| Uzun zamandır ilk kez, bir Sevgililer Günü yemeğini iple çekiyorum. | Open Subtitles | أشعر كأنّني ولأوّل مرّة منذ وقت طويل، أتطلّع لعيد الحب هذا |
| Bu şey ateşli geçecek. Bu toplantıyı iple çekiyorum. - Ben de, Bob. | Open Subtitles | السيناريو قنبلة، أشعر بذلك أتطلّع لهذا الاجتماع |
| Bugünkü geziyi iple çekiyorum. Bu mısır köfteleriyle uğraşarak kendimizi fazladan zorlamalıyız. | Open Subtitles | اتطلع لجولاتنا اليوم الافضل ان تسير اقوى لحرق كرات الذره التى سناكلها |
| Salı günlerini iple çekiyorum. | Open Subtitles | انا متمتعه وإنني أتطلع إلى يوم الثلاثاء. |
| Tanrım! Onunla bir daha konuşmak zorunda kalmayacağım günleri iple çekiyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، لا أستطيع الانتظار حتى لنّ أتحدثُ معهُ بعد الأن |
| Dürüst bir iş gününden sonra... kıyafetlerimi çıkarmanı iple çekiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أنا أتطلع لإزالتك لها بعد يوم شاق من العمل |
| Sözleşmeni yenileyeceğimiz günü iple çekiyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حقاً لتجديد العقد الخاص بكِ |
| Güzeli Cumartesi öğleden sonra görüşürüz. Ben de iple çekiyorum. | Open Subtitles | جيّد، أراك مساء السبت أتطلّع لرؤيتك أيضاً |
| 73. sezonumuz yarın açılıyor ve hepinizi orada görmeyi iple çekiyorum. | Open Subtitles | أتطلّع لرؤية جميعاً ليلة الغد في بداية موسم الثالث والسبعون |
| Seninle çalışmayı iple çekiyorum. | Open Subtitles | أنا أتطلّع شوقاً للعمل معكِ على هذا الأمر. |
| Tamamen özgür olacağım günü iple çekiyorum. | Open Subtitles | انني اتطلع لهذا اليوم عندما اكون مستقلة بشكل كامل |
| Ve sana söylemek istediğim şey aynı ilişkiyi kuracağımız günü iple çekiyorum. | Open Subtitles | و اتيت لأخبرك بأنني اتطلع الى إقامة هذه العلاقة معك |
| Pazartesi gecelerini iple çekiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً اتطلع إلى سهرات يوم الإثنين |
| İkimizin de aynı şeyleri görmemizi iple çekiyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى الوقت الذي نقف فيه كلينا على الجانب نفسه |
| - O zamanı iple çekiyorum. Bir saniye izin verir misin? | Open Subtitles | أنا أتطلع إلى ذلك هل بوسعك أن تمنحني لحظة ؟ |
| Sıradaki tarifinizi iple çekiyorum, genç bayan. | Open Subtitles | إنني أتطلع إلى وصفتكِ القادمة، أيتها السيدة الشابة. |
| İple çekiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار له للحصول على مؤخرته من هنا. |
| 12 açık fikirli insanı şu kutuda görmeyi iple çekiyorum. | Open Subtitles | أنا أتطلع لرؤية 12 عقل متقبل في ذلك الصندوق |
| # Yine yollara düşeceğim günü iple çekiyorum. # | Open Subtitles | ♪ لا أطيق الإنتظار بأن أكون على الطريق مُجددًا ♪ |
| Aslında iple çekiyorum göbeği açık kıyafetler ve düşük belli kot pantolonlar dışında. | Open Subtitles | وبالواقع، أنا أتطلع الى ذلك باستثناء سراويل الجنز الضيقه والقمصان المكشوفه |
| Temmuz'da yıkılacak ve o günü iple çekiyorum. | Open Subtitles | سوف اقوم بهدمه فى يوليو وانا لا استطيع الانتظار |
| Küçük kızımı, ilk defa kucağıma alacağım günü iple çekiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أَستطيعُ الإنتِظار لإحتِجاز رضيعتِي للمرة الأولى. |
| - Arkada bir şey mi var? - Küreleri elime alacağım anı iple çekiyorum. | Open Subtitles | هناك شيئاً ما بالأسفل هناك لا أطيق الانتظار لأضع يدي علي كراته |
| Herneyse, ben yeni biriyim ve geleceği iple çekiyorum. | Open Subtitles | المهم، أنا رجل جديد وأتطلع إلى المستقبل. |
| Bugün çok berbat bir gündü dostum. Günün bitmesini iple çekiyorum. | Open Subtitles | لقد كان يوماً مريعاً يا رجل لا يمكنني الإنتظار حتى ينتهي اليوم |
| - Evet, pazar gününü iple çekiyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أطيق صبراً حتى يوم الأحد |
| Çok sıkıcı. Okula dönmeyi iple çekiyorum. | Open Subtitles | إنه امر ممل , إني أتطلع متى ستعود إلى المدرسة |