| Benim bildiğim, insan bir şey yapıyorsa mutlaka kendisi için bir şey istiyordur. | Open Subtitles | إن ما أفهمه هو أن الرجل يفعل ما يفعله لأنه يريد شيئاً لنفسه |
| Eminim evlenmeden önce bir kaç tane daha göt görmek istiyordur! | Open Subtitles | أضمن أنه يريد ان يرى اى مؤخرى أخرى قبل حفل زفافة |
| Şanslısınız o zaman. Çok yetenekli birisi. Eminim birçok insan kendisiyle çalışmak istiyordur. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ محظوظة، إنه يبدو موهوباً للغاية وأثق ان الكثير يريد العمل معه |
| Belki biraz çiğ et ya da süt istiyordur. | Open Subtitles | ربما يود الشطائر الغير مطهية أو ربما بعض الحليب |
| Belki de bir parçanız bunu başarıp bu defteri öyle kapamak istiyordur. | Open Subtitles | ربما هناك جزء منك يريد ان يتجاوز الأمر و يحصل على خاتمة |
| Bu adam büyük ihtimalle seni kara borsada satmak istiyordur. | Open Subtitles | هذا الرجل، ربما يريد فقط أن يبيعك في السوق السوداء |
| Belki bizi buradan kurtarmak yerine maymunu gebertmek istiyordur, olamaz mı? | Open Subtitles | يريد القضاء علي القرد بدلا من الخروج بنا من هنا نعم |
| Muhtemelen, buradan sonra nereye gideceğimizi bilmek istiyordur. | Open Subtitles | لا حاجة لأن تخبرينا سيدتي، فهو ربما يريد معرفة أين سنذهب الآن. |
| - Bak şimdi... - Herhalde şampanya istiyordur. | Open Subtitles | الأن،أنظرهنا هو على الأرجح يريد علبة شامبانيا |
| Blanche'ı mı vurmak istiyordur yoksa Torrio'yu mu? | Open Subtitles | هل يريد أن يطلق النار على بلانش أم توريو ؟ |
| Bahse girerim içinde bir yerler onlarla arkadaş olmak istiyordur. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك جزء منك يريد ان يكون علاقة صداقة معهم |
| Belki de seni kendisi öldürmek istiyordur, veya belki de seni öldürürken beni izlemek istiyordur. | Open Subtitles | ربما يريد أن يقتلك بنفسه أو ربما يريد أن يرانى أقتلك |
| Belki de seni kendisi öldürmek istiyordur, veya belki de seni öldürürken beni izlemek istiyordur. | Open Subtitles | ربما يريد أن يقتلك بنفسه أو ربما يريد أن يرانى أقتلك |
| Belki de Baker senin ve Jackson'ın altın kasası hakkında bildiklerinizi öğrenmek istiyordur. | Open Subtitles | ربما يود بيكر أن يعرف فقط عما كنت أنت وجاكسون تتحدثان عن صندوق النقدي |
| Belki de senin şimdiden kuşun ölmüş olduğunu düşünmeni istiyordur. | Open Subtitles | ربما يُريد منك أن تتكلم عن الطائر الآن لتظن أنه ميت |
| Eminim sizden haber almak istiyordur. Beraber mektup yazarız. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنّه يودّ سماع أخباركما بوسعنا أن نكتب له رسالة |
| Muhtemelen yeni bir donut ve de kahvesini doldurmamı istiyordur. | Open Subtitles | ربما يريدني أملىء كوب قهوته وآتي له بدونات |
| Bilmiyorum. Belki de seni yeniden kendine aşık etmek istiyordur. | Open Subtitles | لا أعرف ، ربما تريدك أن تقع فيها مرة أخرى |
| Ya da belki birileri bu şekilde düşünmemizi istiyordur. | Open Subtitles | او ربما شخص ما يريدنا التفكير بذلك الاتجاه |
| Ve eğer konuşmak isterse, geri dönmek istiyordur. | Open Subtitles | وإذا يُريدُ كَلام، ثمّ هو يُريدُ إستعادتك. |
| Eğer henüz Kevin'i öldürmemişse, bir an önce uzaklara kaçmak istiyordur. | Open Subtitles | إذا هو ما قتل كيفين، هو يحاول أن يصبح على بعد هو يمكن أن. |
| Belki de yalnızca karısını kaybetmiş bir adamdır seninle yeniden başlamak istiyordur. | Open Subtitles | ربما يكون مجرد رجل فقد زوجته ويريد أن يبدأ من جديد معكِ |
| İki kırıcı polis yerine normal bir insanla konuşmak istiyordur belki. | Open Subtitles | ربما يرغب في التحدث مع شخص طبيعي نيابة عن شرطييْن وقحيْن |
| Kadın ya da erkek gizemli bağışçın kimse, eminim gerçekten başarılı olmanı istiyordur. | Open Subtitles | أيما كان مموّلك المجهول هو أو هي ، يريدك أن تنجح فعلاً |
| YaşIı bir garson, "ne kadar sevimli" demişse yemekte cep telefonumu kaldırmamı istiyordur. | Open Subtitles | مثل " اوه ياله من شيء جذاب .. ان يطلب نادل قديم مني ان اضع هاتفي المحمول بعيدا اثناء العشاء |
| Eminim başka bir çocuğu olsun istiyordur ya da kendi yerine geçebilecek güçlü birisini. | Open Subtitles | اعتقد بأنه يتمنى بأن يكون له ابن آخر الذي يستحق أن يأخذ مكانه |
| Eminim şu an cennette, seninde mutlu olmanı istiyordur. | Open Subtitles | أوقن أن برغم كونها في السماء إلّا أنّها ما زالت تودّك أن تعيشي سعيدة. |