Bu laboratuvar, bulaşıcı bakteri özelliklerini inceleyen İskoç bilim insanı Alexander Fleming'e ait. | TED | ينتمي هذا المختبر إلى أليكسندر فلمنغ، وهو عالم إسكتلندي يدرس خصائص البكتيريا المعدية. |
Eminim İskoç spermlerinin hepsi çok güçlüdür. | Open Subtitles | أنا واثقة أن لديك سائل منوي قوي إسكتلندي |
Saygıdeğer bir İngiliz hanım gezgin sanatçı kılığında İskoç kırsalından seyahat ediyor. | Open Subtitles | أمرأه أنكليزيه محترمه تتنقل عبر الريف الاسكتلندي تتضاهر بأنها مقدمة عروض متجوله |
Kahvaltı yaptığım İskoç restoranından daha güzel. | Open Subtitles | أفضل بكثير من ذلك المكان الاسكتلندي الذي أفطرت به |
Nedenini bilmiyorum, ama annem deli bir İskoç olduğu için böyle yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف ما السبب, تقول والدتي أن ذلك لأنه أسكتلندي ومجنون. |
Umarım iri yarı, kızıl saçlı bir İskoç'u yükledikleri içindir. | Open Subtitles | آمل ذلك والا فأنه يوجد هناك رجل أسكتلندي أحمر الشعر ليطيحوا به |
Longshanks en son bir İskoç şehrini aldığında daha kötüsünü yapmıştı. | Open Subtitles | لونجشانكس فعل أسواء من ذلك. أخر مرة إحتل مدينة أسكتلندية. |
Bu günlerde bölükte çok fazla İskoç adam var. Farkında mısınız? | Open Subtitles | الكثير من الاسكتلنديين في الشركة هذه الأيام , لاحظت هذا ؟ |
Tarihte bana İskoç kaşif Mungo Park'ın Nijer Nehrini keşfettiği öğretildi. | TED | في مادة التاريخ، تعلمتُ بأن المستكشف الأسكتلندي مونغو بارك اكتشف مناطق نهر النيجر. |
Yani bir İskoç'un komik olmasını beklemiyorlar. | Open Subtitles | أقصد أنّهم لم يتوقعوا لرجل إسكتلندي أن يكون مرحا. |
Bizleri öldürsün diye üzerimize İrlanda veya İskoç ordusunu çekerken tembel tembel oturmayacağız! | Open Subtitles | ولن نرتع في أسرتنا بينما يجلب جيش أيرلندي أو إسكتلندي ليقتلنا |
Bebeklerimi İskoç teybimin etrafına koyardım eğer ben uyurken hareket ederlerse haberim olsun diye. | Open Subtitles | كنت أضع شريط إسكتلندي حول دماي حتى أعلم إن تحركوا في نومي |
Az önce bahsettiğiniz gibi İngiliz bir hanımefendi ve bir İskoç savaş şefini hayatımın hiçbir bölümünde birlikte görmedim. | Open Subtitles | ,الأن بما أنك ذكرت الأمر إمرآة بريطانية و ,قائد حربي إسكتلندي لا أستطيع تفسير هذا في حياتي |
Ayrıca,İskoç eteği giymeye alışıyorum yavaş yavaş. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك فلقد تعودت علي الزي الاسكتلندي |
Peki, o beni sevdiğini söyledi, sonra Elgin'e zıpladı, şimdide İskoç rugbi takımıyla sikişiyor! | Open Subtitles | حسنا، تقول إنها تحبني، تم تذهب لتتودد إلى إلجين، والآن تعاشر كل فريق الروكبي الاسكتلندي |
Bence adam İrlandalı, belki İskoç bile olabilir. | Open Subtitles | أظن أنه أيرلندي أو ربما أسكتلندي |
Taron Hambleton adında İskoç bir Protestan. | Open Subtitles | بروتستاني أسكتلندي يدعى تارون هامبلتون. |
- İskoç gibi konuşuyorsun. - İskoç'um da ondan, Ne varmış bunda? | Open Subtitles | أنتِ تبدين أسكتلندية أنا أسكتلندية ومالعيب بذالك |
Muhakkak ki, bir yığın İskoç'un Romalı askerlerin en iyileriyle başedebileceğini ima etmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | فبالتأكيد أنك لا تعتقد بأن هؤلاء الحصى الاسكتلنديين قد يتغلبون على الجُنود الرومانيين؟ |
- Annemi de. - Kız kardeşini de. İskoç'unu da. | Open Subtitles | و أمي - و أختك و فتاها الأسكتلندي أيضاً - |