"inanacağımı" - Translation from Turkish to Arabic

• أصدق
• اصدق
• أصدقه
• سأصدق
• تصديقه
• أُصدق
• سأصدّق

Bak, neye inanacağımı bilmiyorum. Bildiğim tek şey, bunun nasıl görüneceği.
لا أعرف ماذا أصدق كل ما أعرفه هو كيف سيبدو الأمر

Açıkçası o kadar çok şey yaşadık ki artık neye inanacağımı bilmiyorum.
صراحة، مع كل شي مررنا به، لا أعرف ماذا أصدق بعد الآن.

Çünkü hislerime mi yoksa kocamın amirine mi inanacağımı bilmiyorum.
لأنني لا أعلم من أصدق غريزتي، أم المشرف على زوجي

Birileri onun Romanov olduğunu söylüyor diye, o şeyin bunca yıl sonra uyandığına inanacağımı mı sanıyorsun?
أه هل من المفترض أن اصدق أن هذا الأمر سيصحو بعد كل هذه السنين لأن هناك من تدعي أنها من عائلة رومانوف

Ama sonra çok garip davranmaya başladı ve şimdi neye inanacağımı bilmiyorum.
وبعدها بدء في التصرف بشكل غريب والأن لا أعرف ما الذي أصدقه

Senin burada kurban olduğuna inanacağımı mı sandın? Hadi ama!
وهل تتوقعي أني سأصدق أننا ضحاية لمؤامرةفرنسية ؟

- Neye inanacağımı bilmiyorum.
لأصدقك القول أنا لا أعرف ماذا أصدق بعد الآن

Demek istediğim, tüm bu yeni hatıralara sahibim, ama neye inanacağımı bilemiyorum.
أقصد, اننى حصلت على كل هذه الذكريات الجديدة لكنى لا أعلم ماذا أصدق

Bu yalanlara gerçekten inanacağımı mı sanıyorsun, Mike Wasowsky? - Mike Wasowsky!
أتتوقع أن أصدق هذه الأكاذيب يا مايكل وازالسكي؟

Annemin yanında tüm duyduğum yalanlardı. Neye inanacağımı bilmiyorum.
بجانب أمى كل ما أسمعه كذب أنا لا أعرف ماذا أصدق

Senin CIA blöfüne körü körüne inanacağımı zannetmiş olmalısın.
أعني، لا بدّ وأنك إفترضت بأنّني أصدق أصلا خدعتك حول وكالة المخابرات المركزية

Böyle bir şey olduğuna inanacağımı mı sanıyorsunuz?
أتريدني أن أصدق أن شيئاً كهذا موجود حقاً؟

Açıkçası, şu anda neye inanacağımı bilemiyorum, efendim.
حسناً ، بصراحة ، الآن ، أنا لا أعرف ماذا أصدق ، سيدي

Artık neye inanacağımı bile bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.
أنظري , لا أعلم من أصدق بعد الآن ، حقاً لا أعلم.

Mo Ne'nin uyum öğretmeni olduğuna inanacağımı mı sanıyorsun?
اتريد مني ان اصدق بأنك معلم موني . الأستاذ هارمونيكا

Gerçekten bu söylediklerine inanacağımı mı sanıyorsun?
هل تتوقع بصدق مني أن اصدق كلمة مما تقول؟

O sırada, neye inanacağımı bilmiyordum. Onun ne düşündüğünü de.
بتلك اللحظة، لم اعلم ما اصدق ولم اعلم نيته

Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
لم أعد أعرف ما الذي يجب أن أصدقه بعد الآن

Artık hangi söylediğine inanacağımı bilmiyorum.
لم أعد أعرف ما يجب أن أصدقه بعد الآن إلى أين أنت ذاهب؟

Peki, prensin bir anda muhbir olduğuna inanacağımı sana düşündüren nedir?
وما الذي يجعلك تعتقد أنني سأصدق فعلاَ ان الأمير سينقلب جرذياَ ؟

Neye inanacağımı bilmiyorum, ama olanlardan sonra, bu mümkün.
لا أعلم ما الذي يجب علىّ تصديقه لكن بعد ما حدث ، هذا مُمكن

İğrenç ağzından çıkan bir kelimeye bile inanacağımı sanıyorsan sen de aptalsın.
وأنت أحمق لتعتقد أنني سوف أُصدق كلمة أخرى تخرج من فمك

Beni umursadığın için verdiğine inanacağımı bir an bile düşünme.
لا تفكّرنّ للحظة أنّي سأصدّق أنّ السبب هو اهتمامك لأمري