"iran'" - Translation from Turkish to Arabic

    • إيران
        
    • ايران
        
    • بلاد فارس
        
    • لإيران
        
    • الإيراني
        
    • الإيرانيون
        
    • في بلاد الفرس
        
    • الإيرانية
        
    Önümüzdeki sene Almanya'da, Fransa'da İran'da ve daha birçok yerde başkanlık seçimleri var. TED العام المقبل لدينا ألمانيا، ولدينا فرنسا، وهناك انتخابات رئاسية في إيران وعشرات أخرى.
    Bunun bir sonucu olarak İran'daki en baskıcı yasaklardan bazıları kaldırıldı. TED وتم رفع بعض من أكثر القيود قمعًا في إيران كنتيجة لذلك.
    Iran hava sahasına sızabilmeniz için uçaklarınızı Iran sembolleriyle boyayacaksınız. Open Subtitles يمكنك اختيار الطائرات مع إيران الألوان إلى حيز مجالها الجوي،
    Ben İran'dan uzaktayken İslam devrimi İran'ın üzerine çökmüş ve ülkedeki Fars kültürünü bütünüyle değiştirerek İslam kültürüne evirmişti. TED بينما كنت غائبة عن إيران، وكانت الثورة الاسلامية في ايران تنحدر وحولت البلاد تماما من الفارسية إلى الثقافة الإسلامية.
    Cennet düşüncesinin her zaman bu kadar yakından İran'la ilişkili olmasına inanmak zor. Open Subtitles انه من الصعب ان نرى ان فكرة الجنة.. ترتبط ارتباطا وثيقا مع ايران
    Himalayaları geçip İran ve Afganistan'dan gelmişiz ve gittiğimiz her yere havuzlar, bahçeler ve... Open Subtitles جِئنَا مِنْ الصحراءِ عبرنا جبال الهملايا من بلاد فارس وأفغانستان
    İran'daki bir kadının zina yüzünden taşlandığını okudum bu sabah o kadar üzüldüm ki, bu çamaşırları dördüncü katlayışım falan. Open Subtitles قرأت مقاله مروعه هذا الصباح عن هذه المرأة التي رجمت بالحجاره في إيران بسبب الخيانه الزوجيه وجعلني الأمر منزعجه للغايه
    Ana yük gri kutuya gidiyor, santrifüje zarar veriyor, ve iran nükleer programı gecikti -- görev tamamlandı. TED ومن ثم يتم تحميله على الاجهزة الرمادية لتعطيل اجهزة الطرد المركزي فيتأخر برنامج إيران النووي وتنجح المهمة
    İran'daki bu santrifüjler 15 tane bölüm adı verilen yapılara sınıflandırılıyor. TED فأجهزة الطرد المركزي في إيران مقسومة الى 15 .. يمكن ان نقول 15 مرحلة
    Gördüğünüz bu ilk çalışmam tam 12 yıl ayrı kaldıktan sonra İran'a döndüğüm zamana ait. TED أول واحدة تراها أمامك هو في الواقع عندما عدت إلى إيران أول مرة بعد انفصال دام لـ 12 سنة جيدة.
    Bir kaç saat içinde, bizim için çok önemli olan İran'dan arkadaşım Shirin Neshat sizlere konuşuyor olacak. TED في ساعات قليلة، شيرين نشأت، صديقتي من إيران و التي هي فنانة مهمة جدا بالنسبة لنا وسوف تتحدث اليكم.
    Burada da gördüğünüz üzere, İran'da üst düzey konumdaki birçok kadından biri olan, Tahran Ulusal Müzesi müdürü Ardakani Hanım tarafından muhafaza edileceği yere yerleştiriliyor. TED هنا تظهر معروضة، موضوعة في صندوقها من طرف مدير متحف طهران الوطني، واحدة من العديد من النساء في إيران في منصب كبير جدا، السيدة أرداكاني.
    Günümüzdeki İran'da ise Zerdüştler ve Hristiyanlar İran parlamentosundaki yerlerini gurur duyulası bir biçimde sağlamlaştırdı. TED وفي إيران الحالية، الزرادشتيين والمسيحيون لديهم أماكن مضمونة في البرلمان الإيراني، أمر سيكونون جد فخورين به.
    Bu nesneyi Tahran'da görmek için, İran'da yaşayan binlerce Yahudi Tahran'a geldi. TED لرؤية هذا الشيء في طهران، آلاف من اليهود الذي يعيشون في إيران جاؤوا إلى طهران لرؤيته.
    Silindir İran'ın yurt içinde ve dışında nasıl algılandığına dair büyük bir tartışmanın konusu oldu. TED أصبح رمزا عظيما، موضوعا عظيما للمناظرة حول ما هي عليه إيران داخليا وخارجيا.
    Uranyum madeni Sudan'dan İran'a götürüldü. Sonra Sudan'a yüksek derecede arıtılarak geri getirildi. Open Subtitles اليورانيوم الخام ، شُحن من السودات الى ايران ويوعد الى السودان وهو مُخصّب
    Suriye, Kuzey Kore ya da İran hakkında yeni bilgi var mı, öğren. Open Subtitles لترى اذا كان هناك أى معلومات جديده عن سوريا كوريا الشماليه أو ايران
    Güney İran'da 10 bin nüfuslu bir kent, 33 milyonluk bir ülkede. Open Subtitles في ضيعة تعدادها ١٠٠٠٠ جنوب ايران في بلد تعداده ٣٣ مليون نسمة
    Ben, Pers'te doğdum. Artık oraya İran diyorlar. Open Subtitles كما تعلمين , لقد ولدت في بلاد فارس يسمونها إيران الآن
    Biliyor musun, eski İran'da krallar onlara kötü haber getiren habercileri öldürürmüş. Open Subtitles تعرف، في بلاد فارس القديمة كان الملوك يقتلون الرسول الذي يأتيهم بأخبار سيئة
    İran'a gelen yabancı bir gelininin bu kültüre alışma maceralarını anlatan bir film. Open Subtitles الفيلم, هل يحكي عن عروس أجنبية, تأتي لإيران لكنها تجهل اللغة و التقاليد
    Javadi, üst seviyedeki İran politikasını etkilemede gayet başarılı olduğunu kanıtladı. Open Subtitles جوادي المؤكدة نجاحا هائلا إلى التأثير الإيراني السياسات على أعلى المستويات.
    Heinonen: İran'lılar santrifüjleri ile gurur duyuyorlardı. Open Subtitles الإيرانيون فخورون جداً بأجهزة الطرد المركزية خاصتهم
    Eski İran'da olduğumuzu görüyordum rüyamda. Open Subtitles كنت أحلم بأننا كنّا في بلاد الفرس القديمة
    Birinin İran sınırından geçtiğini söyleyen bir bildiri videosu var. Open Subtitles لديه بيان مُسجّل تلفزيونياً عن شخص ما عبر الحدود الإيرانية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more