"isteseydik" - Translation from Turkish to Arabic

    • أردنا
        
    • أردناك
        
    • أردناكم
        
    • اردنا
        
    Emin olun, eğer hırsızlığı ve kullanımı ispatlamak isteseydik, ispatlamıştık. Open Subtitles اطمئن تماماً، لو أردنا إثبات السرقة والإستعمال، فإنّ بإمكاننا ذلك.
    Yani eğer bir milyar daha insan için şehirler inşa etmek isteseydik, bunun gibi noktalar olacaktı. TED لذلك إذا أردنا أن نبني المدن لمليار شخص آخر ، فإنها ستكون مثل هذه النقاط.
    Yani eğer tam burada ve şuan bu hulahopa bekaret testi yapmak isteseydik, çok kolay olurdu. TED إذن إذا أردنا إجراء فحص عذرية على هذه الهوب هنا، والآن، فسيكون هذا سهلا جدًّا.
    Senin ölmeni isteseydik, çok uzun zaman önce ölmüştün. Open Subtitles لو أردناك ميتا ، لكنت منذ وقت طويل
    Ölmenizi isteseydik, Miami'de ölürdünüz. Open Subtitles لو أردناكم أمواتاً عندئذ لن تصلوا إلى ميامي
    Wikipedia'yı İspanyolcaya çevrmek isteseydik, bunu 100,000 aktif kullanıcıyla beş hafta içinde yapabilirdik. TED فإذا اردنا ترجمة موقع ويكيبيديا الى الاسبانية يمكننا القيام بذلك خلال خمسة اسابيع عن طريق 100,000 مستخدم نشِط
    Ölmek isteseydik, görevini bırakana kadar beklerdik. Open Subtitles إن أردنا أن نموت فسننتظر حتى تنتهي وردية عملك
    Sayıları öyle çok ki isteseydik bile onları tutuklayamazdık. Open Subtitles لقد أخبرتنا بعدم إحتجاز أحد حتى لو أردنا ذلك
    Eğer birine acı çektirmek isteseydik, ona yapardık. Open Subtitles الا أتعتقد أنه إذا أردنا الإساءة لأحد أنه من الأفضل أن نسيء له؟
    Lily, seks yapmak isteseydik, otele giderdik. Open Subtitles لو أردنا ممارسة الجنس، لكنّا قصدنا نزلاً
    Eğer isteseydik korumaları etkisiz hale getirip onu şimdi alabilirdik. Open Subtitles تعلم لو أردنا فعل لذلك، يمكننا التخلص من الحراس وأخذه الآن
    - Bak, Bay Polis Memuru çalmak isteseydik kaybolduğunun farkına bile varmazdınız! Open Subtitles ان أردنا سرقتها لما كنت عرفت انها اختفت حتى نعم,حسنا ذلك لا يساعد
    Bir hapishaneyi belgelemek isteseydik gerçek mahkûmlarla konuşurduk. Open Subtitles نعم, القضية أننا إن أردنا حلقة عن السجن على الأرجح أننا سنتحدث مع سجين حقيقي
    Eğer hiç tanımadığımız insanlarla yemek isteseydik Craigslist'ten hallederdik. Open Subtitles إذا أردنا لتناول الطعام مع الغرباء، كنا قد اتخذت من الإعلان على كريغزلست. كريغزلست موقع لملاقاة الغرباء
    Ölmenizi isteseydik ölmüş olurdunuz. Open Subtitles لكنتِ في عدادِ الأمواتِ إن أردنا ذلكـَ في المقامِ الأول ماذا تريدون؟
    Eğer isteseydik o Hollywood partisine gidebilirdik. Open Subtitles كان يمكننا الذهاب لهذة لهذه الحفلة لو أردنا
    İnsanlara saldırmak isteseydik çoktan yapardık ama saldırmıyoruz. Open Subtitles إذا أردنا أن تهاجم البشر، سيكون لدينا بالفعل، ولكن لم نفعل ذلك.
    Eğer bu salonda ya da insanın uçamayacağı kadar küçük bir yerde uçmak isteseydik, bunu yapabilmek için yeterince küçük ve manevra kabiliyetine sahip bir uçağa ihtiyaç duyardık TED وهكذا، فإن أردنا الطيران في هذه الغرفة أو في أماكن لا يمكن للبشر الذهاب اليها، فسنحتاج لطائرة صغيرة وقابلة للمناورة نتمكن من خلالها تحقيق ذلك.
    Ölmenizi isteseydik şu an burada olmazdınız. Open Subtitles لو أردناك ميتاً، ما كنت ستصبح هنا
    Eğer sizi burada isteseydik haber verirdik. Open Subtitles إذا أردناكم هنا ، لكنا إتصلنا بكم
    Ve neredeyse bunu başarıyorduk, eğer isteseydik ve bu senin sayende oldu. Open Subtitles ونحن يمكننا ذلك فقط اذا اردنا لكن فقط بسببك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more