| eğer o intihar etmek isteseydi, kendini vururdu. | Open Subtitles | إذا أرادت الإنتحار كان يمكنها أن تطلق الرصاص على نفسها |
| Bir de intihar etmek. Elini oyna. | Open Subtitles | اسمع , ثمّة لعبة ورق و ثمّة أيضاً الإنتحار |
| Kesinlikle olmaz. Kilisenin gözünde intihar etmek bir suçtur, Baron. | Open Subtitles | قطعاً لا، الإنتحار خطيئة فى نظر الكنيسة أيها البارون. |
| Eğer insanlar intihar etmek için yıllarca ilaçlara hücum etmişse... | Open Subtitles | إذا كان الناس يخزنون الأدوية المخدرة لسنوات من أجل الانتحار |
| Ayrıca eve dönüp intihar etmek istemem senin suçun değil. | Open Subtitles | و حقيقة أنني أريد العودة للمنزل و الانتحار ليست غلطتك |
| Bu da hayvan kafalı yaratıkların deniz fenerinde oldukları yer ve hepsi okyanusta toplu intihar etmek üzere. | TED | هنا تقف المخلوقات ذات الرؤوس الحيوانية قريبا من الفنار الضوئي وهي جميعا تتأهب للانتحار الجماعي في المحيط |
| Kim oyunumuzu bırakıp, Penny'nin steroid yüklü eski erkek arkadaşından para almak vasıtasıyla intihar etmek istiyor? | Open Subtitles | أيهم الأفضل التخلي عن اللعبة أم مواجهة صديق بيني السابق ذو العضلات في مهمة انتحارية لاستخراج المال منه؟ |
| İntihar etmek için aramadıysan galiba, pas geçeceğim. | Open Subtitles | لو لم تكن مساعدتك هي أن تنتحر لا أقبل مساعدتك |
| Dalgıç kıyafeti giyebilirdim ama kim onunla intihar etmek ister, değil mi? | Open Subtitles | ،افترض أني ارتديت بدلة غطس لكن من الذي يحاول الإنتحار مرتدي بدلة غطس، صحيح؟ |
| Dalgıç kıyafeti giyebilirdim ama kim onunla intihar etmek ister, değil mi? | Open Subtitles | ،افترض أني ارتديت بدلة غطس لكن من الذي يحاول الإنتحار مرتدي بدلة غطس، صحيح؟ |
| Kalem saplayarak intihar etmek istedi. | Open Subtitles | لقد حاول من قبل الإنتحار بطعن نفسه بقلم رصاص |
| Hipnotizmada normalde insanların yapmayacakları şeyi onlara yaptıramadığını sanıyordum, birini öldürüp sonra da intihar etmek gibi. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه لايمكن تنويم شخص ما ليقوم بشيء لن يفعله عادة مثل الإنتحار أو القتل |
| İntihar etmek istiyorsan, kendini bir iple tavana as. | Open Subtitles | لو أنك تريد الإنتحار فعلق نفسك من علي مروحة سقف |
| Şimdi aklıma geldi yapmak istemediği bir şeye yapmaya zorlanan ve bu yüzden intihar etmek isteyen bir hastamı aramam gerek. | Open Subtitles | لقد تذكرت للتو، يجب أن أتصل بمريض لي تحتم عليه فعل شيء لم يرد فعــله، مما جعله يفكر في الإنتحار. |
| Madem yemeyeceksin bari neden intihar etmek istediğini anlat. | Open Subtitles | حسنًا إن لم تكن ستأكل، فيمكنك على الأقل إخباري بسبب محاولتك الإنتحار |
| Onları ben de istiyorum. Ama intihar etmek işe yaramaz. | Open Subtitles | أنا أريد النيل منهم أيضاً لكن الانتحار لن يحقق ذلك |
| Bugün burada sorulması gereken soru bu adam intihar etmek istiyor mu istemiyor mu? | Open Subtitles | السؤال الذى يطرح اليوم هنا اذا ما كان هذا الرجل يريد او لايريد الانتحار |
| Neler oluyor? - Birisi intihar etmek istiyor. Bayağı ciddi görünüyor. | Open Subtitles | مالذي يحدث هناك شخص يحاول الانتحار هناك في الأعلى, يبدو أنه سيفعلها |
| Çünkü şimdi yapacağın şey, karanlık bir sokakta intihar etmek. | Open Subtitles | لأن كل ما يمكنك فعله الآن هو الانتحار في حارة مظلمة يا رجل. |
| İntihar etmek üzere olanı birinin günahlarını affedemem. | Open Subtitles | لا يمكنني منح الغفران لشخص يخطط للانتحار. |
| Benim bir sürü arkadaşım var, ve intihar etmek için bir sebep yok. | Open Subtitles | لدي الكثير من الاصدقاء لذلك ليس هناك موجب للانتحار |
| Stella intihar etmek istemiyor, sadece aptal. | Open Subtitles | ستيلا ليست ذات نزعة انتحارية انها غبية فقط |
| İntihar etmek istiyor olabilir. Ne? | Open Subtitles | قد تكون ذات نزعة انتحارية |
| - İntihar etmek istediğiniz apaçık ortada. | Open Subtitles | -حسناً من الواضح أنك تريد أن تنتحر. |