| Bilgisayar terminallerini inceliyorum ama virüs pek çok dosyayı silmiş. | Open Subtitles | و أنا أراجع وحدات تحكم الحواسيب لكن الفيروس مسج الكثير من الملفات |
| Karıncaları inceliyorum, çünkü örgütlerin nasıl işlediğine kafa yormayı severim. | TED | أنا أدرس النمل، وهذا لأنني أحب أن أفكر في كيفية عمل المنظمات. |
| Çünkü ben mimarım, ve son 20 dakikadır odayı inceliyorum. | Open Subtitles | لأنني مهندسة معمارية، ولقد ظللت أفحص هذه الغرفة لمدة 20 دقيقة الأخيرة. |
| Şu sıralar kadınları inceliyorum. Konu, düşündüğümden daha basit. | Open Subtitles | إنني أحلل النساء في الوقت الحالي إن هذا الموضوع أقل صعوبة مما أظنه |
| Evet, ben hâlâ ATM kayıtlarını ve kredi kartı ekstrelerini inceliyorum. | Open Subtitles | صحيح ، أنا لا زلت أتحقق من سجلات أجهزة الصرف الآلي |
| Önce, en çok görüşülen numaraları inceliyorum. | Open Subtitles | أنا أدقق في الارقام المستعملة كثيرا بالبداية |
| Şey, şu hoş çocuğu inceliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أتفقد هذا الفتى الجذاب |
| Selam genç kadın. Elini sıkardım ama şimdi şişeleri inceliyorum. | Open Subtitles | أود أن أصافح يديك, و لكني أتفحص هذه القوارير |
| Başlangıç olarak, CTU'nun bütün kazazede tahminlerini inceliyorum. | Open Subtitles | :لنبدأ ,أنا أراجع كل تقديرات الوحدة لحالات الوفيات هذا على افتراض |
| Bu konuşmanın çözümünü inceliyorum ve geriye dönüp baktığımda bu yorumlarımın uygunsuz olmadığını hatta baştan sona haklı olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أراجع المحادثة التي دارت بيننا حتى أحاسب نفسي حيث أعتقد بأن تعليقاتي لم تكن فقط مناسبة بل كانت تماماً مبررة |
| Kongre Başkanlığı günlerini inceliyorum vakit alıyor. | Open Subtitles | لقد كنت أراجع أيامه كنائباً للولاية، إنها عملية بطيئة. |
| Karıncaları inceliyorum; çölde, tropik ormanlarda ve mutfağımda. Ayrıca, yaşadığım Silikon Vadisi civarındaki tepelerde. | TED | أنا أدرس النمل في الصحاري، والغابات الاستوائية وفي مطبخي، وفي الهضاب حول وادي السيليكون حيث أعيش. |
| İşim gereği sosyal akımları inceliyorum, yani araştırıyordum da. | TED | أنا أدرس الحركات الاجتماعية، لذا كنت أدرس ذلك أيضاً. |
| Balıkları, ve daha büyük şeyleri, balinalar ve yunuslar gibi, inceliyorum. | TED | أدرس السمك، وأدرس الكائنات الكبيرة أيضاً، كالحيتان والدلافين. |
| Bu şeyleri tüm olası açılara göre inceliyorum. | Open Subtitles | و أفحص كل شيء من جميع الزوايا الممكنة |
| Hâlâ dokuyu inceliyorum ama henüz cinsel saldırıya dair bir şey bulamadım. | Open Subtitles | مرحباً، ما زلتُ أفحص الأنسجة لكن لحد الآن لا أستطيع إيجاد أيّ أدلة لإعتداء جنسي... |
| -Ben de öyle yapıyorum. Mermiyi inceliyorum. | Open Subtitles | حسناً هذا ما أقوم به أحلل رصاصتكم |
| Halen, inşaat alanlarından birini inceliyorum. | Open Subtitles | أنا أحلل حالياً إحدى مواقع مبانيه |
| - Olağandışı bir hareket yok ama eski hareketlerini inceliyorum. | Open Subtitles | -لا يوجد مطابقات غير إعتيادية ، لكني أتحقق من النشاط السابق. |
| ..ve sizler neler yazmışsınız dikkatlice inceliyorum. | Open Subtitles | و أدقق النظر بها كي أرى ما تكتبون |
| B Planı. Brian Dempsey'nin giysi ve özel eşyalarını inceliyorum. | Open Subtitles | خطه بديلة, أتفقد عينات من ملابس (براين ديمسي) |
| Şu an konuşurken dahi irtibatları ve postalarını inceliyorum. | Open Subtitles | أتفحص هاتفها، ورسائلها الألكترونية بينما نحن نتحدث |
| Bu eseri çok iyi bilirim. Yıllardır onu inceliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم ان هذا يعمل جيدا لقد درستة لسنوات طويلة |
| Aslında ben olay yerini inceliyorum. | Open Subtitles | في حالقيقة، أنا أحقق في ساحة الجريمة هذه |
| Veritabanında bulduğun yapıyı inceliyorum, ...geminin sensörleriyle en yakın... | Open Subtitles | وأحلل الهيكل الذى وجدته أنت فى قاعده البيانات وأدخل على أجهزه إستشعار السفينه |
| 3 aydır gökyüzünü inceliyorum ve bir şey gördüm. | Open Subtitles | بآخر ثلاث ليالٍ كنتُ أراقبُ السماء و.. رأيتُ شيئاً بالأعلى. |