"istemeyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • يرغب
        
    • يريد أن
        
    • لا يريد
        
    • يريدون أن
        
    • يرفض
        
    • يريد ان
        
    • لايريد
        
    • يريدنا أن
        
    • يُريدون
        
    • لا يرغبون
        
    • لا ترغب
        
    • تريد أي
        
    • الذي لا
        
    • الذين لا
        
    • يرفضون
        
    Bu güzel bayanın eşyalarını geri vermek istemeyen var mı? Open Subtitles هل يرغب أحدكم سادتي أن يعيد للسيدة اللطيفة حاجياتها ؟
    Bizimle olmak istemeyen babamızın yeni ailesini ve adresini buldum mu diyecektim? Open Subtitles الرجل الذي لا يرغب بفعل اي شيء معنا لديه عنوان جديد وعائلة؟
    bu şirketin bir parçası olmak istemeyen varsa, kapıdan dışarıya çıksın... Open Subtitles إلى من لا يريد أن يصبح جزءًا من هذه الشركة,فلينصرف خارجا
    Rahminin alınması teklif edildi. Fakat bu, gebelik şansını yitirmek istemeyen biri için kabul edilemez bir öneriydi. TED وقد عرض عليها استئصال الرحم، ولكن هذا المقترح غير مقبول للشخص الذي يريد أن يُبقي خيار الحمل ممكنا.
    Bakın, o sadece servis elemanı olmak istemeyen bir hiç. Open Subtitles أنصت، إنه مجرد شخص تافه لا يريد العمل كفتى توصيل.
    Belki de bu bulunmak istemeyen casusların yaptıkları bir şeydir. Open Subtitles لربّما هذا مثل مهمّة الجواسيس الذين لا يريدون أن يوجدوا تعرفين
    Bizimle konuşmak istemeyen bir psikopatla nasıl pazarlık yapacağız? Open Subtitles كيف نتفاوض مع مريض بالذهان يرفض الحديث معنا ؟
    Fakat neden seninle dans etmek istemeyen... biriyle dans etmek isteyesin ki, değil mi? Open Subtitles لكن لماذا تريد ان ترقص مع شخص لا يريد ان يرقص معك ؟ صحيح؟
    Şimdi de sırada benden hiçbir şey istemeyen herif için çalacağım şarkı. Open Subtitles الآن حان الوقت لنشغل أغنية للرجل الذي قال أنه لايريد شيئاً مني
    En ücra topluluklarda bile, oy hakkı istemeyen bir köylüye rastlamadım. TED جميع النشطاء، لم ألتقي بقروي لم يرغب بالتصويت
    Bazı hastalıkları olan ve iyileşmek istemeyen bir kişi gibiydim. Open Subtitles كنت كشخص مريض بأحد الأمراض التى لا يرغب فى الشفاء منه
    Artık atmak istemeyen kederli bir kalp mi? Open Subtitles القلب الحزين لم يعد يرغب في الإستمرار بالنبض؟
    Bulunmak istemeyen biriyle iletişim kuramam. Open Subtitles لا استطيع الأتصال بأحد لا يريد أن يجده أحد
    Sizi temin ederim, bu kuruluşta, ...mekiğin görevini tamamlayıp Winged Victory gibi geri döndüğünü görmek istemeyen tek kişi yoktur. Open Subtitles و أنا أوكد لك أن لا يوجد أحد في هذه المؤسسة لا يريد أن يرى هذا المكوك يكمل مهمته و يعود كالنصر المجنّح بنفسه
    Yoksa, benim gibi bir kadınla şehirde görünmek istemeyen... bastırılmış, iki yüzlü bir taşralı mısın? Open Subtitles أم بسبب أنك أحد ساكني المقاطعة المنافقين المقموعين ولا يريد أن يتم رؤيته بصحبة امرأة مثلي
    Benimle çay içmek istemeyen biriyle çay içmeyi istemiyorum ki ben. Open Subtitles لا أريد احتساء الشاي مع شخص لا يريد احتساء الشاي معي.
    İntihara meyilli insanların %25'inin kendini suçlu hissetmek istemeyen ve hiçbir şeyin farkına varmayan arkadaşları vardır. Open Subtitles لا، بل إن ربع الانتحاريين لديهم أصدقاء لا يلاحظون شيئاً ولا يريدون أن يشعروا بالذنب
    Ajan Lee, yasal yardım lazım. DNA örneği vermek istemeyen bir şüpheli var. Open Subtitles عميلة لي اريد مساعدة قانونية منك هناك من يرفض تزويدنا بعينة الدي ان ايه
    Katılmak istemeyen birisi varsa şimdi bir adım geri çekilsin. Open Subtitles انا انوى ان اضعكم فى طريق الاذى اى رجل لا يريد ان ينضم لهذه المهمه , فليتراجع الآن
    En son ne zaman kesmek istemeyen bir cerrahla tanıştın? Open Subtitles متى آخر مرة التقيت فيها جراحاً لايريد أن يقص؟
    Önümüzdeki bir saati, bulunmak istemeyen bir adamı arayarak geçireceğiz. Open Subtitles سنقضي الساعة التالية في البحث عن رجل لا يريدنا أن نجده
    Kendimi cehaletine çare aramak istemeyen insanlara maruz bırakmayacaktım. Artık bir parçam olan şeyin bana karşı bir silah olarak kullanılmasına asla izin vermeyecektim. TED لم أكُن لأُعرض نفسى لأُناس لا يُريدون محو جهلهم، ولم أكُن لأدع شيئاُ يُعدُ الأن جزءاً منى أن يُستخدم كسلاح ضدي.
    Sadece bu rejimde yaşamak istemeyen halk vardı. MEYDAN SAVUNMA YAHUDİ BİRİMİ Open Subtitles كانوا فقط مجرد أناس لا يرغبون في العيش تحت وطأة النظام الحاكم
    Bu küçük kızın, kendisini istemeyen bir ailenin çocuğunu olacağını hiç düşündün mü? Open Subtitles هل حتى أعتبرت حقيقة ان هذه الطفله تكون في عائلة لا ترغب فيها؟
    Sanki kimsenin ona dokunmasını veya ona bakmasını istemeyen bir yabancı gibiyim. Open Subtitles كالغريبه التي لا تريد أي شخص يلمسها أو ينظر لها
    İnsan neslinin tükenmesini istemeyen insanların da bunda söz hakkı olması gerekmiyor mu? TED أيضًا، ألا يمتلك هؤلاء الذين لا يريدون فناء البشر رأيًا حول المسألة؟
    Ama uzak... durmak istemeyen insanları uzak tutmaya devam edemezsin. Open Subtitles لا يمكنهم إبقاء من يرفضون البقاء بالخلف في الخلف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more