"istemezsen" - Translation from Turkish to Arabic

    • ترغبي
        
    • تريدي
        
    • ترد
        
    • لاتريدين
        
    • لا تريدين
        
    • تريدى
        
    • لم ترغب
        
    • تُرد
        
    • مالم تودين
        
    • لا ترغبين
        
    • لا تريدينَ
        
    Bu akşam benimle gel bir daha beni görmek istemezsen, karşına çıkmayacağım. Open Subtitles تعالي معي الليلة و إذا لم ترغبي برؤيتي مرة ثانية أقسم لك، سأنسحب
    Eğer bunu istemezsen, göstermeyiz... ve sen fırsatı kaçırırsın. Open Subtitles إذا لم ترغبي بذلك فلن نعرض هذه اللقطات و ستفوتك الفرصه
    Demek istediğim bebeği istemezsen, nereye gidebileceğini biliyorum. Open Subtitles فقط أعني إذا كنتي لا تريدي الأحتفاظ بالطفل أعرف إلى أين يمكن أن تذهبي
    Ama ciddiyim. İstemezsen onunla çıkmam. Open Subtitles لكنني أعني ذلك أنا لن أخرج معه إذا لم تريدي مني ذلك
    Çünkü istemezsen bende yapabilirim. Open Subtitles لأنك تعرف أننى موافق أن أكون الكابتن اذا لم ترد أنت ذلك
    İstemezsen bir daha hiç kimse tetiği çekmeni istemeyecek. Open Subtitles و لن يطلب منك أحد أن تطلق النار على أحدهم , إذا لم ترد ذلك , حسنا ً ؟
    Eğer benimle konuşmak istemezsen, sana onun numarasını bırakayım. Open Subtitles أما إذا كنت لاتريدين الأتصال بي فسأترك لك رقمه هو.
    Ve sorumluluk almak istemezsen, O zaman... bu işi yapacak kişiyi bulacağına güveniyorum. Open Subtitles وأذا كنت لا تريدين تحمل المسؤولية فأنا واثقة انك ستجدين شخصا جديرا بها
    Gelmemi istemezsen, tabi ki gelmem. Open Subtitles اذا لم تريدى ان أتى الى هناك طبعا لن افعل
    Ben aslında oyuna gimeyi düşünüyordum fakat istemezsen bunu anlayışla karşılarım. Open Subtitles الحقيقة أنني كنت أفكر في الحضور المباراة ولكن أعذرك إذا لم ترغبي في ذلك
    Bu durumda benimle beraber olmak istemezsen, seni anlarım Open Subtitles إذا لم ترغبي في رؤيتي تحت هذه الظروف أتفهم الأمر
    Eğer istemezsen hiçbir zaman gelmek zorunda değilsin. Open Subtitles وليس عليكِ الذهاب أبدا إذا لم ترغبي في ذلك
    Eğer beni tekrar görmek istemezsen anlarım. Open Subtitles اسمع, أفهمك إذا لم ترغبي في الاستمرار برؤيتي
    Bunu yapmak istemezsen seni anlarım ama onu hepimizden daha iyi tanıyorsun. Open Subtitles أتفهم إذا لم تريدي فعل هذا و لكنك تعرفيه أكثر من أي شخص هنا
    Eğer fabrikada çalışmak istemezsen garsonluk, barmenlik falan yapabilirsin... Open Subtitles ..إن لم تريدي العمل في مصنع ربما عليك العمل بخدمة الطاولات ..تقديم الكوكتيل
    Sadece bunu oku ve yine görüşmek istemezsen bir daha asla yoluna çıkmam.. Open Subtitles اقرأي هذا فحسب إن لم تريدي التحدث إليَّ بعدها فلن أزعجك ثانيةً
    Ben kesinlikle anlayışla karşılarım, bir daha benimle konuşmak istemezsen... Open Subtitles سأكون متفهمة تماماً لو لم ترد التكلم معي مجدداً
    Şey, öyleyse sadece ben konuşurum. Eğer duymak istemezsen kulaklarını kapat. Open Subtitles حسناً سأتكلم إذاً وإذا لم ترد أن تسمع فأغلق أذنيك
    Çünkü eğer yapmamı istemezsen, onu kullanmam. Open Subtitles إن كنت لاتريدين مني إستخدامه فلن أستخدمه
    Benimle birlikte bir şey yapmak istemezsen,seni anlayışla karşılayabilirim. Open Subtitles إذا كنتي لا تريدين ان يكون لك دخل معي , فأنا أتفهم هذا
    Eğer istemezsen, oraya gitmem. Open Subtitles اذا لم تريدى ان أتى الى هناك طبعا لن افعل
    Nerede olduğumu, ya da ne yaptığımı insanlara anlatmak istemezsen anlarım. Open Subtitles إن لم ترغب بإخبار الناس أين كُنت وما فعلته فلا بأس
    Eğer istemezsen cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles أيمكنني أن أسألُك شيئاً؟ أعني، لا تجيب إن لم تُرد ذلك
    Sana hiç birşey yaptırmadan duramayız, veritabanındaki eski dava resimlerini incelemek istemezsen de, birşeyler uydurmamız gerekecek. Open Subtitles ،لا يسعني عدم تكليفك بلا شيء مالم تودين فحص صور موقع إرتكاب جريمة قديمة ،بقاعدة البيانات سيكون علينا إنجاز أمرًا
    Genelde Connecticut'dan çıkar, Rock Creek Parkı'ndan geçip 16'dan dönerim, ama istemezsen hepsini yapmak zorunda değiliz. Open Subtitles عادة اذهب الى شارع كونتيكت و عبر حديقة روك كريك ومن ثم عودة عبر الشارع 16 لكننا لسنا مضطرين لفعل ذلك ان كنت لا ترغبين
    Katılmak istemezsen, izleyebilirsin. Open Subtitles إن كنتِ لا تريدينَ المشاركة بالحفل تستطيعين أن تشاهدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more