"inandırmanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لإقناع
        
    • اقناع
        
    Şu an, anne ve babasını gerçekten çok hasta olduğu için yarın okula gidemeyeceğine inandırmanın bir yolunu bulmaya çalışan bir öğrenci var bir yerlerde. TED في هذه الأثناء، هناك تلميذ يحاول اختلاق طريقة لإقناع والديه بأنه مريض جدا ولا يستطيع الذهاب إلى المدرسة غدا.
    Jüriyi inandırmanın tek yolunun gerçek olarak söylediğimin aslında bir yalan olması gerektiğini söylediler. Open Subtitles لقد قال أنها الطريقة الوحيدة لإقناع القاضي أنني أقول الحقيقة هي أن أكذب
    Babasını, kaçırıldığına inandırmanın tek yolu buymuş. Open Subtitles قالت أنّها الطريقة الوحيدة لإقناع والدها أنّها قد تعرضت للإختطاف.
    Steve, insanları eğlenmemenin hem ironik, hem eğlenceli olduğuna inandırmanın ironik bir biçimde eğlenceli olmadığını öğrenmişti. Open Subtitles ستيف كان يكتشف انه اقناع الناس بأن بأن لا يستمتعوا بأنه ليس فقط سخرية ,بل هو حقاً ممتعاً كان غير ممتعاً
    Evet, olmadığın bir şey olduğuna kendini inandırmanın ne kadar kolay olduğunu biliyorum. Open Subtitles نعم , انا اعلم كم هو سهل اقناع نفسك , بأنك شيء وانت لست بهذا الشيء
    Hastalar ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerini suçlu olmadığına inandırmanın akla uygun kılınacak bir yolunu buluyorlar. Open Subtitles أيّاً كان ما يفعله المرضى، فهميجدونطريقةلعقلنته... لإقناع أنفسهم بأنّهم غير مُلامين.
    Beyni, tam bir rüya-anı halinde olduğuna inandırmanın yollarını. Open Subtitles طرق لإقناع العقل بأنه يواجه حقاً ما قد تم إختباره ( حالة ( الأحلام و الذاكرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more