Ben eski adam kaçırma olayındaki yeni ipucunu kovalayacağım. | Open Subtitles | اذا سوف اتناول الدليل الجديد في قضية الاختطاف القديمة |
Bırakabilirim. Ben, bana öbür ipucunu söylemedikçe. | Open Subtitles | نعم أستطيع , ليس إذا أخبرني بن الدليل الآخر |
Son ipucunu hatırlıyor musun? Uzaktan gelen vurma sesleri... | Open Subtitles | هل تذكرين الدليل الأخير صوت الطرق من بعيد؟ |
FBI'danız. Burada belli ki gözden kaçırılmış olan bir ipucunu takip ediyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا نتبع طرف خيط, يبدو أنه تم تجاهله. |
Nörolojik bir sorun olduğuna dair ufak bir ipucunu aldı ve çekinmeden fikir üretti. | Open Subtitles | أخذ دليلاً بسيطاً على وجود مشكلة عصبية و لم يخش عرضها |
Belki masum biri hakkında acele bir yargıya varmadan önce bu ipucunu değerlendirmeliyiz. | Open Subtitles | ربّما يجب أن نذهب ونتحقق من ذلك الخيط قبل أن نتسرّع في الحكم على رجل بريء |
Ben baş soruşturmacıyım. Bir ipucunu izliyordum. Beni buraya getirdi. | Open Subtitles | انا المحقق الرئيسى فيها و كنت اتبع احدى الخيوط التى قادتنى الى هنا |
Bunu ayyaş bir postacının çöpünü karıştırırken buldum. Bu ipucunu takipten vazgeçmemem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد وجدتها وأنا أبحث في قمامة البريد علمت أنه ماكان علي نسيان هذا الدليل |
Onun son ipucunu, anahtarı elde eden kişi tarafından bulunması gerekiyordu. | Open Subtitles | وما كان المتسابقين ليصلوا اليها الا بعد العثور على الدليل الأخير, المفتاح |
Bizi bulmak için kullanacağı ipucunu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت الدليل الذي سيستخدمه للعثور علينا |
Mesaj gönderecektin ve oynadığın oyun için sonraki ipucunu bulacaktın. | Open Subtitles | سوف ترسله ثم تستقبل الدليل الآخر في اللعبة التي كنت تلعبها |
Oyunu yöneten kişi Ike'ın cesedi bulunduktan sonra ipucunu değiştirmiş. | Open Subtitles | الشخص المسؤول عن اللعبة غير الدليل بعد أن وجدت الشرطة جثة آيك |
Bu adamımız değil. Yanlış ipucunu takip ediyoruz. | Open Subtitles | أنه ليس من نبحث عنه نحن نتبع الدليل الخاطئ |
Çipte bir şey bulduk, aradığımız değil, ama ipucunu izlemem gerekiyor. | Open Subtitles | لقد حصلنا على شيء من الشريحة ليس ما كنا نبحث عنه .. ولكنه خيط |
Bu, birimlerimize buldukları her ipucunu değerlendirme yetkisini de kapsıyor. | Open Subtitles | وهذا يشمل إعطاء هذه الجهات السُلطة... لتتبع أى خيط لديهم |
Sonucunda bir şey çıkmayan bir ipucunu izledim. | Open Subtitles | تبِعتُ خيطاً دليلاً لم يفِدني. وماذا عنكِ؟ |
Penguen'in parasını alabilmek için elde ettiğin ipucunu paylaşmıyorsan saygı duyarım. | Open Subtitles | حسناً، إذا وجدت دليلاً ولا تريد مشاركته كي تحصل على مال البطريق |
Rusların yapacaklarından çekindiğiniz için elimizdeki en iyi ipucunu mahvetmenize izin veremem. | Open Subtitles | لن أدعك تقضي على الخيط الوحيد الذي نملكه لأنّك قلق مما سيفعله الروسيون. |
Dedektiflerin birden fazla ipucunu izlediği söyleniyor. | Open Subtitles | والمُحققون قالوا أنهم سيتبعوا الكثير من الخيوط |
Sana ipucunu veren kız. - Ambulans çağırın! | Open Subtitles | إنها (ميرنا)، الفتاة التي أعطتك المعلومة |
NYU kütüphanesinde. kartpostaldaki ipucunu takip ediyor. | Open Subtitles | -في مكتبةِ "جامعة نيو يورك" يُلاحق دليلًا حيال أمر البطاقة . |
Aslında bu ipucunu vermemem gerekiyor ama öncelikle bir ayna edin. | Open Subtitles | حسنا لا يجب علي ان اعطيك هذا التلميح لكن اولا احضري مرآة |
Söylemeliyim ki umut vaadeden bir ipucunu çözmeye enteresan bir şekilde hiçte istekli görünmüyorsun. | Open Subtitles | لملاحقة الدليل لانه ليس دليلا بعد |
- Bize ilk sağlam ipucunu veriyor. | Open Subtitles | يمدّنا بأول دليل يُعتمد عليه |
İpucunu veren IP adresi buraya 10 dakikalık mesafede. | Open Subtitles | وعنوان ذلك المنزل ,هذه المعلومه يبعد 10 دقائق من هنا. |
İkinci ipucunu sorduğunda sayıların toplamının Zara'nın girdiği koridor numarasına eşit olduğu söyleniyor. | TED | عندما سألت زارا عن المفتاح الثاني، تم إخبارها أن مجموع الأرقام هو نفسه رقم الرواق الذي دخلت منه. |