"istemişsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أردتَ
        
    • أردتِ
        
    • طلبتي
        
    • طلبتِ
        
    • إنك أردت
        
    • أنكَ تُريدُ
        
    • أنكِ أردتي
        
    • أنك أردت
        
    • اخترتنى
        
    • تكليفى بتدريبك
        
    Victor'un işi halledip halledemeyeceğinden emin olmak istemişsin. Open Subtitles أردتَ التَأْكيد أنجزَ فيكتور العمل
    Amirim. Beni görmek istemişsin? Open Subtitles مرحباً , أيّها القائد هل أردتَ رؤيتي ؟
    Şimdi her şey tersine döndü. Konuşmak istemişsin. Open Subtitles الآن قد وقع إطار الصورة إلى الأسفل هل أردتِ التحدّث.
    Bunları annenin bilmesini istemişsin ama sen söylemek istememişsin gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنّك أردتِ أمّك أن تعرف هذه الأشياء لكنّك لم تريدي إخبارها بنفسك
    Müdürünüz Choon Chun'a gittiğini söyledi. Çünkü ondan bir iyilik istemişsin, doğru mu bu? Open Subtitles مديركِ قال أنه ذهب لشون شان لإنكِ من طلبتي منه هذا المعروف، صحيح؟
    - Evet ama tomografisini istemişsin. Open Subtitles نعم, ولكنكِ طلبتِ أشعة للرأس
    Benimle şahsen görüşmek istemişsin? Open Subtitles أردتَ رُؤيتي،، بشكل شخصي؟
    Beni görmek istemişsin. Open Subtitles هل أردتَ رؤيتي؟
    Lois, beni görmek istemişsin. Open Subtitles لويس، أردتَ رُؤيتي؟
    - Beni görmek istemişsin, Şef. Open Subtitles - هل أردتَ رؤيتي أيُّها القائد؟
    Beni görmek istemişsin. Open Subtitles هل أردتَ رؤيتي؟
    Sahnedeyken annenin orada olup olmadığını bilmek istemişsin. Open Subtitles تقول عندما كنتِ على المسرح، أردتِ أن تعرفين إن كانت موجودة هناك.
    Charlie Whaling'in beyni ölmüş. Sam Dworsky için kalbini istemişsin. Open Subtitles تشارلي ويلينج) كان مصاب موت دماغي) (أردتِ قلبه لـ(سام دورسكي
    Büyük göğüs istemişsin, amenna ama velilerden bu konuda yardım talep etmeni anlamıyorum. Open Subtitles لا يوجد أي تعارضاً معي ، لأنكِ أردتِ صدراً أكبر لكنني لا أعتقد بأن ذلك مبرراً لطلب المساعدة من الأباء بالمدرسة آسفة ، لكن أعتقد بأن ذلك أمراً سخيف
    Beni görmek istemişsin. Open Subtitles لقد أردتِ رؤيتي.
    - Beni görmek istemişsin. - Büromda, burada değil. Open Subtitles أنت أردتِ رؤيتي ... في مكتبي، ليس هنا
    Öğrencinden yalan söylemesini istemişsin. Open Subtitles طلبتي من طالبة أن تكذب من أجلك
    Beni görmek istemişsin. Open Subtitles لقد طلبتِ رؤيتي.
    Şehire taşınıp sanat enstitüsüne gitmek istemişsin. Open Subtitles إنك أردت الإنتقال للمدينه للإلتحاق بمعهد الفنون
    Ardith'e saldıran hakkında konuşmak istemişsin. Open Subtitles و أنكَ تُريدُ التَكلُّم حَولَ الذي هاجَمَ آرديث
    Bakımdan bir adam geldi, kilidi değiştirmelerini istemişsin. Open Subtitles هناك رجل صيانة ينتظر بالخارج يقول أنكِ أردتي تغيير القفل
    Joong Won, Palace Otel'in yıl dönümü kutlamasına kız arkadaşını götürmek istemişsin. Open Subtitles سمعت أنك أردت أحضار حبيبتك إلي الحدث الخاص الذي بالفندق ؟
    Seni almam emredildi. Bu yüzden buradayım. Eğitmen olarak beni istemişsin, neden? Open Subtitles لقد تم تكليفى بتدريبك،و لهذا انا هنا، لقد اخترتنى انا تحديدا،لماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more