"istemezsiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • تريدون
        
    • ترغبون
        
    • لا تريدين
        
    • تريدان
        
    • تودون
        
    • لا تريد
        
    • لاتريد أن
        
    • ترغبي
        
    • تودّين
        
    • تريدوا أن
        
    • تريدوني
        
    • ترغب أن
        
    • ترغبوا
        
    • أنصحكم
        
    • أنت لا
        
    Hey çocuklar etrafta periler gibi görünmek istemezsiniz değil mi? Open Subtitles اترى اطفال انم لا تريدون الظهور كجنيتان الان اليس كذلك؟
    Bunun ayağınıza düşmesini istemezsiniz tabii, ya da başınıza... Ne de olsa, bu da bir olasılık. Ama kötü bir olasılık. TED أنتم لا تريدون لهذا أن يقع على قدمكم أو رأسكم، لأنه سيسبب ذات التلف له. سيكون الأمر سيئاً.
    Kurban siz olduğunuzda, bu konuda konuşmak istemezsiniz. "Neden ben?" dersiniz. Open Subtitles عندما تكونون الضحية فأنت لا ترغبون في التحدث عن المشكلة لماذا أنا؟
    Kocanızın çalıştığı şirketin... yılbaşı partisine gitmek istemezsiniz, ama gidersiniz. Open Subtitles لا تريدين الذهاب لحفل رأس السنة بشركة زوجك، لكن تذهبين
    Birleşince iki önü olmasını istemezsiniz di mi? Open Subtitles انتما لا تريدان أن ينتهي بكما الأمر بوجهين .أليس
    Hadi, millet. Siz uyurken sizi vakumlayan bir yerde kalmak istemezsiniz. Open Subtitles بربّكم يا قوم، لا تودون قضاء وقت فراغكم بنفس مكان نومكم
    İnanın bana, hiçbiriniz bu plana köstek olan avukat olmak istemezsiniz. Open Subtitles ثقا بي، لا تريد إحداكما أن تكون سبباً لإلغاء هذه الخطة
    Fakat gerçek mum probleminde böyle bakmak istemezsiniz. TED لكن في حالة لغز الشمعة الحقيقي، فأنتم لا تريدون أن تبدوا هكذا.
    Ama herhalde, acele hareket ederek bu büyük suçun işlenmene yol açan kanunsuzluğa ortak olmak istemezsiniz. Open Subtitles لكن بالتأكيد لا تريدون التصرف بعجالة بنفس روح الإجرام التي اقترفت هذه الجريمة الشنعاء
    Bunun bana yapılmasını istemezsiniz, değil mi? Open Subtitles انتم لا تريدون ذلك ان يحدث لى,اليس كذلك؟
    Ses yapıp arı kovanını uyandırmayı istemezsiniz değil mi? Open Subtitles هل تريدون أن تُثيروا خلية النحل بأصواتكم الصاخبة؟
    Ama ondan istemezsiniz. Bunu size... çok iyi fiyata satarım. Open Subtitles هذه دودج موناكو أنتم لا تريدون هذه السيارة
    Hikayemi bitireyim, beyler. Bütün gece ayakta kalmak istemezsiniz. Open Subtitles دعوني أنهي الحكاية يا رفاق، لا تريدون السهر طيلة الليل
    Güvenoyu için teşekkürler ama gelmek istemezsiniz. Open Subtitles شكرا لتصويت منح الثقة ولكنكم سوف لن ترغبون بالمجيء
    Ama inanın bana o silahı burada istemezsiniz. Open Subtitles ولكن صدّقوني أنتم لا ترغبون في وجود هذا السلاح هنا
    O asi kadın olmak istemezsiniz, ta ki o kadın olduğunuzu fark edinceye dek ve başka biri olmayı düşünemezsiniz. TED لا تريدين أن تكوني تلك المتمردة، حتى تدركي أنكِ تلك المرأة، ولا يمكنك تخيل أن تكوني أي شخص آخر.
    Sonunda, benim gibi yaşlı bir kız kurusu olmak istemezsiniz. Open Subtitles فأنتما لا تريدان أن ينتهي أمركما كعجوز عانسة مثلي
    İşimin bu yanını bilmek istemezsiniz. Open Subtitles ذلك الجزء الذي أريد أن أفعله أنتم لا تودون معرفته
    Bozuk uydular umurunuzda değildir, nasılını öğrenmek istemezsiniz neden telefon edemediğinizi öğrenmek istersiniz. Open Subtitles ولا تهتم بقمر صناعي معطل لا تريد معرفة كيف تريد معرفة لماذا لا
    İnsanların dolandırıldığınızı bilmesini istemezsiniz, değil mi? Open Subtitles لاتريد أن يعرفوا الناس بأنك قد خدعتهم أليس كذلك ؟
    Bizim bildiklerimizi bilmek istemezsiniz. Open Subtitles أنتِ لا ترغبي في معرفة ما نعرفه ولو اقتربتي من منزلي
    Charles Bulvarı'ndan geçerken bir arabada doğurmak da istemezsiniz ama. Open Subtitles حسناً، حيث لا تودّين أنْ تكوني فيه يجلس في سيارة في جادّة تشارلز
    Yani, güvenin bana, gece karabasan görürken, beni uyandırmak istemezsiniz. Open Subtitles لذا, ثقوا في كلامي هذا لن تريدوا أن توقظوني وأنا أشاهد كوايس سيئة
    Siz daha yeni evlendiniz. Beni burada istemezsiniz. Open Subtitles أنتم يارفاق لتوكم متزوجين لا تريدوني هنا
    Uzun süre sahilde kalmak istemezsiniz, yoksa şapa dönüşür ve kovulursunuz. Open Subtitles لا ترغب أن تبقي مدة طويلة علي الشاطئ وإلا ستصبح حجرا بحريا مطرود مؤخرا
    Bu sert çocuğa dokunmak istemezsiniz, emin olun. Open Subtitles ثقوا بي عندما أقول أنكم لن ترغبوا بلمس هذا الشيء السيء
    Bunda bana karşı savaşmak istemezsiniz. Open Subtitles لا أنصحكم بمواجهتي في هذه المسألة
    Geçen sefer kaldığınız yerde kalmak istemezsiniz değil mi efendim? Open Subtitles أنت لا تريد البقاء في آخر شقة استأجرتها صحيح سيدي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more