"inandım" - Translation from Turkish to Arabic

    • صدقته
        
    • أؤمن
        
    • صدقتك
        
    • صدقت
        
    • أصدق
        
    • أصدقك
        
    • آمنتُ
        
    • أصدقه
        
    • صدقتها
        
    • وثقت
        
    • صدّقت
        
    • صدقتهم
        
    • أمنت
        
    • اصدق
        
    • أصدّقها
        
    Bu, korkularımdan doğan bir kurguydu, ama ben ona inandım. TED لقد كان هذا وهما توّلد من الخوف ولكن أنا صدقته.
    Bir liderin haklı olduğu için iyi olduğuna inanmadım; öğrenmeye ve güvenmeye istekli oldukları için iyi olduklarına inandım. TED وانا اليوم أؤمن ان القائد الجيد ليس هو كذلك لانه مصيب ولكنه هو كذلك لانه مستعد للتعلم .. والثقة
    Hayır inandım, sadece bu kadar erken beklemiyordum. Open Subtitles صدقتك ، ولكنني لم اعتقد أنك ستأتي بهذه السرعة.
    Bana söylediğin her şeye inandım, ve istediğin her şeyi yaptım. Open Subtitles أتعلم، لقد صدقت كل شيء أخبرتني به وفعلت ما طلبته مني
    Kızını televizyonda görmek annemi de kendini faydalı hissettireceğine inandım. TED أود أن أصدق أن رؤيتهم لابنتهم فى التلفزيون جعل أمى ذات فائدة أيضًا.
    Hatta serserilik yıllarımda bile sana inandım, sen de bana. Open Subtitles حتى عندما كنت طفلا ...أني أصدقك و أنت تصدقني
    Her zaman, kökenlerimizi yerde,... toprağa ya da denizin dibine gömülü halde... bulabileceğimize inandım. Open Subtitles لطالما آمنتُ بأنه يمكن اكتشاف أصولنا من الأرض مدفونة تحت التربة أو في أعماق البحر
    Orada söylediğin şey çok tatlıydı. Çok dokunaklıydı. Neredeyse söylediğine inandım. Open Subtitles كان كلاماً لطيفاً ما قلتيه هناك، مؤثر للغاية كدت أن أصدقه
    Bana numarayı hatırlayamadığını... evde yazacağını söyledi ve ben de aptal gibi inandım. Open Subtitles لقد أخبرتني أنها لا تستطيع تذكر رقمها لعدم وجود ما يميزه، وأنا، كالبلهاء، صدقتها
    O yapmadı. Asla yapmaz. Bana anlattı ve ben de inandım. Open Subtitles إنه لم يفعلها، لم يكن ليفعلها لقد أخبرني بذلك وأنا صدقته
    Ve o gece söylediğin şeylere inandım. Open Subtitles وكل ذلك الهراء الذي أخبرتني به في تلك الليلة بالبيت، لقد صدقته
    Hiç değilse ben bir şeye inandım, sen karanlıkta savrulup duruyorsun anca. Open Subtitles على الأقل أنا أؤمن بشيء ما و أنت تتأرجح في الظلام فقط
    Ve diğer 10 kardeşim gibi bana öğretilenlere tüm kalbimle inandım ve Westboro'nun gündemini özel bir hevesle takip ettim. TED وكباقي إخوتي العشرة، كنت أؤمن تماماً بكل ما تعلمته، و تتبعت أجندة الويستبورو بقدر خاص من الحماس.
    Geçen hafta bana dedin ki, "kesinlikle, muhakkak kahve yok", ve ben de kesinlikle, muhakkak sana inandım. Open Subtitles لقد قلت لي الأسبوع الماضي أنك لا تريد شرب القهوة أبدا وأنا صدقتك
    İnandım. Bir düş ya da bir hayalet gördüğüne inandım. Open Subtitles نعم صدقتك , كنت أعتقد أنك ترى رؤية او شبح ما
    Sekiz yıl boyunca, beslendiğim yalanlara inandım. TED على مدى السنوات الثماني القادمة، صدقت الأكاذيب التي كانت تعطى لي.
    Bu acılı olayları size anlatmazdım, ama kalbimin derinlerinden bunun, zaman içinde kardeşinizin acılarını azaltacağına inandım. Open Subtitles لم أرد أن أثقل عليكِ يا آنسه داشوود لو لم أصدق من كل قلبي أن هذه المعلوات، مع الوقت، قد تؤدي إلى تخفيف ندم أختك
    Bu yüzden gözünüzdeki morluğa inandım Open Subtitles وفى هذا الوقت أصدقك إنكِ أصبتِ بالكدمة
    Söylediğin her şeyi yaptım ve burada yaptığın şeye inandım. Buradaki rolümü bilmek istiyordum. Open Subtitles فعلتُ كلّ ما طلبت منّي، آمنتُ بما تفعله هنا، وأودّ أن أعلم دوري فيه.
    Burada kalmam için bana yalan söyledi ama ona inandım. Open Subtitles هذا هو الشخص الذي يكذب فقط ليبقى عملياً، لكنني، أصدقه
    İşte o gün bir inandım orospuya tam 20 yıl geçti. Open Subtitles مضى على الحادثة 20 سنة وقد صدقتها عندما تحدثت معي
    Ayrıca, yetkililerin elinden geleni yapacağına inandım. Open Subtitles بالإضافة لذلك, لقد وثقت بأن السلطات كانت سوف تقوم بما تسطيعه
    bugün inandım ki... filmlerimiz gibi hayatlarımız da sona doğru yolunda gidiyor. Open Subtitles .. لقد صدّقت اليوم أن .. مثل أفلامنا، فحياتنا أيضاً يجب أن يكون لها تلك النهاية
    Beni star yapacaklarını söylediler, ben de aptal gibi inandım. Open Subtitles و قالوا أنهم سيجعلوا مني نجمة كبيرة، و صدقتهم أنا كالحمقاء.
    Onlar sadece kelimelerdi. Belki sadece kelimelerdi anne ama ben onların her birine inandım, çünkü onları bana sen söylüyordun. Open Subtitles كانت مجرد كلمات يا امى و لكنى أمنت بها بكل كلمة منهم لأنها جاءت منك انت
    Bir dakikalığına söylediğine inandım diyelim. Open Subtitles دعينا فقط نقول للحظة انا لا اصدق كل ما تقولينه
    Kutsal odasından hiç bir şey asla kaybolmaz dediğinde ona inandım. Open Subtitles وإن قالت أنّ لا شيء يفوتها في حرمها الدّاخلي، فأنا أصدّقها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more