"insanları bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • الناس معًا
        
    • بين الناس
        
    • الناس مع
        
    • يجمع الناس
        
    • الناس ثانية
        
    Genellikle sol insan doğasının iyi olduğuna inanıyor, insanları bir araya getirin, duvarları yıkın ve her şey yolunda olacak. TED ولذلك يعتقدُ اليساريون عامةً أن الطبيعة البشرية هي جيدة: تجمعُ الناس معًا وتهدمُ الجدران وسيكون كل شيء على ما يرام.
    Bağlanan bir grup, homojen bir grubu bir araya getiriyor ama köprülü grup farklı gruplardan insanları bir araya getiriyor. TED الآن يجمع ترابط الشبكة الناس معًا من مجموعة متجانسة، بينما يجمع مد الجسور بين الشبكات الناس معًا من مجموعات مختلفة.
    Bu rüyanın selameti için, benimle aynı düşüncede olan insanları bir araya topluyorum. Open Subtitles ومن أجل هذا الحلم انا اجمع بين الناس الذين يفكرون مثلي
    Sadece gelir amaçlı değil, misafirlere hoş geldin demek ve insanları bir araya getirmek için de kullanılır. Open Subtitles ليس فقط بوصفها مصدرا للدخل ولكن ايضا كوسيله للترحيب الزوار وتجمع بين الناس
    Kaynaklar geldiği zaman, örneğin petrol, hayal ettiğimiz teknolojileri kurmaya başladık ve insanları bir araya getirdik çünkü toplanmaya ihtiyacımız vardı . TED وعندما توفرت المصادر متمثلة بالنفط بدأنا ببناء هذه التكنولوجيا البارعه وجمعنا الناس مع بعض بسبب حاجتنا لهذا الحشد
    Fakat yakalandığımız her felakette, maraton insanları bir araya getirmenin yollarını buldu. TED لكن بكل كارثة أصبنا بها، استطاع الماراثون أن يجد طرق ليجمع الناس مع بعض.
    Bu şehirdeki insanları bir araya getiren bu. Open Subtitles هذا ما يجمع الناس معاً في هذه المدينة أليس كذلك؟
    Bu insanları bir daha rahatsız edersen, biraz canım sıkılabilir. Open Subtitles إذا قمت بإزعاج أيّ من هؤلاء الناس ثانية فلن أكون سعيدًا
    Bence, insanları bir araya getirme gücü. TED بالنسبة لي، هي الطاقة الناتجة من جمع الناس معًا.
    Sosyal medya, tekno-optimistler tarafından sıklıkla insanları bir araya getiren harika bir birleştirici güç olarak tanımlanmıştı. TED تم تطويق وسائل التواصل الإجتماعي من قبل المتفائلين بالأتمتة كما وأن قوة هذا التواصل الرائع سيجمعُ الناس معًا.
    Beklenen işi yerine getirdi, pişirme ve çikolata üzerinden insanları bir araya getirdi. TED قامت بالمهمة التي وضعت للقيام بها، والتي كانت جلب الناس معًا على خلفية الخبز والشيكولاتة.
    Bu projeler farklı geçmişi, eğitimi ve ilgi alanları olan insanları bir araya getiriyor, biyoloji, bilgisayar, kimya, matematik, istatistik, mühendislik gibi. TED تجمع هذه المشاريع الناس معًا بغض النظر عن تنوع خلفياتهم وتدريبهم واهتماماتهم... إن كانت في الأحياء والحواسيب والكيمياء، والرياضيات وعلم الإحصاء والهندسة.
    Ama en güzel gelenek çeşitleri gerçekleşmesi imkansıza yakın durumlarda bile insanları bir araya getirenlerdir. Open Subtitles ولكن أفضل أنواع التقاليد هي التي تجمع الناس معًا حتىولوتحتأصعبالظروف!
    Çileler ve sıkıntılar insanları bir araya getirir. Open Subtitles التجارب والمِحَن تقرّب بين الناس
    Kayıplar insanları bir araya getirir. Open Subtitles الكوارث تقرّب بين الناس
    Tatil insanları bir araya getirmek içindir. Open Subtitles من المفترض بأن الأعياد تجمع الناس مع بعض
    Hiç birşey insanları bir yarış kadar biraraya getiremez-- Open Subtitles لا شيء يجمع الناس مع بعضهم ... مثل السباق
    İnsanları bir arada tutan bir nevî tutkal ve bir çatışma esnasında ilk çekilen silahtır." Open Subtitles إنها الغراء الذي يجمع هؤلاء الناس مع بعضهم وأول سلاح يستعمل في النزاعات"
    İnsanları bir araya getiren kişi olmayı seviyorum. Open Subtitles انا احب ان اكون الرجل الذى يجمع الناس معا
    İnsanları bir araya getirmek istiyor. Open Subtitles لقد قال فقط أنه يريد أن يجمع الناس سويا.
    - O insanları bir daha davet etmeyeceğim. Open Subtitles -لن أدعو أولئك الناس ثانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more