"ilk kişinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أول شخص
        
    • أول من يعلم
        
    • الأول لا
        
    Süreç başladığında, zabıt katibinin ilk kişinin adını söylediğini duydum. TED عند بدء هذه العملية، سمعت المُسجل ينادي باسم أول شخص.
    Bu yerin gerçekten özel olduğunu düşünen ilk kişinin ben olmadığını da fark ettim. TED أدركت أيضا أنني لم أكن أول شخص إعتقد بأن هذا المكان كان حقًا خاصاً.
    O kapıdan çıkan ilk kişinin, bacağını keserim. Open Subtitles أول شخص يطأ بقدمه خارج ذلك الباب سيفقد ساقه
    Seni öpen ilk kişinin seni sevdiğinden emin olmak istiyorum. Open Subtitles أود التأكد فقط بأن أول شخص سيُقبلك يُحبك فعلاً.
    Ve döndüğünde aradığı ilk kişinin sen olmanı sağlarım. Open Subtitles وعند عودتها، سأحرص أن تكون أول من يعلم.
    Her şeyden önce, kızım daha önce kimseyle çıkmadı. Ve çıkacağı ilk kişinin adının Bumpty olmasını istemediğine eminim Open Subtitles ابنتي لم تدعى للخروج مع حبيب من قبل الحبيب الأول لا يجب ان يكون اسمه
    Böyle bir şansı olduğunu düşünen ilk kişinin siz olduğunu mu sanıyorsunuz? Open Subtitles أتظن أنك أول شخص يظن أن لديه فرصة في فعل هذا ، أليس كذلك ؟
    Cidden kalem numarasını deneyen ilk kişinin kendin olduğunu mu sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقدين حقاً بأنّكِ أول شخص تحاول خداعيّ بالقلم؟
    Patterson keşfetmek için bunca sene mücadele ettiği şeyin ne olduğunu öğrenen ilk kişinin annesi olmasını istemişti: Open Subtitles أراد باترسون من أمه أن تكون :أول شخص يعلم بما كان يعانيه ليكتشف
    Burada uzun zamandır gerçekten değişim geçiren ilk kişinin ben olduğumu söylemiştin. Open Subtitles ... لقد قلت أنني أول شخص إنتقل هنا منذ وقتٍ طويل جداً
    Aslına bakarsanız, silah çalındıktan sonra temasa geçilen ilk kişinin müvekkiliniz olduğundan oldukça eminiz. Open Subtitles في الحقيقة , نحن واثقون تماما بأن موكلك كان أول شخص اتصلت به بعد سرقة هذا السلاح
    Hester'in yanına yaklaşmasına izin verdiği ilk kişinin siz olduğunuzu söylüyorlar. Open Subtitles لقد قالوا لى أنك أول شخص تسمح له " هيستر " بالإقتراب منها -إنك تصبحين طبيبة ، أليس كذلك ؟
    Tamam eğer bizden biriysen yoldan geçen ilk kişinin cüzdanını alabilirsin. Open Subtitles حسناً... إن كنت واحداً منا فعلاً، دعنا نراك وأنت تجرّد أول شخص يمرّ من محفظته.
    - Olay yerindeki ilk kişinin ifadesini almam gerek. Open Subtitles أريد أن آخذ إفادة أول شخص في مسرح الجريمة -من يكون؟
    Biz şimdiye kadar su topu attığın ilk kişinin, ...sevdiğin kişi değil de..., ...sonradan seveceğin kişi olacağını tahmin edemezdik. Open Subtitles لم نكن نعلم حتى بعد سنوات... أول شخص ترمي بالونك عليه، ليس شخصًا تكرهه،
    Onu gören ilk kişinin sen olduğunu hayal etsene. Open Subtitles تخيلى كونك أول شخص يرى ذلك
    Sevdiğim ilk kişinin. Open Subtitles أول شخص أحبه على الإطلاق.
    Patty seni işinden alıkoymak istemezdim ancak bunu bilen ilk kişinin sen olmanı istedim. Open Subtitles (باتي) يسؤني أن أعطّلك عن التمرينات، ولكني أردت أن تكون أول من يعلم
    Her şeyden önce, kızım daha önce kimseyle çıkmadı. Ve çıkacağı ilk kişinin adının Bumpty olmasını istemediğine eminim Open Subtitles ابنتي لم تدعى للخروج مع حبيب من قبل الحبيب الأول لا يجب ان يكون اسمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more