"inandırdı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أقنع
        
    • أقنعني
        
    • لقد جعلني أصدق
        
    • أقنعك
        
    Benim bir şekilde cinayetle ilgim olduğuna kendini inandırdı. Open Subtitles أقنع نفسه بطريقة ما أنه مرتبط بتلك الجرائم
    Benim cinayetlerle ilgim olduğuna kendini inandırdı. Open Subtitles أقنع نفسه بأني مشترك بأي جريمة من جرائم القتل
    Gönüllü itaatkarlar bunun bir fantezi olduğunu biliyor, ama Malcolm Ford Cindi'yi bunun gerçek olduğuna inandırdı. Open Subtitles الخاضعات بإرادتهن يفهمن ان الأمر مجرد خيال لكن مالكولم فورد أقنع سيندي بان ذلك حقيقي
    Ablanızın yüz ifadesindeki durgunluk kalbine kolay etki edilemeyecek biri olduğuna inandırdı beni. Open Subtitles صفاء طلعتِها أقنعني بأنّ قلبها من غير المحتمل أن يكون قد مْسَّ بسهولة.
    Senin kontrolden çıktığına beni inandırdı. Open Subtitles لقد أقنعني أنكِ في حالة لا يمكن السكوت عليها
    Affedersin şef, biri beni huninin hazır olduğuna inandırdı. Open Subtitles آسف ، أيها الرئيس لقد أقنعني شخص ما بأن مخروط الصمت كان جاهزاً
    Sen de görüyorsun. Beni adının Rohit olduğuna inandırdı. Open Subtitles تستطيع أن تري بنفسك لقد جعلني أصدق أن إسمه روهيت طوال هذه المدة
    İşe yaramaz olduğunu düşündüğünde harika olduğuna seni kim inandırdı? Open Subtitles ‫ومن أقنعك بأنها رائعة بعد أن ظننت أنها بلا قيمة؟
    Ratcliffe Kralı hain olduğuma inandırdı Open Subtitles ريكليف أقنع الملك بأننى الخائن.
    Ödüllü bir gazeteciyi ve FBI'nın yarısını CIA için çalıştığına inandırdı. Bana kibarca bu zıkkımın nasıl mümkün olduğunu açıklar mısınız? ! Open Subtitles الّذي أقنع صحافياً مخضرماً . ونصف المباحث الفيدراليّة بأنّه يعمل لدى الإستخبارات هلاّ أخبرتني بلطف كيف لهذا أن يكون ممكناً ؟
    Sammy'nin ağabeyi Joseph'i öldürdüğünü öğrendim. İnsanları suçlu ben olduğuma inandırdı. Open Subtitles اكتشفت أن (سامي) قتل أخاه (جوزيف) وقد أقنع البقية بأنني من قتله
    Lex bu gücü geri almaya çalışınca da Superman dünyayı Lex'in kötü olduğuna inandırdı. Open Subtitles وعندما حاول (ليكس) استرداد تلك القوة أقنع (سوبر مان) العالَم أن (ليكس) هو الشرير
    Ve o da, eğer korkularımla yüzleşirsem tüm ağrılarımın büyülü bir şekilde yok olacağına bana inandırdı. Open Subtitles وذاك الوغد أقنعني أنني إذا واجهت مخاوفي فسيختفي بشكل سحري كل الألم
    Liam, kanımızın kusurlu olmadığına beni inandırdı. Open Subtitles ليام أقنعني أنه ليس دمنا الذي يتم تلويثه
    Danny taşınmayacağına inandırdı beni. Open Subtitles آسف داني أقنعني أنك لن تعودي للمنزل
    Apu beni 24. önermenin bir hata olduğuna inandırdı. Open Subtitles (آبو) أقنعني أن (اقتراح 24) كان غلطة كبيرة
    Ama Zach aksine inandırdı. Open Subtitles لكن زاك أقنعني خلاف ذلك.
    FBI'da casus olduğuna içeriden birinin bize karşı çalıştığına inandırdı. Open Subtitles لقد جعلني أصدق من أن الوكالة مُخترقة وبأن شخصاً من الداخل يعمل ضدنا
    Ama şu adam, Kritschgau, sizi tersine inandırdı. Open Subtitles بل على اختطاف أخته سامانثا. لكن الرجل: "كريتشجو" أقنعك بطريقة أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more