- Evli bir erkekle ilişkisi olduğunu. | Open Subtitles | كان لديها علاقة مع رجل متزوج |
Baban ölmeden önce sana bir ilişkisi olduğunu mu söyledi? | Open Subtitles | والدك اخبرك انه كانت لديه علاقة قبل ان يموت ؟ |
Bu da, Başkan ile Jeannine Locke'un... bir ilişkisi olduğunu onaylandığını düşünmemize neden oluyor. | Open Subtitles | والتي, في رأيي, يؤكد الى حد كبير جانين أن لوك كانت على علاقة غرامية مع الرئيس |
Bu, annemizin bir aşk ilişkisi olduğunu öğrendiğimizden de kötü. | Open Subtitles | هذا أسوأ من تصورنا أن أمنا على علاقة بشخص غير أبي |
Bana Charlie'yle bir ilişkisi olduğunu söyledi. İki ay önce. | Open Subtitles | التى قالت أنها كانت على علاقة مع تشارلى قبل شهرين. |
Evet, Garcia karısının bir ilişkisi olduğunu düşünüyormuş ama aslında yokmuş bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أنّها كانت على علاقة عاطفية لكنّها لم تكن كذلك |
Ve belki de kadının polisle ilişkisi olduğunu, belki rahibi öldürüp kaçtıklarını ve belki kaza yaptıklarını düşünürler. | Open Subtitles | ربما يعتقدون , انها على علاقة مع الضابط ربما قرروا التخلص من القسيس ثم حصل معهم الحادث |
James, karının biriyle ilişkisi olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | لا يمكنك إثبات أي من هذا. (جيمس)، هل عرفت بأن زوجتك كان لديها علاقة عاطفية؟ |
Başka bir ilişkisi olduğunu düşünüyordum ve bir gece onu takip ettim. | Open Subtitles | ظننت أن لديه علاقة مع أخرى لذلك تتبعته ذات ليلة |
Peki o zaman, hayali biri. Valiyle özel bir ilişkisi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | حسنٌ ، هو مُتهمٌ إذن، إنـّه يخال أنّ لديه علاقة خاصة مع المُحافظ. |
Bir ilişkisi olduğunu kendin söylemiştin, ki biz de bunu onayladık. | Open Subtitles | أنت بنفسك قلت أنها كانت على علاقة غرامية هذا الأمر تم تأكيده |
Karınızla konuştuk ve kardeşinizle ilişkisi olduğunu bildiğinizi söyledi. | Open Subtitles | تحدثنا مع زوجتك، إتفقنا؟ وتدّعي أنّك كنتَ تعلم أنّها كانت على علاقة غرامية بشقيقك. |
İnterpol, 80'lerde, bir lRA keskin nişancısı olan Declan Joseph Mulqueen ile ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الانتربول يقول: أنها فى الثمانينات كانت على علاقة بشخص يدعى "ديكلان جوزيف مالكوين" |
Ve kız, ona bir ilişkisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتها أنها على علاقة بشخص أخر |
O sırada oğlumla onun bir ilişkisi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | في ذاك الوقت، لم يكن لديّ أيّ فكرة أنها كانت على علاقة بابني |
Sana aşık olduğu süre zarfında Alex'le ilişkisi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت على علاقة مع أليكس حينما كانت واقعة في حبك |
Trimble'la ilişkisi olduğunu nasıl öğrendin? | Open Subtitles | كيف إكتشفت أنّها كانت على علاقة بـ(تريمبل)؟ |
Ve belki de kadının polisle ilişkisi olduğunu, belki rahibi öldürüp kaçtıklarını ve belki kaza yaptıklarını düşünürler. | Open Subtitles | ربما يعتقدون , انها على علاقة مع الضابط ربما قرروا التخلص من القسيس ثم حصل معهم الحادث |