"incindiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتألمين
        
    • تتأذى
        
    • مجروحة
        
    • تتأذين
        
    • يتألم
        
    • للأذى
        
    Senin incindiğini görmek ve hepsine benim sebep olduğumu düşünmen. Open Subtitles أن أراكِ تتألمين وأنتِ تتصورين أني السبب
    Senin incindiğini görmek istemiyorum. Open Subtitles انا فقط لا احب ان اراك تتألمين
    - İncindiğini görmekten hoşlanmıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريد أن أراك تتأذى
    Herkese gülümsüyor, ama incindiğini biliyorum. Open Subtitles انها تضع وجه سعيدا للجميع ولكن اعلم انها مجروحة
    Ben sadece senin incindiğini görmek istemiyorum, bebeğim. Open Subtitles انا فقط لا اريد رؤيتك تتأذين يا عزيزتي , اقصد
    İncindiğini görmek istemem ama onun da daha fazla incinmesini istemiyorum, anlıyor musun? Open Subtitles لا أريد أن أراكم تتأذون و لا أريده أن يتألم مرة أخرى أيضاً
    Sadece incindiğini görmek istemiyorum, tamam mı? Open Subtitles لا أريد فحسب أن أراك تتعـرضيـن للأذى , حسنـاً ؟
    İncindiğini görmek istemiyorum validem. Open Subtitles لا أريد أن أراك تتألمين يا أمي
    Çünkü... Senin incindiğini görmek istemiyorum. Open Subtitles لأنى لا أريد أن أراكِ تتألمين
    İncindiğini görmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أراكِ تتألمين.
    İncindiğini görmek istemem. Open Subtitles لا اريد أن أراك تتأذى
    Mary, anlıyorum. Arkadaşının incindiğini görmek istemiyorsun. Open Subtitles (ماري)، أتفهم إنكِ لا تريدين صديقتكِ أن تتأذى
    - İncindiğini görmek istiyorsun,.. - ...değil mi? Open Subtitles -تريد رؤيتها تتأذى..
    Tatlım, incindiğini biliyorum, ama Matt ve sen sadece birkaç haftadır birlikteydiniz. Open Subtitles اعرف بأنك مجروحة يا عزيزتي لكنكما ارتبطتما أسابيع قليلة فقط عليك المضي قدماً
    Hala ruhumun incindiğini söyleyeyim. Open Subtitles حسناً ، دعنا نقول فقط أن مشاعرى مازالت مجروحة
    Lemon, incindiğini biliyorum ve o bakışı da biliyorum, ama intikam almayı aklından bile geçirme. Open Subtitles أعرف أنكِ مجروحة وأعرف تلك النظرة،
    Tony, incindiğini görmektense ölür. Open Subtitles توني يفضل أن يموت على أن يراك تتأذين
    Cidden. incindiğini görmek istemiyorum. Open Subtitles أنا جاد يجب أن لا أراك تتأذين.
    Kimsenin incindiğini görmek istemiyorum derken daha çok onları kastetmiştim. Open Subtitles عندما أقول أنني لا أريد ... أن أري اي أحد يتألم في الغالب أعنيهم
    Zamanında incindiğini sizden gizlemeyeceğim. Open Subtitles لقد أرجتيني، فقلبي يتألم منذ فترة
    İncindiğini görmek istemeyiz. Open Subtitles نحن لا نريد رؤيتكِ تتعرضين للأذى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more