Ya mucizelere inanmayanlar ne olacak rahip? .. | Open Subtitles | كاهن ماذا عن الذين لا يؤمنون بالمعجزات ؟ |
Şimdi hiçbir şeye inanmayanlar kendi amaçlarına ulaşmak için seni yıkmalı ve seni yok etmeli. | Open Subtitles | الآن اولئك الذين لا يؤمنون بشئ يحاولون ابعادك وتدميرك ليصلوا الي اهدافهم الخاصة |
Bize vaat edilen güzel haberler var, aynı inanmayanlar gibi. | Open Subtitles | في النهاية لدينا أخبار إبريشيةٌ جيدة لنا تماماً مثل غير المؤمنين |
Dünyayı bölmenin en yaygın biçimi inananlar ve inanmayanlar, dindarlar ve ateistler olarak bölmek. | TED | احد الاساليب المعتادة لتقسيم العالم هو الى قسم المؤمنين واولئك غير المؤمنين -- الى المتدينين والملحدين |
Bunu anlamayan insanlar, ya da buna inanmayanlar kendileriyle ruhsal olarak iletişimde değiller. | Open Subtitles | والناس الذين لا يفهمون أو لا يصدقون لا ترتبط روحيا حقا مع أنفسهم. |
Vika olmayanlar. Bizim güçlerimize inanmayanlar. Tam olarak nasıl güçlerden bahsediyorsun? | Open Subtitles | إنهم الأشخاص الذين لا ينتمون لشعب الويكا , إنهم الذين لا يصدقون بقدراتنا |
Bu gece, bu adamlar altara öyle bir çekilmiştiler ki, kışın soğuğunda bir ateşti onlar için inanmayanlar bile ısınmak için oradaydı. | Open Subtitles | الليلة هؤلاء الرجال انجذبوا للمذبح كما تكون النيران فى منتصف الشتاء حتى هؤلاء الذين لم يؤمنوا جاءوا ليدفئوا أنفسهم |
Bu adamlar, kendilerine inanmayanlar insanlar için hayatlarını verdiler. | Open Subtitles | - هؤلاء الرجال، الذين قدموا حياتهم لأناس لم يؤمنوا بهم |
Elde edeceklerimiz sadece bize inanmayanlar için belirsiz. | Open Subtitles | الحصيلة ليست مؤكدة لأولئك الذين لا يؤمنون فقط. |
Cennette doğmuş tek bir canın çift ruha ayrılabileceğine... ve göktaşları gibi Dünya'ya düşebileceğine inanmayanlar vardır. | Open Subtitles | يوجد هؤلاء، ممن لا يؤمنون .... أن روحاً واحدة .... |
Hayalet'e inanmayanlar... şizofreni ya da diğer hiçbir şeyi asla anlayamaz. | Open Subtitles | الناس الذين لا يؤمنون بالروح... ... لن نعرف أبدا الجنون |
Oh, üzgünüm. Ori'a inanmayanlar hakkında bizim birşeyler anlatmamızı mı istiyorsun? Sadakat ödüllendirilir. | Open Subtitles | المعذرة، أتريد منا أن نشي بالأشخاص الذين لا يؤمنون بالـ((أوراي))؟ |
Ve düşmanları, ona inanmayanlar, öldüğünü söylüyorlar. | Open Subtitles | الشكاكون، غير المؤمنين يقولون أنه ميت |
Bu inananlar ve inanmayanlar arasındaki farktır. | Open Subtitles | هذا هو الفرق بين المؤمنين وغير المؤمنين |
İnanmayanlar için hiçbir kanıt yeterli olmaz." | Open Subtitles | لغير المؤمنين لا يوجد اثبات ممكن |
- Kovan mı? Vika olmayanlar. Bizim güçlerimize inanmayanlar. | Open Subtitles | إنهم الأشخاص الذين لا ينتمون لشعب الويكا , إنهم الذين لا يصدقون بقدراتنا |