Evet? Ben bir subayı kızdırmak düşüncesinde değilim, ancak bir isteğim daha var. | Open Subtitles | انا لا ارغب فى مضايقه الضباط لكن لدى طلب لتحقيقه |
Evime, sizin havayolunuzla dönmekten memnun olurum ama bir isteğim var. | Open Subtitles | أنا أحب أن أعود للبيت طيرانا على متن خطوطكم, لكن لدي طلب. نعم؟ |
Şimdi, tek isteğim ise o mükemmel günü canlı tutmak. | Open Subtitles | والآن كل ما أريده هو المحافظة على حياة العيد المثالي |
Tek isteğim evde, yani babamın anılarının olduğu yerde kalmak. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن أكون بالمنزل وأبقى بالمنزل حيث توجد جميع ذكريات أبى |
Çünkü yeteneklerinden faydalanma isteğimizle seni kovma isteğim tamamen dengelenmiş durumda. | Open Subtitles | لأنّ لدينا حاجة مُلحة لمهاراتك المتوازنة بدقة من جانب رغبتي بطردك. |
Senden tek isteğim, adamlarını hizada tut ve büyük resme odaklan. | Open Subtitles | كلّ ما أطلبه هو تقود جماعتك وتترك الصورة الكبيرة في ذهنك |
Beş yaşından beri tek isteğim bir Harley ve yelekti.* | Open Subtitles | منذ عمري 5 سنوات كل ما أردته بدلة سوداء ودراجة |
Peki, madem babama bu kadar ihtiyacım var nasıl oluyor da üç haftadır telefon numarasını yanımda hiç arama isteğim olmadan taşıyabiliyorum? | Open Subtitles | حسناً إذا كنت بحاجة لوالدي بهذه الشدة فأنا أملك رقم هاتفه منذ 3 أسابيع و ليست لدي أي رغبة للإتصال به ؟ |
Ama anlamak zorundasın. Tek isteğim on beş bin dolar değil. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تفهمي 15 ألف هي ليس كل ما اريده |
Yeşil kalem olmaması çok saçma ve isteğim gayet mantıklı. | Open Subtitles | سيكون له معنى، إذا كان القلم أخضر. وهذا طلب معقول حقاً. |
Savaşta ölebilirim ve son isteğim bu olabilir. | Open Subtitles | ربما أموت في معركة ويمكن أن يكون هذا آخر طلب لي. |
Tapınağın başı ve koruyucusuyum ve bu sıfatla, sizden küçük bir isteğim var. | Open Subtitles | انا المراقب و الوصي على المعبد ولدي طلب صغير |
Tek isteğim bu kadınla beraber olmaksa beni suçlayabilir misin? | Open Subtitles | لا تلمني فكلّ ما كنت أريده هو أن أكون برفقة هذه المرأة |
Tek isteğim piyano yarışmasını kazanacak iyilikte bir öğrenci. | Open Subtitles | كل ما أريده هو تلميذ واحد جيد بما فيه الكفاية لربح مسابقة البيانو |
Şu anda tüm isteğim sadece 150 gram barut. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى كل ما أريده هو 150 جرام من البارود. |
Çünkü yeteneklerinden faydalanma isteğimizle seni kovma isteğim tamamen dengelenmiş durumda. | Open Subtitles | لأنّ لدينا حاجة مُلحة لمهاراتك المتوازنة بدقة من جانب رغبتي بطردك. |
Siz kan emicilerin isteğim dışında beynime tecavüz etmenizden bıktım usandım lan! | Open Subtitles | لقد طفح كيلي منكم يا شاربي الدماء تقوم بإغتصاب عقلي ضد رغبتي. |
- Yatalım o zaman. - Tek isteğim ışıkları kapatmak. | Open Subtitles | ـ هيّا، سنفعلها ـ كل ما أطلبه هو أن نطفئ الأنوار |
Sizden tek isteğim şey bu piçe, ibret verici... bir ceza verilmesidir. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منكم هو عقوبة نموذجية لهذا ابن العاهرة. |
Eskiden tüm istediğim buyken, şimdi en ufak bir isteğim yoktu. | Open Subtitles | ، لقد كان كل ما أردته والآن لا رغبة لي به |
Merak etme, seni milkshake makinesine sarıIırken görmek gibi bir isteğim yok. | Open Subtitles | لا تقلقي, ليس لديّ أي رغبة في رؤيتك وأنت تعانقين خلَّاط الحليب |
Hiçbir zarar gelmeyecek. Tek isteğim görgü tanığım olman. | Open Subtitles | لايوجد اي اذى , كل ما اريده هو ان تكون عذري |
Son isteğim paylaştığımız geçmişi unutmamanız. | Open Subtitles | طلبي الاخير ان تتقبلوا مشاركة الماضي معاً |
Gitmek, isteğim dışında kaçırılmak anlamına geliyorsa, evet gidiyorum. | Open Subtitles | إن كنت تعنين الذهاب ضد إرادتي و اختطافي، نعم |
Her zaman tek isteğim; Senin gibi bir prens tarafından sevilmekti. | Open Subtitles | كل ما اردته كان أن اكون محبوبه, من قبل امير مثلك. |
Babamın her şeyini nasıl paramparça ettiğin düşünülürse benim isteğim bunun yanında devede kulak kalır diye düşündüm. | Open Subtitles | ،بالنظر إلى كيف سرقت والدي بالكامل .لم أعتقد بأن ذلك طلبٌ كبير |
Hayır, buraya isteğim dışında gönderildim. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا لا، لقد جئت إلى هنا دون ارادتي |
Duyduğum bu hikayelere inanmam benim saçma isteğim mi, yoksa onların gizemlerini çözmek için ortaya çıkan parlak beceriksizliğim mi? | Open Subtitles | أهى رغبتى الحمقاء لتصديق ماأسمعه من قصص أو عدم قدرتى الواضحة لادراك ألغازهم؟ |
Başka seçeneğin yok, Bu benim son isteğim. | Open Subtitles | ليس لديك فرصة ، يا صديقى ، انها امنية موتى |
İsteğim kanunmuş gibi davranalım, ve isteğim, bu partinin tadını çıkarmak. | Open Subtitles | دعنا نتظاهر بأن امنيتى قانون و امنيتى هى التمتع بالحفله |