"ilk düzen" - Translation from Turkish to Arabic

    • النظام الاول
        
    • الأَوْل
        
    • المرتبه الاولي
        
    İlk Düzen tarafından esir alınmıştı. Open Subtitles لقد تم إلقاء القبض عليه من قبل النظام الاول
    İlk Düzen şu anda silahı yeniden yüklüyor. Open Subtitles النظام الاول يقومون بشحن سلاحهم الان مره اخرى
    İlk Düzen'e karşı savaş olmaz. Open Subtitles لا يمكن أن نقتال ضد النظام الاول
    Ve şimdi onu İlk Düzen'e vereceksin. Open Subtitles ( وستقوم بإعطائها الى منظمة ( النظام الاول
    ilk düzen aynı onun gibi bir tane arıyor ve iki kaçak. Open Subtitles "الـنِـّظَـام الأَوْل" يبحث عن واحد مماثل له تماماً. و هاربين إثنين أيضاً.
    Bu Atalarımızın, İlk Düzen Büyücülerine verdiği kutsal bir sözdü. Open Subtitles لقد كان قسم مقدس للاسلافنا اقسموه الي سحرة المرتبه الاولي.
    İlk Düzen, aynı onun gibi bir droid arıyor ve iki de kaçak. Open Subtitles منظمة ( النظام الاول ) تبحث عن واحده مثلها وهاربين
    İlk Düzen'e, istedikleri droid'in Han Solo'da olduğunu haber verin ve şu an Milenyum Şahini'nde. Open Subtitles اخبر ( النظام الاول ) ان ( هان سولو ) بحوزته الـ( درويد ) الذي يريدونه ( وإنه على متن الـ( ملينيوم فالكون
    Tarayıcılarımızda biz onu bulabildiysek, İlk Düzen'in onu bulması da gecikmez. Open Subtitles إن كنا استطعنا ايجادها بماسحاتنا ، فـ( النظام الاول ) سيجدونها ايضا
    İlk Düzen'e haber verin. Droidi buldum. Open Subtitles اخبر ( النظام الاول ) اني حصلت على الدوريد
    Bugün ise İlk Düzen'in... gölgeleri tüm galaksiye yayılıyor. Open Subtitles ( واليوم ، ( النظام الاول ظلالهم منتشره في المجره
    Bahse girerim, İlk Düzen yola çıkmıştır bile... Open Subtitles اراهنك ان ( النظام الاول ) في طريقهم لنا الان
    İlk Düzen'i benim kadar bilmiyorsun. Open Subtitles انتِ لا تعرفين ( النظام الاول ) كما اعرفهم
    İlk Düzen haritayı istiyor. Open Subtitles النظام الاول ) يريد الخريطه )
    İlk Düzen, yaptı. Open Subtitles ( لقد فعلوها ، ( النظام الاول
    eğer biz kendi tarayıcılarımızla sizi bulduysak , ilk düzen fazla arkada olamaz. Open Subtitles إذاكانبإمكانناإيجادهاعليماسحاتناالضوئية, "فالـنِـّظَـام الأَوْل" يستطيع أن يفعل المثل.
    Hiç kimsenin bir İlk Düzen Büyücüsünün bile bir Confessor'e işleyecek derecede güçlü büyüsü yoktur. Open Subtitles أحد. ولا حتي ساحر من المرتبه الاولي يمتلك القوه السحريه الكافيه لكي يفعل شيء ضد مؤمنه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more