"ilk bakışta" - Translation from Turkish to Arabic

    • النظرة الأولى
        
    • للوهلة الأولى
        
    • أول نظرة
        
    • الوهلة الأولى
        
    • لأول وهلة
        
    • بمجرد النظر إليه
        
    • اول نظرة
        
    • أول لمحة
        
    • من النظره الأولى
        
    • من الوهلة الاولى
        
    • من أوّل وهلة
        
    • في أول وهلة
        
    • أول نظره
        
    • النظرة الاولى
        
    İlk bakışta ameliyat başarılı geçmiş göründü. TED بدا في النظرة الأولى أنّ العمليّة قد نجحت.
    Sen, ilk bakışta her şeyi anlıyorsun. Open Subtitles هل يمكنك ألا تتظاهر بتفهم كل شئ من النظرة الأولى ؟
    İlk bakışta pek de tanıdık gelmiyor ama imlayı biraz güncelleştirince yaygın İngilizce kelimeleri görebilirsiniz. TED قد تبدو الكلمات غريبة للوهلة الأولى لكن لو جددنا الإملاء قليلاً ستلاحظ العديد من الكلمات الانجليزية الشائعة.
    İlk bakışta savcının iddialarını destekler gibi görünüyorlar. Open Subtitles للوهلة الأولى ,ربما قد تبدو أنها تدعم الإدعاء
    Ve pembe filli vazonun aksine, bu ilk bakışta aşktı. TED وعلى عكس مزهرية الفيل الوردي، كان هذا نوعًا من الحب من أول نظرة.
    Şimdi bu dava da yine -- İlk bakışta incelemeye bile gerek yok gibi görünüyordu. TED الآن هذه القضية، وكغيرها، من الوهلة الأولى يبدو أنها فتحت وأعيد إغلاقها.
    İlk bakışta bu nehir sessiz ve sakin görünüyordu. Open Subtitles في النظرة الأولى بدا هذا النهر هادئا و مسالما
    İlk bakışta görevleri imkansız gibi gözüküyor. Open Subtitles من النظرة الأولى فإن مهمّتهم تبدو يائسة.
    Kimilerine bu ilk bakışta olur ve sonrası malum kader büyüsünü yapar. Open Subtitles للبعض يحدث من النظرة الأولى وعندها فأنكم تعرفون دائما ماسيحدث وهذا هو سحر الحب
    İlk bakışta, emekçi sınıftan sıradan bir adam gibi. Open Subtitles من خلال النظرة الأولى ، الرجل يبدو من طبقة العمال الطبيعيين
    İlk bakışta burası ölü bir çöl gibi görünür ama daha yakından bakarsanız izlerin ve yolların olduğunu fark edersiniz. Open Subtitles للوهلة الأولى يبدو وكأنها صحراء بلا حياة لكن ,إذا ما أمعنت النظر فستلاحظ شبكة من المسارات والآثار
    İlk bakışta iki farklı galaksi var gibi görünüyor. Open Subtitles تبدو للوهلة الأولى وكأنّها مجرّتين مُختلفتين.
    İlk bakışta hayal kırıklığına uğramış gibi küçük balıklar, bir sürü karides ve solucan var. Open Subtitles للوهلة الأولى تبدو مخيبة أسماك صغيرة, الكثير من الجمبري، و بعض الحشرات
    İlk bakışta, aşağıya doğru izler görüyorum. Open Subtitles للوهلة الأولى ، لدي الكثير من لدي العديد من ناقلات المصب
    Eğer bir erkek gelir de sana ilk bakışta aşık olduğunu söylerse ona yumruk at. Open Subtitles اذا اخبرك رجل بانه وقع في حبك من أول نظرة فقط أضربيه
    Pekâlâ, benimki ilk bakışta... aşk oldu. Open Subtitles سأكون صادقاً لقد كان حباً من أول نظرة
    "İlk bakışta sevilmeyeni ilk bakışta kim sevdi?" Open Subtitles من أحب ذلك أحب ليس من أول نظرة ؟ إس
    İlk bakışta gördüğümden biraz daha zor, tamam mı? Open Subtitles متأسفة، الأمر يبدو أصعب مما يبدو منذ الوهلة الأولى أليس كذلك؟
    İlk bakışta bunu duymaktan nefret edeceğinizi biliyorum; Open Subtitles الآن، أعلم أنه لأول وهلة سيكون شيئا تكره سماعه
    İlk bakışta anlaşılmıyor ama bu köpek gerçekten hızlı yürüyebiliyor. Open Subtitles , لن تعرف بمجرد النظر إليه لكن هذا الكلب لديه قدرة هائلة
    Biliyorduk ilk bakışta aşk Open Subtitles عرفناه ، اليس كذلك؟ عرفنا الحب من اول نظرة
    İlk bakışta ayağı kayıp düşmüş gibi görünüyor. Open Subtitles ومن أول لمحة يبدو أنزلاق أرضية سيء لكن أود منك تأكيد أسلوب الموت لي
    İlk bakışta nazik görünüyorsunuz ama ikincisinde bunu söylemek zor. Open Subtitles من النظره الأولى أنت لطيف.. لكن لو نظرت إليك مره ثانية أنت قاسي
    İlk bakışta, sizinkine ait olamayacak kadar büyük görünüyorlar. Open Subtitles من الوهلة الاولى تبدو اكبر من مقاسك.
    İlk bakışta gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles من أوّل وهلة , كان ذلك شيئاً محبطاً حقّاً
    Oda 105 de ilk bakışta bomba sığınağına benzemiyordu, değil mi? Open Subtitles أجل، ولكن الغرفة 105 في أول وهلة لم يبدو عليها أنها ملجأ من القنابل
    İlk bakışta, ona daha fazla replik vermiyorum diye canıma okudu. Open Subtitles أول نظره هى كلمتنى بشكل سىء لعدم التحدث عن دورى أمامها
    İlk bakışta, burada sıra dışı bir şey görünmüyor. Open Subtitles من النظرة الاولى, لايوجد هناك شىء استثنائى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more