| Eğer sıçan delikten çıkıp zehre basarsa özgür iradesiyle basmış olur. | Open Subtitles | وإذا خرج الجرذ من حفرة وخطا في السم فانه يخطو في السم بمحض إرادته |
| Kendi iradesiyle uzay gemisine... ..giren bir adama karşı epey inancın var. | Open Subtitles | لديكِ ثقةٌ كبيرة في رجلٌ صعد إلى مركبة فضائية بمحض إرادته. |
| Bayan Ellsworth kendi iradesiyle, benimle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | الآن كما يبدوا بقوة إرادتها فهي ترغب بلقاء معي |
| Hayır, biz Anya'yı çalmadık o, kendi hür iradesiyle bize katıldı. | Open Subtitles | لا، لم نكن سرقة آنيا. وانضمت إلينا إرادتها الحرة. |
| Takımımın raporuna göre Düşes kaçırılmamış kendi hür iradesiyle orada kalıyormuş. | Open Subtitles | فريقى أبلغنى أن الدوقة لم تختطف، لكنها مكثت بإرادتها الحرة. |
| Liderlerinin iddiasına göre Doğu Almanya tüm iradesiyle başarmaktaydı. | Open Subtitles | زعم قادة ألمانيا الشرقية أنهم كانوا ينجحون من خلال قوة الإرادة |
| Kendi iradesiyle buraya geldi ki bu da dava hakimin önüne gittiğinde ona avantaj sağlayacak. | Open Subtitles | جاء هنا بمحض إرادته إلتي يمكن أن تكون مفيدة للقاضي الذي سينظر قضيته |
| Tanıklar kendi iradesiyle balkondan atladığını görmüş. | Open Subtitles | حسنا، وشهد الشهود له القفز من شرفة كتبها بمحض إرادته. |
| Tanıklar kendi iradesiyle balkondan atladığını görmüş. | Open Subtitles | حسنا، وشهد الشهود له القفز من شرفة بواسطة بمحض إرادته. |
| Buraya kendi özgür iradesiyle gelecek bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي جاء هنا بمحض إرادته الحرة |
| Kendi hür iradesiyle Mançurya'ya gitti. | Open Subtitles | و ذهبإلى . .. مانشوريا بمحض إرادته |
| - Kendi iradesiyle gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب بمحض إرادته. |
| Müvekkil kendi hür iradesiyle geldi. | Open Subtitles | العميلة أتت إليّ بمَحْض إرادتها. |
| Kendi özgür iradesiyle geri dönmesi sizi rahatsız mı eder? | Open Subtitles | هل يزعجك أن تعود بملئ إرادتها ؟ |
| İnsanı kendi kimliği olan ve özgür iradesiyle hareket eden bir şey olarak tanımlarsak... bu kaos ortamında bulunan insanların erken yaşları olan çocuklar ne durumdadır? | Open Subtitles | ... والأفعال وفقا _ إلى بمحض إرادتها. ما |
| Kendi özgür iradesiyle gitti. | Open Subtitles | لقد ذهبت بمحض إرادتها |
| Sarah'ın yaptığı her şeyi kendi hür iradesiyle yaptığını bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد (سارّة) أن تعلم بأن كلّ ما فعلته نبع من إرادتها الحرّة. |
| Kendi özgür iradesiyle kürtaj yaptırdı. | Open Subtitles | أجرت الإجهاض بمحض إرادتها |
| Dedektif, müvekkilimin buraya kendi iradesiyle geldiğinin kayda geçmesini istiyorum ve teşkilâtınız Travis Wanderly'nin trajik ölümünün Bayan Langdon'la ilişkilendirilmesini sağlayacak tek bir kanıt bile göstermedi. | Open Subtitles | ايها المحقق . اريد ان يشار بان موكلتي موجوده هنا بمحض ارادتها وان قسمك |
| Kendi iradesiyle geldi, kendi iradesiyle kalıyor. | Open Subtitles | لقد جائت بإرادتها الحرة، وبقيت بغرادتها الحرة. |
| Hür iradesiyle mi? | Open Subtitles | بإرادتها الحرة؟ |
| Darvin'in en uygun olanın hayatta kalma teorisini kendi özgür iradesiyle evrimi ve kendisini doğuran doğayı aşmak için duyulan arzudur. | Open Subtitles | وهو مظهر من مظاهر الرغبة في _ التغلب على بقاء الداروينية للأصلح والانعتاق من سباق الفئران التطوري من خلال مجرد قوة الإرادة فضلا عن الرغبة في التفوق على العالم الطبيعي التي ولدت البشرية نفسها. |