"intiba" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإنطباع
        
    • الانطباع
        
    • انطباعاً
        
    • إنطباعاً
        
    • إنطباعنا
        
    Yanlış bir intiba oluşsun istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أُريدُ الناسَ أَنْ يُصبحوا الإنطباع الخاطئ.
    Umarım benim bıraktığımdan daha iyi bir intiba bırakırsın. Open Subtitles هذا جيد بالنسبة لي آمل ان تعطي انطباعاً أفضل من الإنطباع الذي اعطيته أنا
    İmparator Silahı'nın senden edindiği ilk intiba önemlidir derler. Open Subtitles الانطباع الأول هو الأهم عندما تستخدم الآثار الإمبراطورية.
    Bilirsin. İlk intiba. Open Subtitles انت تعرف , الانطباع الاول
    Ve kimse senden daha eşsiz bir intiba bırakamaz. Open Subtitles ولا أحد يترك انطباعاً أكثر فرادةً من خاصّتك.
    Hakimin karşısında iyi bir intiba bırakmana yardım eder diye düşündüm. Open Subtitles ظننت أنه سيمنحك إنطباعاً جيداً لدي القاضي
    Gitti bizim ilk intiba. Open Subtitles أو كان ذلكَ إنطباعنا الأول عنهُ
    Böyle bir intiba bıraktıysam özür dilerim. Ama eşyalarımı çoktan size emanet ettim. Open Subtitles آسفة إذا كنت قد تركت هذا الإنطباع ولكني سبق وائتمنتك على أغراضي
    Belki de sana karşı net olmadım sende yanlış bir intiba bıraktıysam üzgünüm ama senin eşin olamam. Open Subtitles .. أتعلمين, ربما لم أكن واضحة وانا اسفه إن كنت اعطيتكِ الإنطباع الخاطىء لكنني لا يمكن أن أكون زوجتكِ
    Bence Ben hakkında yanlış bir intiba ediniyorsun. Open Subtitles اظن أنكِ تأخذين الإنطباع الخاطئ عن (بين
    Kardeşim sende nasıl bir intiba bıraktı? Open Subtitles ما الانطباع الذي وصلك من أخي؟
    O şeylerin üzerinde bıraktığı intiba her zaman... Open Subtitles جعل الاشياء الانطباع دائما...
    Sizlerin medyadan edindiğiniz intiba onların Batı'nın peşinde olduğu yönünde, ama aslında asıl peşinde oldukları Müslüman insanların kendileri. TED وفي الأخبار يمنحوك انطباعاً أنّهم يريدون قتلنا نحن الذين نقطن الغرب، ولكن هم في الواقع يريدون قتل الناس من الخلفيات المسلمة الأخرى بشكل أساسي.
    Durumun onun hayli ilgisini çekmiş ve dedi ki eğer iyi bir intiba bırakırsan seni evlat edinmek istiyormuş. Open Subtitles وقد أبدى اهتماماً كبيراً بوضعك، وقال... إنه يريد أن يتبناك إذا استطعت أن تعطيه انطباعاً طيباً عن نفسك
    Jason iyi bir intiba bıraksa da ailesini tanımıyoruz. Open Subtitles جايسون ترك إنطباعاً جيداً ولكننا لم نقابل عائلته حتى الآن
    İyi bir intiba bırakmak istediğini söyledi. Open Subtitles لقد قال بأنّه يود أن يترك إنطباعاً . جيد
    Gitti bizim ilk intiba. Open Subtitles أو كان ذلكَ إنطباعنا الأول عنهُ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more