"insan içine" - Translation from Turkish to Arabic

• في العلن
• على العلن

İnsan içine her çıktığında, bir yere gittiğinde. Hayal bile edemiyorum.
كلما خرج وظهر في العلن هذا لا يخطر في البال

Seni gizli gizli tımar ediyor ki böylece seni insan içine çıkarabilsin.
هو يستميلك في السر حتى يستطيع أخذك في العلن

Demek ki artık hazır olduğumu düşünüyor çünkü bu akşam insan içine çıkıyoruz.
حسناً, يبدو أنه يعتقد أنني مستعدة لأننا سنخرج الليلة, في العلن

Türümüzün varlığını bir sır olarak saklamak için, güneş varken insan içine çıkmayız ve dikkat çekici şekilde öldürmeyiz.
إبقاء وجودنا طي الكتمان لا نقوم بعرض على العلن لا نقتل بقسوة

Ama şu an insan içine çıkmak çok tehlikeli.
و لكنه خطر جداً على العلن الآن

Eve götürüyorum seni, insan içine çıkarmak başımıza iş açacak.
، سأصطحبك إلى المنزل لإن وجودك بتلك الهيئة في العلن من الواضح أنه أمر لن ينجح

-Tatlım, senden başka kimse için bu halde insan içine çıkmazdım. -Biliyorum.
ما كنت لأخرج في العلن هكذا لأحد سواك

İnsan içine birlikte çıkmak istemediği kişilerin.
تلك التي لا يستطيع أخذها في العلن

Bu halde insan içine çıkamam.
لا أستطيع أن أخرج في العلن هكذا

İnsan içine çıkıp el ele tutuşur, birlikte bisiklete bineriz bahçeye gidip elma toplarız veya Bir Ayı İnşa Edin Atölyesi'ne gidip ayı inşa ederiz.
يخرجان في العلن ويمسكا أيدي بعضهما ويقودا الدراجة معاً أو يذهبان إلى البستان ويقطفا التفاح. أو نكون كأولئك الذين يشيدون ورشة لصناعة الدببة معاً، حيث نصنع الدببة

Onunla insan içine çıkmak dahi istemiyorum. Adından da nefret ediyorum;
لا أريد أن أظهر معه في العلن

İnsan içine çıkman çok tehlikeli.
جوني خطر جدا أن نكون في العلن

Peter,Quagmire'ın insan içine çıkmaya hazır olduğuna emin misin?
بيتر) هل أنت مُتأكد أن) كواغماير) جاهز للظهور في العلن)