Bu büyük fıçılarda boyaları karıştırıyorlar ve ipeği dirseklerine kadar bu boyaya batırıyorlar, fakat boya zehirli. | TED | يقومون بخلط الصبغة في هذه البراميل الكبيرة، ويُغرقون الحرير في السائل حتى يصل إلى مرافقهم، و لكن الصبغة سامة. |
- Çin ipeği değil mi bu? - Üretirken çocuk çalıştırılıyor. | Open Subtitles | استخدموا عماله صغيرة لصنعه جميع مصانع الحرير يفعلون ذلك |
İpeği kullanan ormanaltı canlılarından hiçbirisi bu konuda örümceklerden daha fazla yeteneğe ve yönteme sahip değildir. | Open Subtitles | من كل قاطني الشجيرات الذين استغلّو الحرير فلم يستغلّ أحد ذلك بنفس تنوّع ومهارة العناكب. |
Çünkü, Shakti ailesi, yalnızca ticaret yapmayacak Biz, 'kela' ipeği yapacağız. | Open Subtitles | .... لأن عائلة شاتكي لن تتجار فقط سنصنع حرير كيلا .سنفتتح |
Bayan Finster'ın ipeği güneyden değil. Linfielde yapılıyor. | Open Subtitles | حرير الانسه فينستر ليس من الجنوب |
- Ama gördüğünüz gibi katil, kırmızı ipeği sarı ve siyah ile değiştirmiş. | Open Subtitles | و لكن نرى أن القاتل قام بتبديل القطعة الحريرية الحمراء بتلك التي لونها أسود و أصفر |
Bayan Finster'ın ipeği güneyden değil. | Open Subtitles | انه من لينفيلد |
Bu tuzak türü, örümceklerin ilk avlanma tekniklerinden biriydi ama sonraki örümcekler ipeği çok daha karmaşık örgüler oluşturmada kullandılar. | Open Subtitles | خطوط الاعتراض كانت من أوائل تقنيات صيد العناكب. لكن العناكب اللاّحقة الأخرى استخدمت الحرير لتشييد أبنية أكثر رقيّاً. |
Çoklu memeden gelen tüylü ipeği kullanıyor. | Open Subtitles | تستخدم هذا الحرير السّميك الذي يأتي من أنابيب عديدة |
Sonra, ipeği değiştiriyor kapsülün tamamını çok daha sert türden bir ağla sarmalamaya başlıyor. | Open Subtitles | ثمّ تغيّر الحرير وتبدأ بغزل نوع أصلب لتغطية الكيس بأكمله |
- Dikiş çantasının ipeği de yıpranmamış. - Dikiş çantası mı? | Open Subtitles | حتى الكيس الأدوات الحرير لم يبلى كيس الأدوات؟ |
İpek Yolu'ndaki antik dönem tüccarları için Jiayuguan'daki değerli ipeği alıp Orta Asya ve ötesindeki pazarlara ulaştırabilmek hala daha önemli bir sorundu. | Open Subtitles | لتجّار الطريق الحريريين القدماء، المشكلة ما زالت كيف يحصل على الحرير الثمين من القلعة في جياقوان |
Sonra da kıza ipeği gösterdim ve geldiği yerde daha fazlası olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لذلك ، أظهرتُ لها الحرير قالت أن هناكَ المزيد منه في المكان الذي أتى منه |
Başparmak tırnağından büyük olmayan bir örümceğin nasıl bu kadar çok ipeği bu kadar hızlı üretebildiği bilim insanlarını hayret ettiriyor. | Open Subtitles | إنتاج عنكبوت لا يتعدّى حجمها ظفر الإبهام هذا الكمّ من الحرير بهذه السرعة قد حيّر العلماء |
Bu İmparatorluğun en değerli ürünü, Çin ipeği ve Tibet altınıyla yapılan Bağdatlı dokumacıların ürettiği altın sırmaydı. | TED | أكثر المنتجات قيمةً في الإمبراطورية كانت مطرزات الذهب، واستُخدم فيها الحرير من الصين، والذهب من التبت، والنسّاجون من بغداد. |
Gladyatör Örümcek ağını çok lifli, oldukça özel bir ipekten örer ipeği tarayıp kabartarak lifleri bol tüylü hale getirir. | Open Subtitles | "العنكبوت المصارع" تصنع عشها من نوع خاصّ جداً من حرير متعدّد الخيوط، تثنيه للأعلى لتجعله أخشن. |
O çarşaflar özel Çin ipeği! | Open Subtitles | هذه المفارش عبارة عن حرير صيني |
Nil nehri suyunun ipeği. | Open Subtitles | من حرير مياة النيل |
En güzel şekilde işlenmiş Çin ipeği. | Open Subtitles | أجمل حرير صيني مطرز |
Madagaskar örümcek ipeği. | Open Subtitles | حرير عنكبوتٍ مدغشقريّ |
Ve çok pahalı ve yepyeni bir İtalyan ipeği cekete. | Open Subtitles | وa غالي جداً السترة الحريرية الإيطالية الجديدة. |