| Ve kapıyı tıklatıyorlar, ve biz de çok iyi insanlarız içeriye girmelerine izin vereceğiz. | TED | وهم يحاولون اللحاق بالركب، ولأننا أناس جيِّدون، فسنسمح لهم بذلك. |
| Bizler kardeşlik ve barış içinde yaşamak isteyen, sevdiklerini bağrına basan, çocuklarına tanrının ve doğrunun yolunu öğretmeye çalışan basit insanlarız. | Open Subtitles | إننا لم نسع لهذا الصراع إننا أناس بسطاء إننا نسعى فقط للعيش فى أخوة و سلام |
| Oh evet, pencere... biz muhtemelen buraya gelen ilk insanlarız... | Open Subtitles | أجل النافذة يبدو أننا أول أشخاص الذي أتو الى هنا |
| Çünkü biz imkansız bir işi yapmaya çalışan deli insanlarız. | TED | بما أننا أشخاص مجانين نحاول تنفيذ مهمة مستحيلة |
| Bizler bu felaket iç savaş için barışçıl devrim arayan insanlarız. | Open Subtitles | نحن شعب مسالم يتطلع لثورة سلمية ضد هذه الحرب الأهلية الكارثية |
| Bizler geçinmeye çalışan dürüst insanlarız. | Open Subtitles | نعم ماذا عن هذا, نحن ناس شرفاء، نحاول كسب العيش |
| Birbirimizi seviyoruz biliyorum, baba ama ikimiz çok farklı insanlarız. | Open Subtitles | أعرف أننا نحب بعضنا الآخر يا أبي، لكننا شخصان مختلفان كلياً |
| Biz normal insanlarız, Dünya'da yaşıyoruz ve babam bugün öldürüldü. | Open Subtitles | نحن اناس طبيعيين، نعيش على كوكب الأرض. وأبي قُتل اليوم. |
| Efendim, biz sıradan insanlarız. | Open Subtitles | نحن أناس لا حول لنا ولا قوّة يا حضرة القاضي |
| Sadece çalışkan ve dürüst insanlarız o küçük evlerden başka pek bir şeyi olmayan ve çocuklarımızı rahatlıkla büyütebileceğimiz bir cemiyetin hayalini kuran insanlarız. | Open Subtitles | نحن مجرد أناس تعمل بجد وصادقون لا نملك الكثير سوى تلك البيوت الصغيرة وحلم بشكل المجتمع الذي نريد أن نربي أطفالنا فيه |
| Hepimiz tarlada çalışan insanlarız ve şuramızda hâlâ... | Open Subtitles | نحن أناس نعمل في هذه الأرض, وبالرغم من هذا لازلنا نعاني |
| Hepimiz mantıklı, normal ve aklı başında insanlarız, öyle değil mi? | Open Subtitles | جميعنا أشخاص طبيعيون، عقلانيون ومنطقيون، أليس كذلك ؟ |
| Zenciler soğuğu sevmez. Bir tropik insanlarız. | Open Subtitles | وأنت تعلم بأن الأشخاص السود لايحبون الطقس البارد،نحن أشخاص استوائيين |
| Yine de, kara delikten kaçan tarihteki ilk insanlarız. | Open Subtitles | لا نزال أول أشخاص في التاريخ يطيرون بعيداً عن ثقب أسود |
| Unutun gitsin. Bu küçük çocuklar için. Bizlerse yetişkin insanlarız ve toplumumuza neler olduğuyla başa çıkmaya çalışıyoruz. | TED | لا عليك. هذا للأطفال الصغار. نحن شعب كبير، ونحن نسعى للتعامل مع ما يحدث في مجتمعنا. |
| Ama biz ağırbaşlı insanlarız. Size göre daha ciddiyiz. | Open Subtitles | و لكننا شعب متقشف نحن نميل أكثر إلى الجدية |
| Biz iyi ve gösterişsiz insanlarız. | Open Subtitles | نحن ناس لطفاء وبسطاء نعم حسناً ليس بسيط جداً لكن |
| Bizler iyi insanlarız ve bu bebeği kolay yapmadık. | Open Subtitles | نحن ناس طيبون ونحن لم نريد مؤخرا جلب الطفله ونحن سنحبها |
| Biz kalıcı bir ilişki kurma anını kollayan ve bunda... gerçekten güçlük çeken belli yaşa gelmiş insanlarız. | Open Subtitles | نحن شخصان فى عمر واحد يبحثان عن لحظة ليرتبطا فيها وإيجاد هذه اللحظة أمر صعب للغاية |
| Elbiseler, mesela,biz müşkülpesent insanlarız, anlarsınız, Bayan Hunter,müşkülpesent,ama iyi kalpli. | Open Subtitles | بالنسبة للملابس على سبيل المثال , فنحن اناس ابتكاريون, انت تعلمين ,السيدة هنتر سيدة مبتكرة ولكنها طيبة القلب. |
| Aslında iyi insanlarız. Ted, onlara çok iyi vakit geçirdik ve gerçekten üzülmüş gibiler. | Open Subtitles | أجل نحن أُناس رائعين في كل سنة نحضر الكثير من المفاجئات للجيران |
| Biz çok farklı insanlarız, ve aramızdakinin gideceği başka bir yer yok. | Open Subtitles | نحن اشخاص مختلفون تماما وليس كآن علاقتنا قد يكون لها اي مستقبل |
| bizler sıradan, basit insanlarız. | Open Subtitles | لقد أردت أن أقول لك أننا هنا لسنا إلا قوم عاديون |
| Ama biz akıllı insanlarız ve kesinlikle uzun vadede hayatımızı hak eden şeylerle dolduracak güce sahibiz. | TED | لكننا أناسٌ أذكياء وعلى المدى الطويل لدينا القوة لملء حياتنا بالأشياء التي تستحق الوجود. |
| Biz iyi insanlarız. Yardımına ihtiyacımız var. Şimdi. | Open Subtitles | نحن أشخاصٌ صالحون، نحتاج الى مساعدتك الآن |
| 21 yaşımdayken, "Biz, İtalyanlar iyi insanlarız ve Afrikada gayet iyi işler yapıyoruz." | TED | كنت أظن، وأنا في سن الواحد والعشرين، أننا، نحن الايطاليون، أهل خير وأناس طيبون وأننا نقوم بعمل جيد في أفريقيا |
| Yetişkin insanlarız. | Open Subtitles | نحن راشدون بالغون يجب علينا فقط تجنب الإغراءات .. |
| Biz bölgenizde ölümlere sebep olan insanlarız. | Open Subtitles | نحن الناس الذين فعلنا حوادث القتل في منطقتك |
| Trey'le tamamen farklı insanlarız. | Open Subtitles | نحن في مكانين مختلفين و (تراي) راض بم لدينا |