"inanmalarını" - Translation from Turkish to Arabic

• يصدقوا
• يصدقوه
• يُؤمَن
• يصدقوك
• يصدقونها

Tanrı olduğuma inanmalarını istiyorsak senin de herkes gibi önümde eğilmen lazım.
إذا جعلناهم يصدقوا أنى إلاه يجب تنحنى عندما تعبر أمامى مثل كل شخص آخر

Onların sadece yardım etmek için burada olduğuma inanmalarını umabilirim.
أتمنى فقط أن يصدقوا أنني أتيت هذه المرة لأساعدهم

Ve bu nedenden ötürü, tarihçilerin onlara inanmalarını... söylediklerine inanamayacak kadar mutlu olmuşlardır.
ولذلك السبب، أسعدهم جداً أن يصدقوا ما أردناه كمؤرخين أن يصدقوه

Neye inanmalarını istiyorsanız söyleyin, ben de bunu yutturayım.
إذاً, أخبرني بما تريد أن يصدقوه و سأقوم ببيعه عليهم

..bana da inanmalarını istiyorum.
أن يُؤمَن بي

-Evet. Ve Lord hazretlerimizin buna inanmalarını mı istiyorsunuz?
ـ نعم ـ و أنت تطلب من معاليهم أن يصدقوك ؟

O zaman inanmalarını sağlamak bizim görevimiz Louis.
(حسنٌ , إذن عملنا هو بأن نجعلهم يصدقونها , يا(لويس

İnsanlara göremedikleri şeylere inanmalarını söyleyen kızımız görmediği şeylere inanmayı kabul etmiyor.
إذن الإنسانة التي تسأل الناس أن يصدقوا ما لا يستطيعون رؤيته ترفض أن تصدق ما لا تستطيع رؤيته

İnsanların, eski bir aileden geldiğine inanmalarını istiyordu.
ارادت الناس ان يصدقوا ارتباطها بالعائلة الكبيرة

Ve Lord hazretlerimizin buna inanmalarını mı istiyorsunuz?
و أنت تطلب من معاليهم أن يصدقوا ذلك ؟

Etrafta paçavralarla dolaşıyorum diye insanların gerçekten İsa olduğuma inanmalarını bekleyemezsin.
أعني، لاتنتظر من النّاس أن يصدقوا حقاً بأنّني "عيسى" إذا قمت بالتجول بالأنجاء بقطعة قماش على جسدي

Bu dilekçenizle alacaklıların inanmalarını istediğiniz şey.
لأنك تطلب من دائنيك أن يصدقوا

İnanmalarını sağlamalıyız.
نريدهم أن يصدقوا ماسنرويه.

Böylece inanmalarını istediğiniz şeyi zannetmelerini sağlarsınız.
"وتصديق ما تريدهم أن يصدقوه".

-Ve Lord hazretlerimizin buna inanmalarını mı istiyorsunuz?
ـ و أنت تطلب من معاليهم أن يصدقوك ؟

İnanmalarını sağlayacağım.
سأحرص أنا على أن يصدقوك