"ilkel bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدائي
        
    • بدائية
        
    • البدائي
        
    Basit ve ilkel bir dünyada, bir modele o kadar da ihtiyaç yoktur. Çünkü hisler gerçekliğe yakındır. TED في عالم بدائي و بسيط، لا يوجد حقا سبب لنموذج. لأن الإحساس يقارب الحقيقة.
    İçimde derin bir rahatsızlık var hayatın tek düzeliğine ve sıkkınlığa kurban düşeceğime dair ilkel bir korku. TED كان هنالك شعور داخلي عميق بعدم الاستقرار، خوفٌ بدائي أنني سأقع ضحية لروتين الحياة والملل.
    Bir zorunluluk dürtüsü etkisindeydim, uçmayı öğrenmeye yönelik ilkel bir dürtü, tıpkı bir insan gibi. TED لقد تملكني شعور قسري، دافع بدائي لتعلم كيفية الطيران، كإنسان.
    Ama bu fiziksel yasanın ne olduğuna çok ilkel bir bakış değil mi? TED لكن هذه نظرة بدائية جدًا لتفسير قانون فيزيائي، صحيح؟
    Oradaki 3 şehir onları alt etmek için ilkel bir yöntem buldu. Open Subtitles ثلاثة مدن صغيرة هناك وجدت طريقةً بدائية لهزيمتهم
    Aslında, ilkel bir beyin için yeterince gelişmiş bir teknoloji sihirden farksız görünür. Open Subtitles حسناً، هذا طبيعي، بالنسبة إلى العقل البدائي أية تكنولوجيا متطورة ستكون أشبه بالسحر
    Aslında, ilkel bir beyin için yeterince gelişmiş bir teknoloji sihirden farksız görünür. Open Subtitles حسناً، هذا طبيعي، بالنسبة إلى العقل البدائي أية تكنولوجيا متطورة ستكون أشبه بالسحر
    Bu durumda, ilkel bir balık olan bofa gibi basit hayvanlarla başlamak ve sonrasında daha komplike harekete sahip semender, kedi ve insan gibi memelilere doğru gitmek daha mantıklıcadır. TED لهذا من الأفضل أن نبدأ بالحيوانات البسيطة مثل الانقليس، وهو سمك بدائي جدا، ثم نتدرج إلى حركات معقدة أكثر، مثل تلك بالنسبة للسلمندر، ولكن أيضا في القطط والبشر في الثدييات.
    Dr Lovell'a göre bu kadïnïn dogal yasam alanï ormanïn ortasïnda ilkel bir kulübe. Open Subtitles يرى الدكتور لوفيل أن المسكن الطبيعي لهذه المرأة هو كوخ بدائي في وسط الغابة حسنا ..
    Artık vesküler sistemimde ilkel bir kablo olmadığı için. Open Subtitles الآن بما أنّني لا املك بدائي توزيع الأسلاك في نظامِي
    Bu kadar ilkel bir grubun geçit sistemini ... çözmesine inanamıyorum. Open Subtitles أجد أنه لا يصدق أن أي شعب بدائي جدا يمكن أن يحل نظام البوابة
    Uyum sağlamak için çok uğraştım ama ailemin öyle davrandığını görmek bana sadece ilkel bir yaratık olduğumu hatırlattı. Open Subtitles حاولت جاهداً التأقلم، لكن مشاهدة أبويّ يتصرفان هكذا جعلتني أدرك أنني مجرد حيوان بدائي.
    İlkel bir dünyada yaşıyoruz, değil mi Will? Open Subtitles إننا نعيش في زمن بدائي أليس كذلك يا ويل؟
    Ama bu kadar ilkel bir ırk tarafından yetiştirilmiş birinden beklenir bir şey sanırım. Open Subtitles لكن أظن أن هذا متوقع من شخص قد ربيّ على يدي جنس بدائي
    Doğu Avrupa'nın geniş yapraklı engin ormanlarında, günler kısalmaya başlarken ilkel bir ses, sonbaharın başlangıcını ilan eder. Open Subtitles من الغابات العظيمة الغابات المورقةِ لأوربا الشرقية إنّ الأيامَ تَبْدأُ في القصر، و صوت بدائي يُبشّرُ ببدايةَ الخريفِ.
    Ampulü ilkel bir ocak olarak kullandı. Open Subtitles انه الموضات فرن بدائي ان استخدام المصباح الكهربائي
    İlkel bir insan kültürünün böyle bir ilaç geliştirebilmesi çok etkileyici. Open Subtitles من المثير للإعجاب أن يستطيع إنسان بثقافة بدائية تطوير عقار مثل هذا
    Trask Enzim işletim sisteminin ilkel bir versiyonunu dizayn etmiş. Open Subtitles صمم تراسك نسخة بدائية من نظام تشغيل ، إنزيم
    Yoksa yemeğe ulaşmak için öteki avcıları.... ...dövmek gibi ilkel bir heyecan mı duyuyorsun? Open Subtitles أم تراودك متعة بدائية بمسابقة الصيادين على الطعام؟
    Incil aslinda kavramsal psikolojiden bahsediyor, bayagi ilkel bir kavramsal psikoloji. TED كان الكتاب المقدس في الواقع يتحدث عن علم النفس الإدراكي علم النفس الإدراكي البدائي جدا.
    Bu evren bir bakıma ilkel bir şiddetin yayılması, varoluşsal bir kafa karışıklığıdır. Open Subtitles إنه فضاء لنوع من العنف البدائي والتشوش الوجودي
    Hep merak etmişimdir sizin gibi başarılı bir okçu, neden böyle ilkel bir yay kullanır? Open Subtitles أتساءل كيف لرامٍ بارع مثلك أن يستخدم هذا القوس البدائي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more