"istemesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • تريدك
        
    • يُريدُ
        
    • رغبته
        
    • رغبتها
        
    • أنّه أراد
        
    • أن تطلب
        
    • أن يرغب
        
    • أن يريد
        
    Karının gecede dört, beş defa sevişmek istemesi ve senin yapamamandır! Open Subtitles عندما تريدك زوجتك أن تنكحها أربع أو خمس مرات في الليلة و لا يمكنك
    Ve senin ondan uzak durmanı istemesi hep yalandı. Open Subtitles وقد كذبت عندما أخبرتك أنها تريدك أن تدعها وشأنها
    Bazı kusurlar kabul edilemez mesela... bir papazın başka bir papazı sikmek istemesi. Open Subtitles و بَعضُ العُيوب ليسَت مَقبولَة، مِثل لِنَقُل قِسيساً يُريدُ مُجامَعَة آخَر
    Kâbuslar annesiyle uyumak istemesi dışında semptom değildir. Open Subtitles الكوابيس ليست عرض أي شئ غير رغبته في النوم بجوار أمه
    Buna rağmen, çatı katı satın almak istemesi ilişkilerinin sandığım kadar ciddi olmadığı anlamına gelebilir. Open Subtitles مع أنّ حقيقة رغبتها في شراء شقة علوية قد تعني في الواقع أنّ علاقتهما ليست جادّة بالقدر الذي تصوّرتُه
    Bir koyun istemesi de ziyadesiyle var olduğunu kanıtlıyordu. Open Subtitles لكن حقيقة أنّه أراد خروف، هذا كثيراً يبرهن أنّه موجود.
    Şu profesörünüzün yasa dışı erişimler yapmanı istemesi sana normal mi geliyordu? Open Subtitles هل كان من الطبيعي لمعلمتك هذه أن تطلب منك اختراقات غير قانونية؟
    Beni en çok şaşırtansa birinin benim bu kadar mutsuz olmamı istemesi oldu. Open Subtitles وما صدمني أكثر من هذا هو أنه أي شخص يمكن أن يرغب بتعاستي
    Beni öldürmek istemesi normal. Yaptığını bilen tek insan benim. Open Subtitles له مطلق الحقّ في أن يريد قتلي، فأنا الوحيد الذي يعرف ما فعله
    İnsanların sadece ünlü olduğun için seninle birlikte olmak istemesi? Open Subtitles أن الناس تريدك حقاً لما أنت عليه؟
    Sebeplerden birisi de onun seni tanımak istemesi. Open Subtitles وأحد اهم الأسباب هو لماذا تريدك انت؟
    Annenin senin burada kalmanı istemesi de yeni bir şey değil. Open Subtitles أمّك تريدك أن تبقى ليس شيءا جديد .
    Peki ya olay anında başka yerde olduğuna şahitlik etmeni istemesi? Open Subtitles يُريدُ عذراً، هَلْ هو ما زالَ لَيسَ شيءاً كبيراً؟
    Sence de böyle güzel bir günde kocanın ailesiyle güzel vakit geçirmek istemesi gerekmez miydi? Open Subtitles زوجكَ يُريدُ إلى إقضَ وقتاً مَع عائلتِه. حيث هو، على أية حال؟
    Biliyorum, kötü bir sürpriz ama asıl sorun para istemesi. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّها قنبلة لكن القلقَ الآن بأنّه يُريدُ مالاً.
    Kâbuslar annesiyle uyumak istemesi dışında semptom değildir. Open Subtitles الكوابيس ليست عرض أي شئ غير رغبته في النوم بجوار أمه
    Seni görmek istemesi de öyle! Open Subtitles رغبته في رؤيتك كانت حقيقية كذلك
    Beni görmek istemesi de tamamen bu salak 100 bin dolarlık çeki vermek içinmiş. Open Subtitles السبب الوحيد وراء رغبتها في رؤيتي كان أنّها كانت تريد أن تسلّمني هذا الشّيك التّافه بقيمة 100.000.
    Olasılıklardan biri, sınır dışı etme derdinden kurtulmak için Yahudilerinin kaçmalarını istemesi olabilir. Open Subtitles تفسير واحد مُحتمل وهو أنّه أراد اليهود ان يهربوا لإنقاذه من المتاعب التى سيواجهها هو فى إبعادهم
    Yanlış olan, annemin seni ona istemesi. Open Subtitles ..الخطأ هو أن أمي على وشك أن تطلب يدك للزواج
    Tek başına bilim dünyayı değiştiremez. Dünyanın da değişmeyi istemesi lazım. Open Subtitles العلم وحيدًا يعجز عن تغيير العالم، يتعيَّن أن يرغب العالم بالتغيُّر
    İnsanın kendi çatısını, duvarlarını, şöminesini istemesi eski bir dürtü ve köhne bir ofisten bizler insanlara yardım ediyoruz. Open Subtitles شيء طبيعي في أعماق كل أنسان أن يريد بيته الخاص من جدار وسطح والمدفأة ونحن نساعدهم في الحصول على كل هذه الأشياء ونحن في مكتبنا الصغير القذر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more