"internet üzerinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • على الإنترنت
        
    • عبر الإنترنت
        
    • عبر الانترنت
        
    • على الانترنت
        
    • على الأنترنت
        
    • عن طريق الإنترنت
        
    • من خلال الإنترنت
        
    • من خلال الانترنت
        
    • عبر الأنترنت
        
    • عن طريق الانترنت
        
    Kurbanımız internet üzerinden pahalı çizgi romanları alıp satarak bir servet kazanmış. Open Subtitles الضحية حقق ثروة من بيع وشراء القصص المصورة العالية القيمة على الإنترنت
    Sanki yirmi yıldır onu internet üzerinden takip etmiyormuşum gibi. Open Subtitles وكأني لم أكن أراقبها على الإنترنت طوال الـ20 سنة الماضية
    İnternet üzerinden uluslararası bilgi alışverişi yapılan bir sistem geliştirdiler. Open Subtitles مؤسسوا إنفولينك نوع من نظم التجارة على الإنترنت لتبديل الأسرار الدولية.
    Veya onlar kontrolü Hindistan'daki veya Çin'deki birisine bir süreliğine verebilir. Çünkü internet üzerinden bunların tamamı doğrudan bağlantılı olacak. TED ويمكنهم نقل التحكم لشخص ما في الهند أو الصين يمكنه أن يحل في التحكم لفترة لأنه سيكون كله متصل مباشرة عبر الإنترنت
    Biz şimdi, ürünleri dünyanın öbür ucuna göndermek yerine verileri internet üzerinden gönderiyoruz. TED نحن الآن، بدلا من شحن المنتجات في جميع أنحاء العالم، نرسل بيانات عبر الانترنت
    Hiç tanışmayıp da internet üzerinden arkadaş olan insanlar var. TED هنالك اشخاص على الانترنت الان اصدقاء و لم يلتقو ببعض ابدا
    Kimse bunun senin internet üzerinden ilk canlı yayının olduğunu anlayamaz. Open Subtitles انا اعني ، لا أحد يعلم عن شيء لحد الآن ، إنه تقريرك الأول و يعرض على الإنترنت
    İnternet üzerinden oldukça... garip insanlarla işler çevirirdi. Open Subtitles كان لديه عمل على الإنترنت والذي حشد عدداً من الزبائن المحبين هذه الأمور
    Artık internet üzerinden öğrenim görebilmeniz mümkün. Open Subtitles أخذ المواد على الإنترنت خيار متاح إلى تجربة جامعية تقليدية
    Görüntülerin rahatsız edici içeriğinden dolayı şu an internet üzerinden canlı yayınlanan bu olayı sizlere sunamıyoruz. Open Subtitles بسبب فظاعة هذه الصّور، لن نستطيع مواصلة بثّها المتواصل الآن على الإنترنت.
    İki ayın kiranın ödemesini internet üzerinden yaptım. Open Subtitles قمت بدفع إيجار الشهرين الماضيين على الإنترنت
    Onlar da dalga geçtiler İnternet üzerinden dedikodu çıkarıp onu dövdüler. Open Subtitles لذا قاموا بالسخرية منه قاموا بنشر الشائعات عنه على الإنترنت أوسعوه ضرباً
    Ben de tüm şarkıları internet üzerinden satın alıyorum. Artık olay bu yöne kayıyor. Open Subtitles فأنا أيضاً اشتري موسيقاي عبر الإنترنت هذه هي الحال
    Taylor'ların ev güvenlik sistemi şirket merkezine internet üzerinden bilgi gönderiyor. Open Subtitles النظام الأمني لمنزل "تايلور" يتداخل مع الإرسال المركزي للشركة عبر الإنترنت.
    Adam sesini normal telefon hizmeti yerine internet üzerinden geçirmiş. Open Subtitles الرجل استخدم مُغيّر أصوات عبر الإنترنت لشبكة إتّصال محليّة،
    Çubuk adamlar internet üzerinden gerçekten iyi satıldı. Open Subtitles كافيه للإقناع لقد أقنعونا جيداً عبر الانترنت
    Hayır, sadece internet üzerinden arızalı aletleri satın alıyor ve öğrencilerin kullanabilmesi için onarıyor. Open Subtitles لا , يقوم بشرائهم عبر الانترنت مستعملة ثم يقوم بإصلاحهم للأطفال الذين لا يستطيعوا شرائها
    Teröristler bunu bütün internet üzerinden yayınlıyorlar. Open Subtitles الارهابيون يقومون بنشرها على الانترنت كلها
    Bu ürünleri internet üzerinden satan bir Çin firması buldum. Open Subtitles حسناً، وجدت شركة توريدات صينية تبيع هذه المادة على الأنترنت
    Birlikte çalışabildiler, çünkü internet üzerinden irtibatlıydılar. TED لقد تمكنوا من العمل معاً لأنهم متصلون مع بعض عن طريق الإنترنت.
    ..insanlar, senin üzerine internet üzerinden milyonlar üstüne bahis yaptı. Open Subtitles راهن الناس عليك بالملايين من خلال الإنترنت
    internet üzerinden TED وكل شيء محتمل من خلال الانترنت.
    15 yaşında evden kaçmış ve bir daha iletişim kurmamış ... bir adam ile internet üzerinden tanıştı ve Uyuşturucu suçundan yakalandı. Open Subtitles لم تتواصل معهم منذ هروبها من المنزل منذ كان عمرها 15 عام مع رجل قابلته عبر الأنترنت قبض عليها بتهمة حيازة مخدرات
    Birazda internet üzerinden sattık fakat fazla bir miktar değildi. Open Subtitles لقد بعنا البعض عن طريق الانترنت ولكن ليس الكثير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more