Benim için öncelikli olan insan hayatının korunmasıdır. | Open Subtitles | إحدى مبادئى الأساسية هى الحفاظ على الحياة البشرية |
Fakat ben onlara senin nasıl bir batakta yaşadığını ve insan hayatının ne kadar da ucuz olabileceğini gerçekten bildiğini söyledim. | Open Subtitles | ولكنني أخبرتهم أنك تعمل في مستوى متدني.. وأنك تدري حقاً كيف أن الحياة البشرية قد تصبح رخيصة. |
Bu çetin mücadelede bir şey öğrendiysek, o da insan hayatının kutsallığıdır. | Open Subtitles | خلال هذه المحنة، إذا كنا تعلمنا شي فهو.. أن حياة الإنسان.. مقدسة |
İnsan hayatının uzun bir tahta olduğunu düşünelim. | TED | مجرد التفكير في حياة الإنسان كنوع من اللوح الخشبي. |
İnsan hayatının kendisi de dramatik bir çöküş için hazırdır. | Open Subtitles | و حياة البشر نفسها قد تكون متأرجحة كذلك على حافة انهيار درامتيكي. |
İnsan hayatının kutsallığını göremiyor. | Open Subtitles | لا يمكنه حتّى رؤية حرمة النفس البشريّة بعد الآن |
Saygısızlık etmek istemem ancak önce, insan hayatının sigortalanacak bir mal olup olmadığını sorgulardım. | Open Subtitles | مع إحترامي.. سأتساءل عما كانت الحياة البشرية قابلة للتامين كالبضائع |
İnsan hayatının kesinlikle çok önemli, çok değerli ve korku tarafından kontrol edilemeyecek kadar narin olduğuna inanan insanlar... | Open Subtitles | "{\cHDED6C5}النّاس الذين يؤمنون أنّ الحياة البشرية أهمّ بكثير.." "{\cHDED6C5}"أثمن وأغلى من أن نسيّرها بواسطة الخوف |
İnsan hayatının değerini anlayamaz. | Open Subtitles | ولا يمكنها استيعاب قيمة الحياة البشرية |
Crumb'a malzeme olan şeyler insan hayatının absürtlüklerinden çıkıyordu. | Open Subtitles | جوهر أعمال (كرومب) يأتي من إحساس عميق بعبثية الحياة البشرية. |
İnsan hayatının devamını sağlayacak bir gezegenin. | Open Subtitles | الذي الحياة البشرية m غير ممكن. |
Taylor da insan hayatının büyük oranını kurtarmak için bir eylem planı önerdi. | Open Subtitles | (ثُم يُوصي (تايلور بمسار معين للحفاظ على أكبر نسبة من الحياة البشرية |
Kokain bağımlılığı korkunç bir durum, insan hayatının mahvolmasına ve ölüme yol açabilir. | TED | إدمان الكوكايين هو حالة رهيبة يمكن أن تؤدي إلى الموت وإلى خسائر في حياة الإنسان. |
Elbette toplumsal gruplarla tanınmak insan hayatının önemli ve sağlıklı bir tarafıdır. | TED | لا شك أن التعرف على المجموعات الاجتماعية يُعتبر جزءاً أسياسياً وصحياً في حياة الإنسان. |
Pürüz ezelden, ezelden beri insan hayatının bir parçası. Ve antik dönem yazarları bunun hakkında yazmışlar. | TED | الخشونة هي جزء من حياة الإنسان منذ الأزل وإلى الأبد. ولقد كتب المؤلّفون القدماء حول هذا الموضوع. |
Babamın bize öğrettiği en önemli şey insan hayatının ne kadar değerli olduğuydu. | Open Subtitles | إن كان والدنا قد علّمنا شيئاً فهو قيمة حياة الإنسان |
Ve bunu insan hayatının her alanında görüyoruz. | TED | لذلك نحن نرى هذا في جميع أنواع المناطق في حياة الإنسان . |
İnsan hayatının bir değeri yok. | Open Subtitles | حياة البشر لا تملك أي قيمة جوهرية |
İnsan hayatının benim için hiçbir değeri yok. | Open Subtitles | حياة البشر لا تعني لي شيئاً |
Senin için bir insan hayatının değeri ne, Kai? 25 bin mi? 35 bin mi? | Open Subtitles | ماذا إنّ كانت حياة البشر يا (كاي) تُـقدر بـ 25 ألفاً أو 35 ألفاً من الدولارات؟ |
İnsan hayatının neden kutsal olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتدري لمَ النفس البشريّة مقدّسة؟ |
Bay Ellison bana insan hayatının kutsal olduğunu öğretti. | Open Subtitles | -علّمني السيّد (أليسون) أنّ النفس البشريّة مقدّسة |