Cinsel ilişkimizin bitmesini istemiyordum ama yuvamı yıkacak da değildim. | Open Subtitles | لم أرد أن تنتهي العلاقة الجنسية لكنني لن أدمر منزلي |
Şanslı olmak da ucu ucuna başarmak da istemiyordum. | TED | لم أكن أريد أن يحالفني الحظ أو أنجح بالكاد. |
Ve ağlamak için tribünlerin altına girdin Çünkü kimsenin beni görmesini istemiyordum | Open Subtitles | و ذهبت مسرعة تحت مقاعد المشجعين لأني لم أرغب بأن يراني أحد |
Sana karşı neler hissettiğimi söylemek istemiyordum, ama böyle işte. | Open Subtitles | لم ارغب ان ارى اى شئ يؤذيك ولكن, هكذا الحال |
Orada kalıp açıklama yapmak istemiyordum, o yüzden evden ayrıldım. | Open Subtitles | أنا فقط لَمْ أُردْ أن أكُونَ هناك لتَوضيح لذا ذهبت. |
Ve sonraki 11 sene boyunca kimsenin göremediğimi öğrenmeyeceğine yemin ettim, çünkü başarısız olmak, zayıf olmak istemiyordum. | TED | وفي الإحدى عشرة سنة القادمة، لقد أقسمت ألا يعلم أحد أني غير مبصرة، لأنني لم أرد أن أصبح فاشلة، و لم أشأ أن أكون ضعيفة. |
Biraz daha büyüdüğümde durup düşündüm. Ben bu durumda olmak istemiyordum, artık zorbalığa uğramak istemiyordum. | TED | لكن هنا المشكلة، عندما تقدمت في العمر قليلا لم أعد أرد أن أكون في هذا الموقع مرة أخرى لم أعد أريد أن أتعرض للتنمر |
Onlardan biri olmak istemiyordum zaten. | Open Subtitles | أنا لم أرد أن أكون واحدة منهم على أي حال |
Bunu sana bu şekilde söylemek istemiyordum. Bunu böyle planlamamıştım. | Open Subtitles | لم أرد إخبارك بهذه الطريقة أقلّه ليست كما خطّطت لها. |
Bir gün önce, onunla bir daha konuşmak bile istemiyordum. | Open Subtitles | قبل يوم مضى، لم أرد أبدًا أن أتكلّم معها مجدّدا. |
Ama insan doğasının neler yapabileceğini gördükten sonra artık bir parçası olmak istemiyordum. | Open Subtitles | لكن بإلقائي نظرة على ما تستطيع النفس البشرية فعله لم أرد الاستمرار فيها |
Gözlemlenmeyi sevmiyordum ve bazen çalışmak zorunda kalmak istemiyordum. | TED | لم أحب أن أكون مراقباً، وفي بعض الأوقات لم أكن أريد أن أكون مضطراً للعمل على الأمور. |
Listenin tepesinde, tabii ki, Jenny, oğlum Zeb, ve ebeveynim vardı -- onları incitmek istemiyordum. | TED | أتعلمون .. كان على قمة القائمة جيني .. وإبني زيب .. ووالدي .. فلم أكن أريد أن أؤذيهم |
Ve özellikle, bir yazar olmak bile kesinlikle istemiyordum. | TED | وفجأة لم أرغب حتى في أن أكون كاتبة على وجه التحديد. |
Ve gerçekten sadece dış kılıf üzerinde çalışmak istemiyordum. Komple insan deneyimi üzerinde çalışmak istiyordum. | TED | فلم اكن ارغب في صنع ما هو موجود، لكن اردت الاستفادة من كل الخبرات السابقة. |
Bak, bunu yapmak istemiyordum ama bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | حَسَناً، أنا لَمْ أُردْ أَنْ أعْمَلُ هذا لَكنِّ لَيْسَ لِديّ إختيارُ |
Artık onun ölmesini veya onu öldürmek istemiyordum. Ve kendimi özgür hissettim, daha önce hissetmediğim kadar özgür. | TED | و لم أعد أرغب في موته أو قتله وشعرت بالحرية أكثر حرية من أي وقت مضى |
Vatansver bir gençtim ama Sam amca gibi giyinmek istemiyordum. | Open Subtitles | وكنت شاب وطني ولكنني لم أشأ أن ألبس علم أميركا |
Ben onun şişman olmasını istemiyordum. | Open Subtitles | لم أرده ان يكون بدينا هكذا لم أرده أن يكون بدينا هكذا |
Adada kalmasını sağladım çünkü yalnız kalmak istemiyordum. | Open Subtitles | جعلتها تبقى على هذه الجزيرة لأنّي لم أرغب أن أكون وحيداً |
O kabusları görmeye başladım ve o kadar acı vericiydi ki bazen gözlerimi açmak istemiyordum. | Open Subtitles | بدأت أحلم بكوابيس وكانت مزعجة جداً حتي في بعض الأحيان لاأريد أن أفتح عيناي |
Onu kapattım, kimseden birşey duymak istemiyordum. | Open Subtitles | لقد اقفلت الهاتف ، لم ارد ان اسمع اي احد |
Doc'ın Yvette hakkında haklı olduğuna inanmak istemiyordum bu yüzden bizzat görmek istedim. | Open Subtitles | لم اكن اريد ان اصدق دوك بخصوص ايفات لذلك قررت ان اكتشف بنفسي. |
Hele eski karımın evine taşınmasını hiç istemiyordum. | Open Subtitles | ولم أردها أن تنتقل للإقامة مع زوجتي السابقة |