| Sen olmak istediğiniz kadar bu kadar söyleyebilirim, ama lazım olduğu. | Open Subtitles | . يمكنك أن تقول هذا كما تريد ، لكن هذا هو |
| İstediğiniz kadar önemsiz göstermeye çalışın bu hikâyenin nereye çıktığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | سَفِه من هذا كما تريد لكنك تدرك إلام تقودنا هذه القصة |
| İstediğiniz kadar gülün, ama benim beş senelik ağacım hazır. | Open Subtitles | اضحك كما تشاء لكنني حجزت خطاً من الاشجار لخمس سنوات |
| Sadece çiğ yiyeceklerden oluşan bir diyetle devam ederseniz; -et ve balık dahil ne olursa olsun istediğiniz kadar yiyebilirsiniz-, kesinlikle 3 ay içinde açlıktan ölürsünüz. | Open Subtitles | أي شيء تحبه بما في ذلك اللحم و السمك يمكنك أن تأكل كما يحلو لك و لكنك ستعاني من سوء تغذية تفضي إلى الموت المحقق في خلال 3 أشهر |
| Burada istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Garsonluk kolay bir iş değildir. | Open Subtitles | يمكنك أن تبقى طالما تريد ليس من السهل أن يكون نادل .. |
| İstediğiniz kadar ağlayabilirsiniz, kimse bir şey anlamayacaktır. | Open Subtitles | وبوسعك البكاء قدر ما تشائين و لا أحد سيكون في حالة حيرة |
| İstediğiniz kadar alay edin ama sevdiğim kadını rahat bırakın! | Open Subtitles | استهزأ كما تريد . ولكن أبعد مخالبك عن فتاتى |
| Daha sonra bizi istediğiniz kadar öldürebilirsiniz. | Open Subtitles | بعد ذلك يمكنك قتلنا كما تريد. جنرال لودفيج |
| Bizi istediğiniz kadar tehdit edin, Roma'nın bize sağlayıp da bizim kendimize sağlayamayacağımız hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حسناً , حاول تهديدنا كما تريد اؤكد لك أنه ليس هناك شيء تقدمه روما لايمكننا تقدمه لأنفسنا |
| Kızı ya onun mekanına gitmeye ikna etmelisiniz, ya da burada oturduğunuz gibi salonda istediğiniz kadar vakit geçirebilirsiniz. | Open Subtitles | إنها ستعمل وقد أعتبر العودة إلى مكانها، أو إذا كنت تريد، يمكنك قضاء الكثير من الوقت كما تريد معا إلى هنا. |
| İstediğiniz kadar gözümü korkutun, yapacak son şeyim de olsa o susamuruna ne yaptığınızı öğreneceğim. | Open Subtitles | هددني كما تريد سأكتشف ماذا فعلت لثعلب الماء حتى لو كان آخر ما أفعله |
| Bana da istediğiniz kadar vurabilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع أن تضربني أنا كما تريد أيضا |
| Tüm bu süslü püslü konuşmalarınızla bize istediğiniz kadar işkence yapsanız da, pes etmeyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً يمكنك تعذيبنا كما تشاء بهذا الهراء.. |
| Ve o zaman istediğiniz kadar taraftar edinebileceksiniz. | Open Subtitles | ثم ستحصل على أتباع كما يحلو لك |
| - Sen de evin, Vinnie. İstediğiniz kadar kalın. | Open Subtitles | أنه منزلك أيضا، فيني يمكنك البقاء طالما تريد |
| İstediğiniz kadar test yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أجري قدر ما تشائين من الفحوص ستجدينها تثبت |
| İstediğiniz kadar yiyin. | Open Subtitles | لذا فلتأكلوا كما ترغبون. |
| Ziyaretçi odasında istediğiniz kadar kalın Bayan Crosbie. | Open Subtitles | أبقى فى غرفة الزيارة كما شئت يا سيدة كروسبى |
| İstediğiniz kadar alay edin, ben çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أتعلمون ماذا؟ إضحكوا كما شئتم, ولكنَّني قد علقت |
| İstediğiniz kadar gülün, Ferrari'yi alacağım. Ve bir gün de öpücüğü. | Open Subtitles | إضحكا قدر ما تشاءان لكنني سأحصل على فيراري وقبلة بأي يوم من هذا الأسبوع |
| İstediğiniz kadar fedai gönderin. | Open Subtitles | ويمكنك ارسال كل ما تريد من قوات |
| İstediğiniz kadar zaman ayırın. | Open Subtitles | بالطبع لا خذي كل الوقت الذي تحتاجين |
| İşte. İstediğiniz kadar yakından bakın. | Open Subtitles | دعيني أحضر كاميرتي - تفضلي ، انظري بقدر ما تشائين - |
| İstediğiniz kadar bağırabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تصرخو علي إذا أردتم ذلك |
| İstediğiniz kadar test yapın, ama bana lazım olan şey yeni bir akciğer. | Open Subtitles | يمكنكم أن تجروا ما شئتم من التحاليل ولكنني لا أحتاج سوى رئة جديدة |
| İstediğiniz kadar kalıp devam edebilirsiniz. Hesabıma yaz. | Open Subtitles | يمكنكم البقاء قدر ما تشاؤون ضع ما يطلبونه على فاتورتي |