Çünkü erkekler güzel gözükmek istemezler. Kaba ve sert gözükmek isterler. | Open Subtitles | لأن الرجال لا يريدوا ان يكونوا جميلون يريدون ان يبدوا اقوياء |
Sakladıklamak zorunda oldukları bir şeyler olduğunu, insanların düşünmesini istemezler. | Open Subtitles | لا يريدون ان يجعلوا الناس يتسائلون عما هو مخفي لديهم |
Beceremedikleri için hiçbir zaman uzağa gidemezler. Ama aslında bunu istemezler. | Open Subtitles | لا يبتعدون قطّ لكونهم لا يقدرون، لكن بالواقع لكونهم لا يريدون. |
Normalde polis memurları hapishane görevi yapmak istemezler. | TED | عادة ضباط الشرطة لا يرغبون بتعيين في السجن. |
Tüm gün sevişmek veya seninle bir asır evli kalmak istemezler. | Open Subtitles | لا يردن معاشرة 24 ساعة لا يردن أن يتزوجن لمئة سنة |
Ve belli yöneticilerle konuşursanız, çalışanlarının evden çalışmasını istemezler bu şeyler yüzünden. | TED | إذا تحدثت إلي بعض المدراء سوف يقولون لكم انهم لا يريدون من موظفيهم العمل في المنزل بسبب هذه الإضطرابات. |
ama şu an da oraya gitmek istemezler, o zaman bunu nasıl değiştirmeli? | TED | لكنهم لا يريدون الذهاب الى هناك في الوقت الراهن , لذلك كيف يمكننا تغيير ذلك؟ |
Bazen hareket ederken görülmek istemezler, | TED | أحياناً لا يريدون أن يتحركوا و هم مرئيون |
Bu durumda Afrikalı oldukları kadar Avrupalı da olan atalarımla ilgili bir şeyler bilmek istemezler miydi? | TED | فى تلك الحالة، ألا يريدون معرفة شيء ما عن أجدادي، الذي يعد أوروبياً بقدر ما هو أفريقي؟ |
Ama çoğu insan 4, 12, 26'yı test etmeye korkar çünkü evet cevabı alıp teorilerini yanlış çıkarmak istemezler. | TED | لكن أغلب الناس يخافون اختبار 4, 12, 26 لأنهم لا يريدون أن تكون الإجابة نعم فيثبتون بذلك أن نظريتهم المفضلة خاطئة |
İnsanlar okunmak istemezler, yazmak isterler. | TED | الناس لا يريدون أن يقرأوا، انهم يريدون الكتابة. |
ikinci standart, ikinci kalite ürün istemezler. | TED | انهم لا يريدون الدرجة الثانية من الجودة والمعايير. |
Öğretmenlik yapmamı engelleyecek dünyevi şeyler istemezler. | Open Subtitles | لا يريدون أشياء دنيوية تلهينا عن التدريس |
Hazır olmayan bir parçanın geçmesini istemezler. | Open Subtitles | إنّهم لا يريدون لجزء سيّئ أن يتقّدم حتى يـَجهَز |
İnsanlar kahramanlarının yaşlanması ile ilgili şeyler duymak istemezler. | Open Subtitles | الناس لا يرغبون بسماع القصص عن تقدم أبطالهم في العمر |
Böyle kızlar bazen eğlenmek ister ama bazen istemezler. | Open Subtitles | لا بأس أنْ تحظى ببعض المرح مع فتيات يردن ذلك و أحياناً لا، فعندما يتعرّضن لمحنة و تُجرح مشاعرهنّ يصبحن هدفاً سهلاً |
Bazı kadınlar hamileyken seks yapmak istemezler ve bu anlaşılabilir. | TED | بعض الحوامل لا يرغبن بممارسة الجنس وذلك مقبول. |
Hadi, saçın güzel görünür, seni öldürmek istemezler. Hadi... | Open Subtitles | هيا, سأسرح شعرك لدرجة أنهم لن يرغبوا بقتلك. |
Bebeğim, sence baş başa kalmak istemezler mi? | Open Subtitles | عزيزي ألا تعتقد أنهما يريدان قضاء الوقت سوية؟ |
Çünkü sana çok fazla soru sormak istemezler. | Open Subtitles | لانهم لا يريدونك ان تطرح عليهم الكثير من الاسئلة |
Çok fazla şey yaptım.Beni istemezler. | Open Subtitles | لقد فعلتُ أشياء كثيرة لن يريدوني |
Hademelerin ya da bahçıvanların grev yapmasını istemezler. | Open Subtitles | العمال هناك يتبعون أبي وهم لايريدون أن يضرب العمال عن العمل |
Bu tip yerler elmas işi yaparlar. Elmaslarının çalınmasını istemezler. | Open Subtitles | في أماكنِ كتلك، هم يَتعاملونَ مع الماسِ وهم لا يُريدونَ أن يسرق ماسَهم |
İnsanlar kalplerinden geçeni yapmaya ve istedikleri gibi yaşamaya başlayınca aynı şeyleri yapmak istemezler. | Open Subtitles | فعندما يبدأ الجميع بالحياة من قلوبهم ويطلبوا ما يريدونه فلن يطلبوا الأشياء نفسها |
Bir blogger'ın ayaklarına dolanmasını istemezler. | Open Subtitles | هم لايرغبون لبعض المدونين ان يتحروا عنهم. |
Adamı doğrarsak onu geri istemezler. | Open Subtitles | لن يودوّا إستعادته إن قمنا بجرحه كثيراً |
Başkalarının onlar için bir planı olduğunu bilmek istemezler. | Open Subtitles | لا يُريدون معرفة أنّ أحداً آخر، لديه خطةً من أجلهم |