Benim bir şekilde cinayetle ilgim olduğuna kendini inandırdı. | Open Subtitles | أقنع نفسه بطريقة ما أنه مرتبط بتلك الجرائم |
Benim cinayetlerle ilgim olduğuna kendini inandırdı. | Open Subtitles | أقنع نفسه بأني مشترك بأي جريمة من جرائم القتل |
Gönüllü itaatkarlar bunun bir fantezi olduğunu biliyor, ama Malcolm Ford Cindi'yi bunun gerçek olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | الخاضعات بإرادتهن يفهمن ان الأمر مجرد خيال لكن مالكولم فورد أقنع سيندي بان ذلك حقيقي |
Ablanızın yüz ifadesindeki durgunluk kalbine kolay etki edilemeyecek biri olduğuna inandırdı beni. | Open Subtitles | صفاء طلعتِها أقنعني بأنّ قلبها من غير المحتمل أن يكون قد مْسَّ بسهولة. |
Senin kontrolden çıktığına beni inandırdı. | Open Subtitles | لقد أقنعني أنكِ في حالة لا يمكن السكوت عليها |
Affedersin şef, biri beni huninin hazır olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | آسف ، أيها الرئيس لقد أقنعني شخص ما بأن مخروط الصمت كان جاهزاً |
Sen de görüyorsun. Beni adının Rohit olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | تستطيع أن تري بنفسك لقد جعلني أصدق أن إسمه روهيت طوال هذه المدة |
İşe yaramaz olduğunu düşündüğünde harika olduğuna seni kim inandırdı? | Open Subtitles | ومن أقنعك بأنها رائعة بعد أن ظننت أنها بلا قيمة؟ |
Ratcliffe Kralı hain olduğuma inandırdı | Open Subtitles | ريكليف أقنع الملك بأننى الخائن. |
Ödüllü bir gazeteciyi ve FBI'nın yarısını CIA için çalıştığına inandırdı. Bana kibarca bu zıkkımın nasıl mümkün olduğunu açıklar mısınız? ! | Open Subtitles | الّذي أقنع صحافياً مخضرماً . ونصف المباحث الفيدراليّة بأنّه يعمل لدى الإستخبارات هلاّ أخبرتني بلطف كيف لهذا أن يكون ممكناً ؟ |
Sammy'nin ağabeyi Joseph'i öldürdüğünü öğrendim. İnsanları suçlu ben olduğuma inandırdı. | Open Subtitles | اكتشفت أن (سامي) قتل أخاه (جوزيف) وقد أقنع البقية بأنني من قتله |
Lex bu gücü geri almaya çalışınca da Superman dünyayı Lex'in kötü olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | وعندما حاول (ليكس) استرداد تلك القوة أقنع (سوبر مان) العالَم أن (ليكس) هو الشرير |
Ve o da, eğer korkularımla yüzleşirsem tüm ağrılarımın büyülü bir şekilde yok olacağına bana inandırdı. | Open Subtitles | وذاك الوغد أقنعني أنني إذا واجهت مخاوفي فسيختفي بشكل سحري كل الألم |
Liam, kanımızın kusurlu olmadığına beni inandırdı. | Open Subtitles | ليام أقنعني أنه ليس دمنا الذي يتم تلويثه |
Danny taşınmayacağına inandırdı beni. | Open Subtitles | آسف داني أقنعني أنك لن تعودي للمنزل |
Apu beni 24. önermenin bir hata olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | (آبو) أقنعني أن (اقتراح 24) كان غلطة كبيرة |
Ama Zach aksine inandırdı. | Open Subtitles | لكن زاك أقنعني خلاف ذلك. |
FBI'da casus olduğuna içeriden birinin bize karşı çalıştığına inandırdı. | Open Subtitles | لقد جعلني أصدق من أن الوكالة مُخترقة وبأن شخصاً من الداخل يعمل ضدنا |
Ama şu adam, Kritschgau, sizi tersine inandırdı. | Open Subtitles | بل على اختطاف أخته سامانثا. لكن الرجل: "كريتشجو" أقنعك بطريقة أخرى. |