışıyorum. Bağış toplamanıza yardım edebilirim diye düşünüyordum. Open Subtitles أنا أعمل بالعلاقات العامة و يمكنني تنظيم حفل خيري
    Bazen işte ve ilişkilerde baba oyununu oynamak zordur. Open Subtitles من الصعب احياناً ان تكون والداً يعمل وجيد بالعلاقات ايضاً
    Yakın ilişkilerde insanlar genellikle "özel" olmak ister. Open Subtitles أتعرفن، إنّه مِن النادر جداً ألاّ تشعر بالملكيّة عندما يتعلق الأمر بالعلاقات الحميمة.
    Uzun zamanlı ilişkilerde, bu hiç utanılacak bir şey değil. Open Subtitles أنني كنت في علاقة طويلة المدى لا عيبٌ في ذلك
    İşin özü, birebir ilişkilerde yapılması gereken de bu. TED وبالتالي فالقيام بذلك في علاقة شخصية أمر.
    Bu tip ilişkilerde, bu soruyu kadınların sormaması gerekiyor ama dayanamıyorum. Open Subtitles آعْرفُ في علاقة مثل علاقتنا الفتيات لَيسَ مُفتَرَضَ ان يبدأوا بالسُؤال. لكني لا استطيعُ المُسَاعَدَه.
    En güvenli zenginlik, ilişkilerde bulunur. TED الثروة الأكثر قوة وفعالية قد وُجدت في العلاقة بين البشر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more