| Ve bu sabah, kafam dustu, fakat dis ipiyle yerine dikmeyi basardim. | Open Subtitles | وفي هذا الصباح سقط رأسي لكني دعمتها بخيط الأسنان |
| Park davetiyle dişlerini karıştırmak diş ipiyle temizlemeyle aynı şey değildir. | Open Subtitles | تلتقط أسنانك من الموقف الأمر ليس مشابهاً بخيط الأسنان |
| Yaraları olta ipiyle dikilmişti. | Open Subtitles | . لقد خيط جرحُه بخيط سنّارة صيد |
| Yugoslavyalı eş bir çamaşır ipiyle boğulmuş. | Open Subtitles | حيث ماتت الزوجة اليوغسلافية خنقا بحبل الملابس |
| Aşağıya inip bizi bir boğma ipiyle boğacak, sonra boğazlarımızı kesecek. | Open Subtitles | سوف تأتى إلى هنا وتقوم بخنقنا بحبل وبعد ذلك ستقوم بذبح أعناقنا |
| Aşağıya inip bizi bir boğma ipiyle boğacak, sonra boğazlarımızı kesecek. | Open Subtitles | سوف تأتى إلى هنا وتقوم بخنقنا بحبل وبعد ذلك ستقوم بذبح أعناقنا |
| Çamaşır ipiyle bağlanmış, ağzına kumaş tıkılmış, tecavüz edilmiş. | Open Subtitles | تمّ تقييدها بحبل الغسيل، كمّم فمها |
| Çamaşır ipiyle ip çekme oyunu oynayalım diyen o değildi. | Open Subtitles | هو لم يقترح لعب شد الحبل بحبل الغسيل. |