"internet'e" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإنترنت
        
    • بالإنترنت
        
    • إلى الأنترنت
        
    Pekâlâ, bizi duymamış olanlar için: Korsan Partisi olarak, İnternet'e bayılıyoruz. TED إذاً، للذين لم يسمعوا بنا: في حزب القرصان، نحن نُحب الإنترنت.
    Şimdi havayolları sistemlerimizin internet'e gerçekten bağlı olmadığını düşünüyorsunuz, ve bir bakımdan değil de. TED ألا تعتقدون حقًا أن نظامنا للطائرات يعتمد على الإنترنت, ومن ناحية أخرى ليس كذلك.
    Film, çocuğun izni olmadan, hatta haberi bile olmadan, İnternet'e düşmüştü. TED الفيلم، بدون إذنه ، أو دون علمه في البداية، وجد طريقه الى الإنترنت.
    En azından yeryüzündeki her üç kişiden biri İnternet'e sahip. TED اليوم، على الأقل واحد من كل 3 أشخاص على هذا الكوكب لديه اتصال بالإنترنت.
    Bundan birkaç yıl öncesine dek yarışı kaybeden Apple, son üç sene içerisinde İnternet'e bağlı 100 milyon cihaz satmaya başladı. TED خلال السنوات الثلاث الفائتة، تحولت أبل من كونها منافساً خاسراً في مجال الحواسيب إلى شركة ستقوم بشحن ما يقارب من 100 مليون جهاز مزوّد بالإنترنت في هذا العام.
    İnternet'e gir ve bu adamın biyografisini bul. Open Subtitles أذهبِ إلى الأنترنت وأجلبِ ليّ البيانات الشخصية، إتفقنا؟
    Internet'e gir ve son 2 yıl içinde gerçekleşen Open Subtitles آكر أريدك أن تبحث على الإنترنت عن أي أخبار
    Gizlice içeriye girmiş, izinsiz olarak çekim yapmış, görüntüleri çok aleyhte bir tarzda birleştirmiş ve İnternet'e koymuş. Open Subtitles تسلل إلى المزرعة وإلتقط مقاطع فيديو غير مصرح بها قام بقص المقاطع ودمجها معاً بطريقة بشعه, ووضعه على شبكة الإنترنت
    Şüpheli çektiği videolardan birini Internet'e koymuş gibi, böylece o videoya ulaşabilirim. Open Subtitles مقاطع الفيديو التي أخذها المجرم يبدو أنه قد رفع أحدها على الإنترنت والذي ربما يساعدني للوصول إليه
    Eğer videoyu Internet'e koyarsa, bilgisayarına ulaşamaz mısın? Open Subtitles إذا كان يرفعها على الإنترنت ألا يمكنكِ تعقّب الفيديو مباشرةً إلى جهازه؟
    Internet'e çoğumuz güveniriz. Open Subtitles معظمنا يستخدم الإنترنت بدون حذر ننسى أمر الرسائل التي نتشاركها
    O halde ilk dersi vereyim. Bir şeye Internet'e konduğunda sonsuza dek orada kalır. Open Subtitles دعني إذاً ألقنك الدرس الأول عندما ينشر شيء على الإنترنت فهو ينشر للأبد
    Ertesi gün albümü Internet'e sızdırdım. Open Subtitles سرّبت الألبوم على الإنترنت في اليوم التالي
    Belki İnternet'e bağlanan bir televizyon da alırım. Open Subtitles ربما سأشتري تلفازاً متصلاً بالإنترنت.
    Bunun amacı: Dijital eşitsizliğe son vermek için İnternet'e geniş çapta eklemeler uygulanacak ve ayrıca, "Nesnelerin İnternet'i" dediğimiz şey -- on milyarlarca aygıtın İnternet'e bağlanmasını mümkün kılacaktır. TED و الفائدة هي : سيكون هناك تمديدات ضخمة للانترنت لسد الفجوة الرقمية, و أيضا للسماح بما نسميه " إنترنت الأشياء " - عشرات المليارات من الأجهزة متصلة بالإنترنت.
    İnternet'e bağlı değilsiniz. Open Subtitles جهازك ليس متصلاً بالإنترنت.
    Hemen İnternet'e giriyorum. Tamam. Ara beni. Open Subtitles ـ سأذهب إلى الأنترنت الآن ـ حسناً، عاودي الإتصال بي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more