Ama kurtulanlar artık geminin silahlarından etkilenmeyecek kadar yakınlar ve istedikleri gibi saldırabilecekler. | Open Subtitles | لكنّ الناجون أقرب من السفينة الآن ليتأثروا بأسلحتها، ويمكنهم مهاجمتها كما يحلو لهم. |
Hiçbir şey. Kapılar açık. İnsanlar istedikleri gibi girip çıkıyorlar. | Open Subtitles | لا شيء، الأبواب مفتوحة يستطيع الناس الذهاب والعودة كما يحلو لهم |
Hayatım pek iyi bir yer olmasa ve benim gözümde dünya bu kitapta inanmanı istedikleri gibi güzel olmasa da. | Open Subtitles | حتى لو كانت حياتي ليست مكانا جيدا. و العالم كما أرى، ليس جميلا. كما يريدون أن يقولوا لك في هذا الكتاب. |
Öğrenciler hikayenin detaylarını istedikleri gibi yazabilirler ama hepsi aynı sonu yazmak zorundalar. | Open Subtitles | الطلاب يمكنهم كتابة تفاصيل القصة كما يريدون لكن عليهم استعمال نفس النهاية ما هي النهاية |
Ve eğer işler istedikleri gibi gitmezse, yoluna sokmakta çok hızlılar. | Open Subtitles | نفوذهم أكبر منا و يغضبون سريعاً إن لم تسر الأمور كما يرغبون |
Pek istedikleri gibi değil. | Open Subtitles | ليست على لائحة طعامهم |
Bekarların ona istedikleri gibi sarkıntılık etmelerine izin verdiğinden bahsetmeyeceğim bile çünkü bu yarayı kaşımak olur. | Open Subtitles | أيضاً بتحسسها للعزاب تسمح بأنها حتى أذكر ولن سوءاً الوضع يزيد هذا لأن |
Kendi istedikleri gibi bir dünya kurma ve her şeyi halının altına süpürme fikri bana uymuyor. | Open Subtitles | فكرة أنه بوسعهم مجرد هندسة العالم كله كما يحلو لهم وكنس البقايا وكأنها لم تكن |
Sonra da istedikleri gibi içeri girip çıkarlar. | Open Subtitles | عندها يستطيعون التردد عليه كما يحلو لهم |
Zebaniler sadece kendi yüzlerini istedikleri gibi boyarlar. | Open Subtitles | يمكن للشياطين طلاء وجوههم كما يحلو لهم. |
İstedikleri gibi iyilik yapmak ya da hasta etmek için etrafta serbestçe gezinecekler. | Open Subtitles | و سيتساءلون بشأن إذا ما كانوا سيترددون في فعل الخير أم فعل الشر كما يريدون |
Böylece şeriat kanunlarını istedikleri gibi uygularlar bizi de rahat bırakırlar. | Open Subtitles | والتي حينها سيتمكنون من ممارسةِ أحكام الشريعة كما يريدون ويتركوننا في سلامٍ |
Bu da önceki işverenlerinizin hükümet kararlarının istedikleri gibi çıktığına emin olmak için size ödeme yaptığını gösteriyor. | Open Subtitles | و الذى يدُل أن عملائك السابقون يدفعوا لك ليتأكدوا أن قرارات الحكومة تكون كما يريدون |
Seni istedikleri gibi değiştirip unutmanı sağlayabilirler. | Open Subtitles | بوسعهم تغييرك كما يريدون ويجعلونك تنسين |
Ve eğer işler istedikleri gibi gitmezse, yoluna sokmakta çok hızlılar. | Open Subtitles | و يغضبون سريعاً إن لم تسر الأمور كما يرغبون |
Pek istedikleri gibi değil. | Open Subtitles | ليست على لائحة طعامهم |
Bekarların ona istedikleri gibi sarkıntılık etmelerine izin verdiğinden bahsetmeyeceğim bile çünkü bu yarayı kaşımak olur. | Open Subtitles | ولن أذكر حتى بأنها تسمح للعزاب بتحسسها أيضاً لأن هذا يزيد الوضع سوءاً |