"ilk randevu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أول موعد
        
    • التاريخ الأول
        
    • الموعد الأول
        
    • اول موعد
        
    • أوّل مواعدة
        
    • موعد أول
        
    • موعد غرامي أول
        
    • للموعد الأول
        
    Pek de ilk randevu sayılmaz. 15 yıldır kapı komşususun. Open Subtitles أنه من الصعب أن يكون أول موعد لقج عشتي بجانبه طيلة 15 عاماً
    Pek de ilk randevu sayılmaz. 15 yıldır kapı komşususun. Open Subtitles أنه من الصعب أن يكون أول موعد لقج عشتي بجانبه طيلة 15 عاماً
    Ama ilk randevu için genel kabul görmüş kural çok heyecanlı şeyler yapma, çünkü ikinci randevuda üstüne çıkmak zor olur. Open Subtitles التاريخ الأول لا يعمل أىّ شىء، المثير أن.. الأمر سيكون صعباً فى التاريخ الثانى
    İlk randevu için istiridye fazla mı olur? Open Subtitles أتعتقدين أن المحار هو كثير على الموعد الأول
    Dürüst ol, bu yaşadığın en kötü ilk randevu mu? Open Subtitles كوني صادقة.اهذا هو اسوء اول موعد قد حظيتِ به في حياتك ام لا؟
    Al sana hiç unutamayacağın bir ilk randevu. Open Subtitles ويقذفون بها إلى بركان، هاك موعد أول لا يُنسى
    İlk randevu için pek beklenmedik bir mekan burası. Open Subtitles لم أكن أتوقع أن يكون هذا مكان أول موعد غرامي لنا
    İlk randevu kadar heyecan verici bir şey yoktur. Open Subtitles لا شيء أكثر إثارةً من أول موعد
    40 yıldır çıktığım ilk randevu bu. Open Subtitles هذا أول موعد غرامي لي منذ 40 عاماً
    Burası ilk randevu yerimiz. Open Subtitles إنه حيث خرجنا في أول موعد.
    Çıktığım en kötü ilk randevu bu olmalı. Open Subtitles إنه أسوأ أول موعد في حياتي
    Bu benim için bir ilk randevu gibi ve bir ilk randevuda şişman kel amcanızın yanınızda gelmesini istemezsiniz. Open Subtitles هذا يشبه التاريخ الأول بالنسبة لي، وعلى التاريخ الأول، كنت لا تريد من الدهون، الصلع عمه وضع علامات على طول.
    İlk randevu için çok fazla olmayacaksa seni eve annemle tanışmaya götürmeyi düşünüyordum. Open Subtitles كنت أفكر إذا لم يكن كثيراً الطلب منك في الموعد الأول - أن آخذك للمنزل لمقابلة والدتي
    İkinci bir randevunun olmayacağı anlaşıldığı zaman ilk randevu'da bütün gücünle çabaladığın an gibi. Open Subtitles إنه أشبه بتمريرة ( هيل ميري ) في الموعد الأول عندما تدركَ أنه لن يكونَ هناكَ موعدٌ ثانٍ
    Bunun ilk randevu için mükemmel bir yol olduğunu düşündüm... üzerinde baskı olmadan. Open Subtitles اظنها وسيلة مثالية للذهاب في اول موعد خالية من الضغوط
    İlk randevu bu kadar muhteşem geçebilir mi? Open Subtitles موعد أول كهذا رجل كهذا
    Tamam haklısın belki senin için evliliğinin veya aşkın konfirmesi gibi duruyor ama sadece güzel bir ilk randevu gibi düşünsen Open Subtitles هذا بالنسبه لك هذا يعد تأكيد لحبك أو لزواجك لكن بالنسبه لها قد تعتبره موعد غرامي أول رائع
    Amacınız yemek yemek değilse ilk randevu için Lutefisk tam aradığınız yer. Open Subtitles و ماذا سيقول ؟ إذا لم تكن مهتم بالأكل لودفيسك هو المكان المثالى للموعد الأول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more