Bu insanlar, modern toplumları yöneten ekonomik sistemleri bizim anlamadığımızı mı ima ediyor? | TED | هل يلمح أولئك الأشخاص إلى أننا لا نفهم الأنظمة الإقتصادية التي تقود مجتمعاتنا الحديثة؟ |
Peder bildiği bir suçu ima ediyor gibiydi. | Open Subtitles | ربما كان القس يلمح للدلالة على جريمة حدثت |
CIA brifinginden bir şeyler ima ediyor, ben ise yanlış olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | فهو يلمح لشيءٍ لم يحصل في بيان وكالة الاستخبارات الأمريكية |
Bu, bizim farkında olmadığımız bir değişikliğin kabul edildiğini ima ediyor. | Open Subtitles | هذا يُشيرُ ضمناً إلى ان هناك تغيير متفق عليه و نحن لسنا مدركين لهَ |
Benim yaptığımı ima ediyor ola... | Open Subtitles | HATHORNE: لا يمكنك ربما تلمح إلى أنني... |
Beyler... Benim sevgili annem, geleneklere uymayacağımızı ima ediyor. | Open Subtitles | إن أمي الطيبة أيها السادة تلمّح بحساسيتها المعهودة |
Ekibimden birini katil olduğunu mu ima ediyor? | Open Subtitles | -هل يلمح أنّ واحدا من فريقي قاتل؟ |
- Kendisi çok büyük, finansal usulsüzlükleri ima ediyor. | Open Subtitles | -ماذا؟ -إنه يلمح إلى وجود الكثير |
Bir şeyler ima ediyor. | Open Subtitles | وهو يلمح إلى أشياء |
"Bir şeyler ima ediyor" da ne demek? | Open Subtitles | ـ ماذا تقصدين يلمح إلى أشياء؟ |
Anne! Bart, yaban domuzu olduğumu ima ediyor. | Open Subtitles | -أمي ، (بارت) يلمح أنني خنزير وحشي |
Başka bir şeylerin döndüğünü ima ediyor gibi bu. | Open Subtitles | الذي يُشيرُ ضمناً إلى أنَّه ربما هناك شيء آخر سيحدث |
Erkeğin testislerini tuttuğunu ima ediyor. | Open Subtitles | -بالله عليك إنها تلمح إلى أنها تمسك ... |
Sadece resimlerine baktığını ima ediyor bence. | Open Subtitles | أعتقد أنّها تلمّح إلى أنّك تنظر للصور فقط يا (طوني). |
Yani bize ima ediyor. | Open Subtitles | إذاً فهي تلمّح. |