"iptal etmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلغاء
        
    • لإلغاء
        
    • ان نلغي
        
    • بإلغاء
        
    Bunu iptal etmeye çalıştım ama imza etkinliğinden sonra telefon çalışmadı. Open Subtitles لقد حاولتُ إلغاء الأمر، ولكنّ الرّقم توقّف عن العمل بعد الاتّفاق.
    - Son konuşmayı iptal etmeye çalışın. - "Son" deme. Open Subtitles حاولى إلغاء الخطاب الأخير ليتك لم تصفه بهذا
    Fakat Air Force One düşer düşmez bütün aktivasyon kodlarını iptal etmeye başladık. Open Subtitles ولكننا بدأنا في إلغاء كل شفرات التشغيل بمجرد سقوط طائرة الرئاسة
    Öğle yemeğini iptal etmeye hazırlansan iyi olur. Open Subtitles من الأفضل أن تكوني مستعدّة لإلغاء موعد غدائك
    Michael, Buster korkuyor diye teknenin rezervasyonunu iptal etmeye gittiğinde... Open Subtitles ذهب (مايكل) لإلغاء الحجز على قارب الحفلات الذي خافه (باستر)
    Eğer ciddi problemler çıkarsa... görevi iptal etmeye zorlanabiliriz. Open Subtitles اذا نشأت أي مشاكل خطيرة... سنُجبر ان نلغي المهمة.
    Anlaşmayı iptal etmeye karar verdiğimde, iki misli ödeme yapmam gerekiyordu. Open Subtitles ترى لو قمت بإلغاء العقد ، هل سيتسنى لي تسديد دفعات مزدوجة
    Evet, o düğünü iptal etmeye kalktı ve gerçekten ne diyeceğimi bilmiyordum. Open Subtitles نعم، هي حاولت إلغاء الزفاف... و أنا بأمانة لم أعرف ماذا أقول.
    Üniversite EVO'ların burslarını iptal etmeye hazırlanıyor. Open Subtitles الكلية تحاول إلغاء المنح الدراسية للمتطورين، حسنًا؟
    Son bir saattir de gazını, elektriğini falan iptal etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أكلم لساعة مضت محاولة إلغاء طلبه للغاز وأشياء أخرى
    Oyunu iptal etmeye çalışan Monterey şehrinin ta kendisi. Open Subtitles بلدة مونتيري هي ما حاول إلغاء إنتاج المسرحية
    Şimdi, benim üzüntüm... ulusal kongre uzay istasyonu Prometheus'u iptal etmeye niyetleniyor. Open Subtitles الآن, انه من الحزين ان افهم... أن مؤتمر الأمم تعتزم إلغاء محطة الفضاء بروميثيوس.
    Üyeliğimi iptal etmeye hakları yoktu. Yoktu. Open Subtitles لا يحقّ لهم إلغاء عضويتي، قطعاً.
    İşaretleme ekipmanları zarar gördü, görevi iptal etmeye karar verdik. Open Subtitles معدات التحديد تضررت قررنا إلغاء العملية
    - Dur bir dakika, dur, dur. - İptal etmeye çalıştım. Open Subtitles انتظر دقيقة واحدة حاولت إلغاء الصفقة
    Evet, benim nişanlım da... düğünümüzü iki kez iptal etmeye çalıştı. Open Subtitles أجل،خطيبي حاول إلغاء حفل زفافنا مرتان
    Randevuyu iptal etmeye nasıl da hazırmış, gördünüz mü? Open Subtitles أتريان كيف كانت مُستعدّة لإلغاء ذلك الموعد؟ -ما دخلك بذلك (كاسل)؟
    Festivali iptal etmeye hiç gerek yok. Open Subtitles لا يوجد داعٍ لإلغاء المهرجان
    Fakat paramı mesela, saat yediye kadar geri getirirsen, bütün anlaşmayı iptal etmeye hazırım. Open Subtitles ولكن ... يمكن ان نلغي العقد المبرم اذا استطعت ان ترجع لي نقود ...
    Seni düğünü iptal etmeye ikna etmeye çalıştıktan ve senin kabul etmemenden sonra ona yazmış. Open Subtitles أياً كان الأمر، كتبت إليهِ بعد أن حاولت إقناعك بإلغاء الزفاف و أنت لم تفعل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more