"incitmeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • إيذاء
        
    • أجرح
        
    • بإيذاء
        
    • أجرحها
        
    • أجرحكِ
        
    Kadınları incitmeyi seviyorsun, değil mi? Bu senin erkek gibi hissetmeni mi sağlıyor? Open Subtitles أنت تحب إيذاء السيدات، هل يشعرك هذا برحولتك؟
    Minimum risk, minimum tehlike. Sadece milleti incitmeyi seven iki çok zeki pislik o kadar. Open Subtitles إنّها مُجازفة صغيرة، ومخاطر قليلة، مُجرّد حقيران ذكيّان يُحبّان إيذاء الناس.
    İstediği şekilde karısını incitebiliyor, ...ama başka birisi incitmeyi denediğinde, mutlak surette vahşileşiyor. Open Subtitles بمقدوره إيذاء زوجته كيفما يشاء، لكن أيْما امريء آخر يحاول، يستحيل إلى شخص قّبَليّ بالقطع.
    Hannah'yı mahvetmektense Lee'yi biraz incitmeyi tercih ederim. Open Subtitles أنا أفضل أن أجرح (لي) قليلاً أفضل من تحطيم (هانا)
    Banka soymayı ilk düşündüğümde kimseyi incitmeyi düşünmedim. Open Subtitles عندما بدأت بالتفكير في سرقة المصارف لم أفكر قط بإيذاء أي أحد
    Onu incitmeyi gerçekten istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد حقاً أن أجرحها أعلم.
    Seni incitmeyi istemem.. Open Subtitles لم أقصد أن أجرحكِ
    Neden birbirimizi incitmeyi bırakmıyoruz? Open Subtitles لماذا لا نستطيع وقف جميع إيذاء بعضنا البعض؟
    Değer verdiğin insanları işten dolayı... incitmeyi nasıl bırakırsın? Open Subtitles كيف توقف العمل .. من إيذاء الأشخاص اللذين تهتم لأمرهم ؟
    Biliyorsun kadınları incitmeyi sevmem. Open Subtitles كلا "أنا لست مثل "ركس أنا لا أحب إيذاء النساء
    Öğrendim ki, her ne kadar yapabileceğimize inanmak istesek bile, sevdiklerimizin düşündüğü ve hissettiği her şeyi bilemeyiz ve kontrol edemeyiz ve bir şekilde farklı olduğumuza olan dik başlı inancımız, sevdiklerimizin kendilerini veya bir başkasını asla incitmeyi düşünmeyeceklerine inanmamız gözümüzün önündeki şeyi görmemize engel olabilir. TED لقد تعلمت أنه لا يهم مدى إيماننا بأننا نستطيع، لا نستطيع أن نعرف أو نسيطر على كل شيء يفكر به أحبابنا ويشعرون به، والاعتقاد المتجذر بأننا مختلفين بطريقة ما، بأن شخصًا ما نحبه لا يمكن أن يفكر أبدًا في إيذاء نفسه أو أي أحد آخر، يمكن أن يقودنا إلى أن نفوّت ما هو مخفي بعيدًا عن الأنظار.
    İnsanları incitmeyi sever. Open Subtitles أنه يحب إيذاء الناس
    Başkalarını incitmeyi bırak da beni al! Open Subtitles ! توقّفْي عن إيذاء كُلّ شخص وخُذْيني
    Hayvanları incitmeyi seviyorsun, ha? Open Subtitles هل تحب إيذاء الحيوانات؟
    Haklı. İnsanları incitmeyi sevmem. Open Subtitles لا أحب أن أجرح مشاعر الآخرين ولكن مع (ديني) سأفعل معها الخطوة الأشرف
    Ya da birinin duygularını incitmeyi. Open Subtitles أو أجرح مشاعر أحد.
    İkiniz de çocuğumu incitmeyi göze alamazsınız. Open Subtitles لن تجرؤ أيّ منكما على المخاطرة بإيذاء طفلتي
    Onların duygularını incitmeyi göze mi alsaydım? Open Subtitles أقوم بإيذاء مشاعرهم ؟
    Ve onu incitmeyi istemiyorum. Open Subtitles لكني لا أريد أن أجرحها .
    Seni incitmeyi hiç istemedim. Open Subtitles لم أقصد أن أجرحكِ قط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more