"incelemeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • لفحص
        
    • بالبحث
        
    • بدراسة
        
    • بفحص
        
    • لدراسة
        
    • لمراجعة
        
    • راجعي تحليلك
        
    • دراسة
        
    Psikiyatri, zihnin karanlk, kesfedilmemis dünyasn incelemeye çalsr. Open Subtitles علم النفس هو محاولة لفحص خفايا النفس الغير معروفة للناس
    Bir tanık bunun suikast olduğunu söylediğinde bu yeni teoriyi incelemeye zamanım olmadı. Open Subtitles ليس عندى وقت لفحص هذه النظريه الجديده عندما يقول شاهد أنه كان هناك عملية إغتيال
    Mesele şu ki, bu konuyu incelemeye başladım, Bangladeş ve New York arasında gidip geldim. TED لذا فإن السؤال هو , بدأت بالبحث في هذه المسألة , والذهاب جيئة وذهابا بين بنغلاديش ونيويورك.
    Hayatını bu bölgedeki paranormal olayları incelemeye adamıştı. Open Subtitles أمضت حياتها بالبحث عنّ الأنشطة الغير طبيعية بهذهِ المنطقة.
    Böylece, moleküler biyolojiye geri döndük ve farklı bakterileri incelemeye başladık. TED ولهذا عدنا الى الاحياء الجزيئية وبدأنا بدراسة انواع اخرى من البكتيريا
    Biz de Silikon Vadisindeki ArGe ve inovasyon laboratuvarlarını incelemeye başladık. TED لذا بدأنا بفحص مراكز البحوث والتطوير ومختبرات الابتكار في وادي السيليكون.
    Bu, Meksika, İspanya ve İngiltere'den bilim insanlarını Van Gogh'un tablolarındaki parlaklığı detaylıca incelemeye yöneltti. TED هذا حفّز علماء من المكسيك، اسبانيا، وانجلترا لدراسة النصوع في لوحات فان غوخ بالتفصيل.
    - O kutuları incelemeye ne ara vakit buldun? Open Subtitles اذا متى جاءتك الفرصة لمراجعة كل تلك الصناديق؟
    İncelemeye devam et, Stella. Bu iki cinayetin ilişkilendirilmesini istemiyorum. Open Subtitles راجعي تحليلك يا "ستيلا"، لا أريد الربط بين الجريمتين.
    Ve böylece reklamların neye benzediğini incelemeye koyuldum. TED فتحولت إلى إجراء دراسة على الجانب التسويقي.
    Neyse, ne avladigimizi anlamak için suç mahalini incelemeye gittik. Open Subtitles لذاعلىأيّحال ,ظننا أنهقديكونتلبس, لذا ذهبنا لفحص ساحة الجريمة
    Sıkı mı sıkı Konoha güvenliğini geçip Nakano Tapınağı'ndaki o gizli taş tableti incelemeye gitmiş birisin. Open Subtitles لقد تسللت عبر حراسة كونوها المشددة وذهبت لفحص اللوح الحجري السري لضريح ناكاو
    O zaman babanın dosyalarını incelemeye başlayalım. Open Subtitles لذا دعنا نبدأ بالبحث من خلال قضية والدك.
    Lisansüstü eğitimimi fizik alanında yaptım ve 15 yıl önce ortak yazar arkadaşlarımla birlikte uzak geçmişteki iklim değişikliğini incelemeye başladık. Open Subtitles أدرس الفيزياء وتخرجت منذ 15 عامًا شركائي السابقين وأنا بدأنا بالبحث بتغيّر المناخ بالماضي السحيق
    Her türlü süper özendirici şartlar içerisinde çocuk ve yetişkinleri incelemeye başladım ve her çalışmamda sorduğum soru şuydu; burada kim, neden başarılı olmuş? TED بدأت بدراسة الأطفال والكبار من خلال كل أنواع الوضعيات الصعبة وكان سؤالي في كل دراسة هو: من الأكثر كفاءة هنا ولماذا؟
    Buraya da hapishane koşullarını incelemeye ve not almaya geldim. Open Subtitles و لقد جئت هنا ، لكى أقوم بدراسة الظروف و كتابة الملاحظات
    Sadece zaman bunu söyleyecek eğer bu gizemli nesneleri incelemeye devam edersek olsun ya da olmasın doğru mekanizmaları sabitleyebilirsek ve hepsinin nasıl başladığını öğrenebileceğiz. Open Subtitles سيخبرنا الوقت وحده لو استمرّينا بدراسة هذه الجسيمات الغامضة سواء استطعنا معرفة الآليات
    Tüm şüpheleri ortadan kaldırmak için cesedi burada eksiksiz bir incelemeye tabi tutmamız gerekir. Open Subtitles يجدر بنا أن نكون قادرين على القيام بفحص كافٍ وجيد للجثة هنا تماماً لإزالة أي شك.
    Kriminal bir saat sonra geldi, cesedi ordan çıkarıp, olayı incelemeye başladı. Open Subtitles وصل المحققون بعد ساعة .. إستخرجوا الجثة وبدأوا بفحص المشهد
    Birkaç yıl önce, beyni incelemeye karar verdim, bu çılgınlığı araştırmayı... TED لذا ، قبل عدة سنوات ، قررت أن انظر في داخل الدماغ لدراسة هذا الجنون.
    Babamla ben bu geziye gorilleri incelemeye çıktık. Open Subtitles لكنني وأبي جئناً في هذه البعثة لدراسة الغوريلا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more