"insanların içindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الناس
        
    Dinle seninle tanıştığım günden beri hep insanların içindeki iyi tarafı gördün. Open Subtitles انظر, منذ اليوم الذي قابلتك فيه كنت دوما ترى الجيد في الناس
    TV genelde insanların içindeki en kötü şeyleri çıkarır. Open Subtitles يبدو التلفزيون مساعدة على الإظهار الأسوأ في الناس
    TV genelde insanların içindeki en kötü şeyleri çıkarır. Open Subtitles يبدو التلفزيون مساعدة على الإظهار الأسوأ في الناس
    İnsanların içindeki renkleri görebildiğimi keşfetmem, ...büyük bir kaygı içerisinde olduğum için uzun zaman aldı. Open Subtitles تمكني من معاينة تلك الألوان في الناس كلفني وقتا طويلا لأنني كنت في تلك الحالة من التوتر
    Kardeşim Patrick insanların içindeki iyiliği görürdü ve onun diğerlerine ilham vereceğine inanırdı. Open Subtitles شقيقي باتريك رأى الخير في الناس ويعتقد أنها تكون أِلهاماً روحياً للآخرين
    Sen sadece insanların içindeki en iyi şeyleri görmeye çalışıyorsun. Open Subtitles أنت فقط تحاولين أن ترين الجوانب الجيدة في الناس
    Korkarım, üzücü bir şekilde insanların içindeki iyiliği hafife alıyorsun. Open Subtitles أخشى , بكل حزن أنك تقلل من الخير المتواجد في الناس
    En çok da insanların içindeki iyiliği aramamanı istiyorum. Open Subtitles و لكن أكثر من أي شيء أريدك أن تتوقف عن رؤيه الجانب الجيد في الناس , حسناً ؟
    Hayır. Hala insanların içindeki iyiliği görmek istediğini gösterir. Open Subtitles كلا، هذا يعني بأنك لا زلت ترين الخير في الناس
    Sen sadece insanların içindeki iyiliği görmeye çalışıyorsun. Open Subtitles أنت فقط تحاولين أن ترين الجوانب الجيدة في الناس
    Kız kardeşim her zaman insanların içindeki iyiliği görmeye çalışır küçüklüğünden beri de öyleydi. Open Subtitles أختي كانت دائمًا تحاول أن تري الأمور الجيدة في الناس و لطالما كانت بهذه الطريقة منذ كنا أطفال
    Bu yüzdendir ki insanların içindeki iyi yanlarını görmek istiyorsun ancak bazen o yanlar orda bulunmuyor. Open Subtitles لذلك تريد رؤية الخير في الناس لكنه أحيانًا لا يكون موجودًا
    Yaşayan, öğrenen bir kültür için liderliğini vizyonu etrafında topladı. Rolünüzün odadaki en zeki kişi gibi görünmek olduğu sabit bir zihniyeti, rolünüzün dinlemek, öğrenmek ve insanların içindeki cevheri çıkarmak olan daha gelişmiş bir zihniyete dönüştürdü. TED حشد قيادته حول رؤيته من أجل ثقافة تعلم حية، تتحول من عقلية جامدة، حيث كان دورك أن تظهر بأنك أذكى شخص بالغرفة، لعقلية تقدمية، حيث يكون دورك الاستماع والتعلم وإظهار أفضل ما في الناس.
    Doğal felaketler insanların içindeki en iyi şeyleri ortaya çıkarırmış derler. Open Subtitles الكوارث عاده تخرج الشي الافضل في الناس .
    14. yüzyıldan beri yüz binlerce cadı öldürüldü ve bir şeylerin değişeceği, insanların içindeki iyiliğin baskın geleceği umuduyla kim olduğumuzu saklayarak gölgelerde durduk. Open Subtitles مئات الآلاف من السحرة قتلوا منذ القرن الرابع عشر وبقينا في الظلال نخبئ حقيقتنا آملينَ أن شيئاً سيتغير أن الطيبة في الناس ستنتصر
    İnsanların içindeki iyiliği görüyorsun. Seni haksız çıkarmalarına kadar. Open Subtitles ترى الأفضل في الناس حتى تثبت خطأك
    İnsanların içindeki iyiliği görebiliyordu. Open Subtitles كان بإمكانه أن يرى الخير في الناس.
    Ne derler bilirsin Frank, savaş insanların içindeki cevheri çıkarır. Open Subtitles تعرف مايقولونه يا (فرانك). الحرب تستخلص أفضل ما في الناس.
    Ama sen insanların içindeki iyiliği görürsün. Open Subtitles لكنّك ترين الخير الذي في الناس.
    Biraz sertti ama insanların içindeki iyiliği görürdü. Open Subtitles فظة قليلاً، لكنها رأت الخير في الناس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more